Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır dönüşü uçakta
açıklama yaptı. Suriye’deki güncel duruma değinen Erdoğan, Türkiye’nin Suriye
yönetimine yardım edeceğini söyledi:
“PKK/YPG’nin umutları boşa çıktı. Esed’in beklentileri
farklıydı ama bunlar tecelli etmedi. Yeni bir tablo ortaya çıktı. Esed’in şu
anda Rusya’da olması, olayın ne kadar manidar geliştiğinin bir ispatı. Bundan
sonraki süreçte Suriye’deki kardeşlerimiz, gelecekleri ile ilgili kararları
kendileri verecek. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması
gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Bizim tecrübelerimiz oraya
nasıl aktarılabilir, yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl
ayağa kaldırılabilir, bu konularda Suriye yönetimine yardım edeceğiz.”
Şam’ı ele geçiren Heyet Tahrir Şam’ın lideri Ebu Muhammed el
Colani ve İdlib’den başkente taşınan geçici yönetime sıcak mesajlar veren
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Bir devleti ayağa kaldırırken en önemli adımlardan bir
tanesi anayasanın inşasıdır. Bu konuda biz, başta Sayın Colani olmak üzere yeni
Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız.
Bildiğiniz gibi Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızı gönderdik. Dışişleri
Bakanımız konunun bütün muhataplarıyla başından itibaren zaten diyalog halinde.
“Biz Suriye’de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale
getirilme zamanının geldiğini de göstereceğiz. Bize sınırlarımızın güneyinden
herhangi bir tehdidin bundan sonra gelmemesi için bunu yapacağız. Çünkü böyle
bir riski kabullenmemiz mümkün değil. Terör örgütünün tek amacı hizmet
ettikleri odaklara yaranmak olduğu için, yalnız kalmaya mahkumlar. Bu dün de
böyleydi, bugün de böyle… Ancak yarınları olmayacak. Terör örgütü için yolun
sonu görünüyor.
“Yıllarca bölgemizdeki halklara kan kusturdular. Başta Kürt
kardeşlerimiz olmak üzere, Türklere, Araplara, Ezidilere ve nicelerine hayatı
zehrettiler. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör
örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye’de sağlanacak güven
ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir. Bundan sonra
bölgemizde barış ve huzurun tesisi için yollar açıktır.
“Ülkemizdeki bazı
siyasi partiler, Suriye ile ilişkiler noktasında yakın bir zamana kadar farklı
açıklamalar yapıyorlardı. Şu anda onlar herhalde aynı şeyleri söyleme durumunda
değiller. Onların da bütün umutları suya düştü. Suriye, bu yeni oluşumla
hakikaten istikrarlı bir yapı kurduğu takdirde, İslam dünyasında bana göre çok
güçlü bir yer alacaktır. Bugün 30 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip bir
Suriye, göz ardı edilemez.
“Amerika Birleşik
Devletleri ile Sayın Donald Trump’ın görevi devralmasıyla birlikte yapacağımız
görüşmeler çok önemli. Ruslar Suriye’deki büyükelçilik ve başkonsolosluklarını
kapatmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Bu da Suriye için bana göre bir
zenginliktir. Diplomatik misyonların devamında fayda var. Beni en çok
sevindiren şeylerden bir tanesi de gerek İslam dünyası gerekse Batı’dan birçok
ülkenin artık Sayın Colani ile irtibatlarını geliştiriyor olmasıdır. Bunlar da
bir yerde yeni yönetime güvenin işaretidir. Yeni dönemde Suriye, inşallah çok
daha farklı bir şekilde ayağa kalkacaktır.”
HTŞ, Suriye’deki Filistin direniş gruplarını
silahsızlandırmış, ülkeden İsrail’e bir saldırı düzenlenmesine izin
verilmeyeceğini ilan etmişti. İsrail de HTŞ’nin Şam’a girmesiyle ülkenin
güneyinde işgal başlatmıştı. Bu gelişmeler içinden Erdoğan’a sadece İsrail’in
işgali soruldu. Erdoğan sahada Gazze’nin yalnızlaşması ve İsrail’in
ilerlemesiyle ilgili genel geçer bir yanıt verdi:
“Biz her zeminde İsrail’i köşeye sıkıştırmaya, hukuka uygun
hareket etmeye zorlamaya devam edeceğiz. Ancak Suriye’deki durumdan kendisine
fayda sağlamasının da önüne geçmek için uluslararası tüm mekanizmalar etkin bir
şekilde kullanılmalı. Burada İsrail’in durdurulması için ABD başta olmak üzere
Batılı ülkelere büyük görevler düşüyor. İsrail’in Suriye’nin topraklarını
işgalinin kabul edilemeyeceği en gür şekilde ifade edilmelidir. Yarın çok geç
olmadan bölgemizdeki huzuru ve istikrarı sürekli tehdit eden İsrail
saldırganlığına ‘dur’ denilmelidir. Yoksa İsrail bumerangı yarın onları her
şartta destekleyenleri de hedef alır. Dün yaptığımız uyarılara kulak
tıkayanlar, doğruları söylediğimizi bugün gördüler. Yarın, pişman olmamak için,
bugün yaptığımız uyarıları dikkate alıp gerekli adımları atmalarını tavsiye
ediyorum.”
Suriye ile ilgili yaptığı uluslararası görüşmelere ilişkin
konuşan Erdoğan “Muhataplarınızla görüşmede itiraz eden bir görüşle
karşılaştınız mı?” sorusu üzerine “Ben doğrusu bu konuda olumsuz bir yaklaşım
görmedim. Bölgesel ve küresel her kriz ve gelişme diplomasi trafiğimizi
artırıyor.” dedi.
Sednaya’da yerin altında gizli bölmeler olduğu, buralarda
mahsur kalan insanların kaldığı öne sürülmüştü. AFAD da Sedneya’ya giderek
didik didik gizli bölme aradı. Son olarak AFAD başkanı Okay Memiş "Binanın
tamamı tüm koğuşlar, hücreler ve diğer idari bölümler tarandı, arandı ve
neticede herhangi bir canlıya rastlanmadı. Buna ilişkin de iddialar vardı. Hem
herhangi bir canlıya rastlayamadık hem de bina içerisine defnedilmiş herhangi
bir mahkuma rastlanmadı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise AFAD’ın incelemesine rağmen yer
altı hücreleri olduğunu savundu.
“AFAD'ın Esad rejiminin işkence üssü olarak bilinen
Sednaya’daki çalışmalarını soracaktım. Orada kayıp Türk vatandaşları var mı?”
sorusu üzerine Erdoğan şöyle konuştu: “Yok, öyle bir bilgi getirmediler bize.
Bu 6 kat yerin dibindeki cezaevinin nasıl olduğunu ve burada insanların ne
hallere sokulduğunu gördünüz. Biz Türkiye olarak bu işi seyretmedik, tribünde
kalmadık. AFAD’ımız orada görevini yaptı ve döndü. Oradaki acı tabloları, o
tünelleri gördünüz. Tünellerin uzunlukları, oraların içler acısı hali, hepsi
birer felaket. Dünya Suriye’nin bu halini görüp, gereken notu gerekli yerlere
vermiştir diye düşünüyorum. Bizler de özellikle AFAD’ımızla orada başarılı bir
operasyon yaptık, neticesini aldık.”
“Oradaki zulümler,
işkenceler, yargısız infazlar, Baas Rejimi gerçeğinin en acı fotoğraflarından
biridir.” diyen Erdoğan, Esad’ın yargılanmasını istedi: “Her zulüm gören
coğrafyada olduğu gibi, Suriye’de de toplu mezarlara rastlanıyor. Anlaşılan
Suriye’de henüz, zulüm ve işkence fotoğrafının tamamını görebilmiş değiliz.
Bunun için biraz daha zamana ihtiyaç olacak. Kendi halkına böylesi zulmeden
Esed yönetiminin bunların hesabını uluslararası hukuk zemininde vermesi için
elimizden geleni yapacağız. Umarım Sednaya fotoğrafı ‘Türkiye’nin Suriye’de ne
işi var?’ diyenleri, ‘Suriyelilere kapılarımızı neden açtık?’ diye yabancı
düşmanlığını körükleyenleri, ‘Esed af ilan etti Suriyelileri ülkelerine
gönderin’ diyerek bizlere akıl verenleri bir nebze olsun utandırmıştır. Hala
aynı cümleleri kuranların insani değerlerini Esed’in ölüm preslerinde ezdiğini,
vicdanlarını yerin yedi kat altındaki zifiri karanlık hücrelere kapattıklarını
düşünmemek elde değil.”
Sığınmacıların dönüşüyle ilgili Erdoğan şöyle konuştu: “Biz
ülkemize sığınan bu insanları kovmuyoruz. Biz bu insanlara ‘Evine gidersen git
ama gönüllülük esasına göre git. Siz bizim başımızın üstündesiniz. 'Ben evime
gideceğim' diyorsanız evinize gidebilirsiniz.’ diyoruz. Şu anda zaten Suriyeli
çocukların okulları devam ediyor. Okullarını bu sene burada bitirecekler. Ondan
sonra Suriye'de, Dara'da, Deyrizor'da, Suriye’nin diğer bölgelerinde evleri varsa
oraya rahatlıkla gidebilirler.”/aydınlık