İktidar ve patronların Suriye'deki pay kapma yarışına
yönelik planları devam ederken, yeni bir hamle de Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Alparslan Bayraktar'dan geldi.
Suriye'nin başta elektrik olmak üzere enerjiye ihtiyaç
duyduğunu belirten Bayraktar, "Özel sektörü işin içerisine sokmaya
çalışıyoruz. Hazırlıklarımızı yapıyoruz" açıklamasında bulundu.
Öte yandan Suriye Demokratik Güçleri'nin kontrol ettiği
bölgede bulunan petrol kaynaklarını da işaret eden Bayraktar, Türkiye'nin de
petrol aradığını ve söz konusu petrol sahalarının profesyoneller tarafından
işletilmesi halinde üretimin artacağını söyledi.
CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Bakan
Alparslan Bayraktar, "Suriye'deki durum bizi de yakından ilgilendiriyor.
Bu nedenle yoğun ilgileniyoruz" dedi.
Suriye'de yaşamın normale dönmesi için olmazsa olmaz
kaynağın elektrik olduğunu söyleyen Bayraktar, "Rejimin devrilmesinden
sonra Suriye'de enerji altyapısı anlamında her şey eksik. Birçok alanda
yapılması gereken işler var. Belli bölgeler çok kötü. Belli yerlerde de altyapı
var ama rehabilite edilmesi lazım. Kapasite yetersiz. İnsanlar şuan günün büyük
çoğunluğunda elektrik kullanamıyor" dedi.
Bayraktar, Suriye'nin enerji altyapısının kısa, orta ve uzun
ölçekli planlaması için ülkeye heyet gönderildiğini hatırlattı ve "Bu
hafta yine bir heyeti gönderdik. Onlar da bugün Türkiye'ye dönecek"
bilgisini paylaştı.
"Orada muhataplarımız netleştikten sonra biz de
ziyareti düşünüyoruz" diyen Bayraktar, konuşmasının devamında Suriye'ye
ihraç edilen elektrik ve akaryakıt hakkında "2017'den beri Suriye'ye
elektrik ve akaryakıt ihraç ediyoruz. Orada yerelde firmalar var. Bizden satın
alıp dağıtım yapıyorlar. Bunu daha güneye nasıl götürebiliriz arayışı
içerisinde olacağız" yorumunda bulundu.
Bayraktar, Suriye'ye yönelik yaptırımların kalkması
gerektiğini vurguladı ve "İş modelleri üzerinde çalışıyoruz. Özel sektörün
devrede olduğu bir süreçten bahsediyoruz" dedi.
Patronların Suriye'de nasıl faaliyet yürütebileceğine dair
çalıştıklarını itiraf eden Bayraktar, planlarına dair şöyle konuştu:
"Halep'te elektrik yok. Orada tesis ettiğimiz iletim
hatları vardı. Kontrolümüzdeki yerlerde bunlar hala ayakta. Önümüzdeki 6 ayda
Halep'i rahatlatabiliriz bu konuda. Halep'teki elektrik için ihtiyaç olan
doğalgaz verilebilir. Özel sektörü işin içerisine sokmaya çalışıyoruz.
Halep'ten sonra doğalgaz boru hatları var. Halep'e ulaşmak önemli. Halep'e
ulaştıktan sonra güneye Şam'a doğru rahat gidebilirsiniz. Uluslararası
finansman buraya gelebilir. Özel sektör bu finansmanı bulduğu zaman uzun
dönemli imtiyazlarla harekete geçebilir. Yeni santrala ihtiyacımız var. 20-25
yıl elektrik alım garantisiyle yapılabilir. Ödemeyi Suriye yapacak. Şu an dizel
jeneratörle elektrik sağlıyorlar. Bundan daha uygun modeller üzerinde
duruyoruz. Biz hazırlıklarımızı yapıyoruz."
Bayraktar, Suriye'nin altyapısı için 500 milyar dolarlık
yatırıma ihtiyaç olduğunu ve Birleşmiş Milletler'in altyapı için bir çalışma
yaptığını aktardı.
Suriye'nin istikrarını kazanmasıyla beraber kendi
kaynaklarını da ekonomiye kazandırabileceğini söyleyen Bayraktar, Suriye
Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolünde olan bölgelerde bulunan petrol
kaynaklarını işaret ederek şöyle konuştu:
"Suriye 2002 yılında 630 bin varil günlük petrol üreten
bir ülke. Bu çok ciddi bir rakam. Türkiye ihtiyacının yüzde 60'ı diyebiliriz.
Bu rakam tabii savaş nedeniyle düştü. Bunları ekonomiye kazandırmak altyapı
çalışmaları açısından çok önemli.
Türkiye'de de petrol arıyoruz. İyi çalışmalarla Suriye'deki
potansiyel artabilir. 600 bin varil azaldı. O sahalar profesyonel elle
işletilmedi. Terör eliyle üretilen sahalardan bahsediyoruz. Profesyonel ellerde
bu rakam artabilir."
Geçtiğimiz haftalarda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir
Uraloğlu da Suriye’de deniz, hava, kara ve demiryolu başlıklarında Acil Eylem
Planı üzerinde çalıştıklarını açıklamıştı. Açıklanan planla Suriye’nin Akdeniz
kıyılarında petrol ve gaz arama yetkilerinin paylaşılabileceği,
havalimanlarının Türkiye’nin desteğiyle yenilenebileceği, iki ülkenin demiryolu
ve karayolu ağlarının bütünleşebileceği öngörülmüştü.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise yeni yönetimin lideri Ahmed
Şara ile başkent Şam'da gerçekleştirdiği buluşmada, Suriye’nin yeniden
inşasında Türkiye sermayesinin rol almaya hazır olduğunu belirtmiş ve “TİKA ve
özel şirketlerimizle somut şeylerde adım atmaya hazırız” demişti.
Bakanın ziyaretine paralel bir grup patron da Suriye ekonomisinin
başkenti Halep’e gitmişti. Heyette patron örgütü TOBB’dan ve iktidara
yakınlığıyla bilinen MÜSİAD’dan isimler yer almış, gündem “ekonomik işbirliği”
ve “ticaretin artırılması” olmuştu.
Ayrıca ABD'nin Suriye yönelik yaptırımları gevşeteceğine dair
kararın ardından Ticaret Bakanlığı da dün aralarında TÜSİAD, TOBB, MÜSİAD’ın
bulunduğu 16 patron örgütüyle bir araya gelmişti. Yaptırımların kalkmasının
ticari sürece fırsat sunacağı vurgulanan toplantıda, Suriye'deki pay kapma
yarışına nasıl dahil olacaklarını değerlendiren iktidar ve patronların,
öncelikli sektörleri belirleyerek şu tespitleri yaptığı aktarılmıştı:
"Türk firmalar etkin rol üstlenirken, gıda, inşaat,
yapı sektörleri ilk pozitif etkiyi hissedecek. Türkiye’nin bu ülkeye
ihracatında un, bakliyat, hububat gibi gıda ürünleri, kablo, demirçelik,
çimento, altyapı ürünleri başı çekiyor. İthalat tarafında yağ, pamuk ürünleri
ön plana çıkıyor."/sol