ABD İle Türkiye'nin Milli Güvenliğine Muazzam Bir Tehdit Oluşturacak Konularda Sorunlarımız Var

GİRİŞ: 27.01.2025 13:20      GÜNCELLEME: 27.01.2025 13:20
Rasthaber -  Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan merkezli Asharq News televizyonuna Suriye ve Ortadoğu'daki gelişmelere dair röportaj verdi. Fidan, devletlerin diğer devletlere dış müdahalesinin Suriye'de ne gibi sorunlar yarattığını ve yeni dönemde tüm aktörlerin bundan ders çıkartması gerektiğini söylerek, "Yoksa önceki döneme baktığımız zaman savaş var, bölünme var, istikrarsızlık var, yerinden edilen milyonlarca insan var. Maalesef bizim yaşadığımız coğrafyaların kaderi bu olmamalı. Müslümanların, Arapların, Türklerin, Farsların yaşadığı coğrafyanın kaderi artık değişmeli. Ben bu değişimin inşallah bütün bölgede başlamış olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Fidan ayrıca ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımların bir kısmını kaldırdığını ve AB'nin de ilerleyen günlerde bir kısmını kaldıracağını umduğunu kaydederek, Türkiye'nin de ulaştırma, enerji ve sağlık gibi alanlarda hemen yardımlara nasıl başlanabileceğine dair kendi içerisinde bir koordinasyon mekanizması kurduğunu anlattı.

Fidan, Suriye'deki yeni yönetimden beklentilere ilişkin de şunları söyledi:

Suriye'deki yeni yönetimin artık bölge için bir tehdit teşkil edecek yapıda olmaması, terörizme asla yer verilmemesi DEAŞ ve PKK başta olmak üzere. Ülkedeki azınlıklara iyi muamele edilmesi, kapsayıcı bir hükümet kurulması ve ülkenin toprak bütünlüğünün, siyasi egemenliğinin tam olarak sağlanması.

Bu şartlar üzerinde uluslararası toplum ve bölge ülkeleri olarak biz anlaştık ve bu taleplerimizi Suriye yönetimine ilettik. Şu anda hangimiz gidersek gidelim aynı şeyleri konuşuyoruz. Suriye'den bizim beklentimiz bu. Esas itibarıyla önceki rejimden de biz bunu bekliyorduk."

ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasına ilişkin Fidan, yeni dönemde de Trump yönetimiyle en üst düzeyde yakın çalışmalara devam edeceklerini kaydederek, "Amerikan yönetimiyle uzun yıllara dayanan ilişkilerimiz var ama her konuda aynı düşünmüyoruz. Özellikle bölgesel meselelerde farklı olduğumuz konular var. Fakat yetişkin, olgun devletlerin takip etmesi gereken bir hareket tarzı var. O da sorunlu konuları parantez içine alıp iyi olan konuları devam ettirmek gerekiyor. Amerika'yla da bizim sorunlu olan konularımız var. Bunların başında Suriye'deki Amerikan politikası geliyor." diye konuştu.

Fidan, bu Suriye politikasının eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde başladığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Amerika, Suudi Arabistan, Türkiye gibi ülkeler Suriye muhalefetine destek verirken en başından itibaren, daha sonra Amerika dedi ki ben muhalefete destek vermeyeceğim, benim işim DEAŞ'la mücadele etmek olacak dedi ve kavramı değiştirdi. O zaman tabii bir ton jeopolitik krizi de beraberinde tetiklemiş oldu bilmeden.

Bunu yaparken de öyle bir şekilde yaptı ki başka bir terörist örgütü aldı. PKK/PYD'yi DEAŞ’la savaşmak ve DEAŞ'lı mahkumları hapiste tutmak üzere kullandı. Biz dedik ki Amerika'ya bu yanlış, bunu başka türlü de yaparız. Özellikle Türkiye'nin milli güvenliğine muazzam bir tehdit oluşturuyor bu ve siz bunu biliyorsunuz."

Terör örgütü PKK'nın ABD tarafından da terör örgütü olarak tanındığını ve uzun yıllardır PKK liderlerinin başına 5'er milyon dolar para ödülü konulduğunu aktaran Fidan, "Böyle bir gerçeklik varken, sizin PKK'nın uzantısıyla Suriye'de böyle bir iş yapıyor olmanız çok hayra alamet değil. Obama bunun geçici olduğunu söylemişti. Sonra Trump geldi. Trump bunu kaldırmak istedi çok samimi bir şekilde birkaç defa ama Amerika'nın o dönemki yönetimindeki bazı unsurlar buna direndiler." ifadelerini kullandı.

'Rusya, Suriye'deki yeni yönetimle eşitlikçi ve saygın bir ilişki başlatmak istiyor'

Fidan, birkaç gün önce Suriye konusunda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile telefonda görüştüklerini anımsatarak, Lavrov'un yeni dönemde Suriye'yle eşitlikçi ve saygın bir ilişki başlatmak istediğini söylediğini aktardı.

Bu noktada Rusya'nın Türkiye'nin olumlu katkısını da beklediğini kaydeden Fidan, Rusya'nın yeni dönemde Suriye’yle yeni bir ilişki başlatmak istediğini ve bunun Rusya'nın belli dış politika tercihlerindeki esnekliği ve stratejik hamle kabiliyetini de gösteren bir husus olduğunu dile getirdi.

Fidan, Rusya'nın önceki durumun açmazlığını görüp, ondan bir an önce çıkıp yeni döneme ilişkin bir adaptasyon sürecine girdiğine ve yeni yönetimle hemen ilişkilerini geliştirmeye çalıştığına işaret ederek, "Tabii bu onların talebi olur, yeni yönetim de bu talebi değerlendirir, yani gerçekten iki yetişkin devletin yapması gereken şekilde ilişkilerini sürdürürler. Her iki devletin egemenliğine, çıkarlarına uygun olduğu sürece bu türden ilişkiler yapıcı olarak görülebilir." dedi.

YORUMLAR

Seyyid 2 gün önce
Dün İŞİD, Nusra, Elkaide, Taliban ve bu gün HTŞ ile olan logistik ve stratejik birliğiniz Milli ve Dini tehlike oluşturmuyor da şimdi mi kıvırma ifadeler ile kendi yumurtalarınızı örtüyorsunuz. Düpedüz bu bölgede aleni ve cesurca kendisini ortaya koyarak siyonist teröre destek veren %99'u müslüman (!) tek ülke Türkiyedir. bundan 34 sene evvel okuduğum Velayet ve Rehberiyet Şerhi adlı kitapta senetler ile ortaya koyduğu okuduğum tez şuna işaret ediyordu. Bu da milyonlarca insanın ehlibeyt akidesiyle tanışmasına sebep olmuştur. Sizi yöneten sultan zalim de olsa ona uymak vaciptir. Sen kıyamet günü, sabrına karşılık sevap alacaksın. O da zulmünün cezasını görecek. Bu ehli sünnet akidesidir. Sonra derin tefekkür ettiğimde gördüm ki zaten bu ehli sünnet denilen bilim kurgunun temelinde zaten ahiret inancının zayıflığı diyalektik materyalist bir din algısı ve beslendiği yer yahudilik (Ka'bul Ahbar) imiş. Az sabır edin, israilin filistine saldırılarına kulakları (feraset ve kavrayış) ve gözleri (basar) kapanması sebebi bu idi. Dünya yüzeyinde farklı farklı inançlara sahip insanlarda zaman zaman ve peyder pey yumruklar sıkılmış ayağa kalkıp yeter denmişse de bu onların yüreklerinde bir nebze canlı kalmış şubbaklar (pencerecik) lerdir. Bu pencerelerinizi canlı tutun zira bu pencerecikler sizin hidayete açılacak bir devasa kapılar olacaktır. Bu pencereleri daha genişletmek ve ortadan kaldırarak hidayet nuruyla pürnur olmak için ibadet ve taatlerinize kalkan olan imamet -velayete bağlılığınızın güçlenmesi için, velayet sahipleri olan ehlibeyti nurani olarak tanıyın. Ehlibeytin hakkı Allahın hakkıdır. Ehlibeyti inkar Allahın hakkını hukukunu ve devletini inkardır. Allah kelimesini (Uluhiyet ve ahkamiyetini) ehlibeytin eline vererek "Din'i kemale erdirdi" ve nimeti (devleti) ini tamamladı. Ehlibeytten başka tüm varlıklar hata yapma ve suç işleme illetine düçardır. Buna dair ehlibeyte bu kudert tevdi edildi. Hal böyleyken ehli sünnete şeytan (siyonist medya ve sokakta dolaşan siyonist amiller ) ehli sünnet mensuplarına boş verin filistini irancı oldu onlar kassam ve hamas iranda ne işi var siz gördünüz mü iranı hiç kafirle savaşmış mı ? Maalesef ki İran 4 tane general verdi. Bu generaller gerek Irakta gerekse Suriye ve lübnanda şehit oldular sadece siyonizme geçit vermemek için idi. yazılacak çok şeyler çoook.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM