Donald Trump'ın Filistinlileri “tamamen yıkılmış” Gazze'den
Ürdün ve Mısır'a doğru kendi tabiriyle “temizleme” fikri Batı Asya'nın bir
numaralı gündem maddesi. ABD Başkanı Gazzelilerin bir kısmının geçici bir
kısmının kalıcı olarak nakledilmesini öngören vizyonunu cumartesi günü
sunmuştu. Trump'ın bu sözde ihtiyaçtan bahsetmesi, Binyamin Netanyahu'nun
desteklediği, imha savaşı ve sistematik yıkımıyla önünü açtığı yeni Orta Doğu
projesinin devamı niteliğinde.
Bu bakış açısı ayrıca Trump'ın çeşitli anlaşmalar dayattığı,
kimisinin red kimisininse kabul edildiği ilk döneminden bu yana Arap-İsrail
çatışmasına yönelik benimsediği başkenti Kudüs'e taşımak, işgal alındaki Batı
Şeria'nın İsrail tarafından kısmen ilhakını tanımak gibi yaklaşımlarla da
uyumlu. Aslına bakılırsa bugüne kadar ki tüm ABD yönetimleri tarafından izlenen
yolun bir devamı niteliğinde.
HAMAS Siyasi Büro Üyesi Bassem Naim konuya ilişkin olarak
yaptığı açıklamada, "Onlarca yıldır yerinden etme ve alternatif vatanlar
kurma planlarını nasıl engellediyse halkımız bu tür projeleri de
engelleyecek." dedi. Filistin İslami Cihat da Trump'ın bu fikrini
kınayarak, bunun "savaş suçlarını teşvik etmek" anlamına geldiğini
söyledi. Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi de halkın bölge dışına
taşınmasına yönelik "her türlü projeyi" kınadı.
Öneriyi Gazze'de 15 ay süren imha savaşında İsrail'in “elde
ettiği başarıların mantıklı” bir devamı olarak pazarlayan Trump'ın hızı Tel
Aviv'deki aşırılıkçılarda büyük sevinç yarattı. Gazze'deki ateşkes anlaşması
nedeniyle hükümeti düşürme tehditleri savuran Dini Siyonizm Partisi lideri ve
Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail Kanal 12'ye şunları söyledi:
"Gazze nüfusunun çoğunluğunun, İsrail Devleti'ni yıkma
özlemini korumak için 76 yıl boyunca zor koşullarda zorla tutulduğu bir
dönemden sonra onlara yeni, daha iyi yaşamlar sürebilecekleri başka yerler
bulmalarına yardımcı olma fikri mükemmel bir fikir. Yıllardır politikacılar
toprağı bölüp Filistin Devleti kurmak gibi pratik olmayan çözümler önerdi.
Sadece alışılmışın dışında düşünme kabiliyeti ve yeni çözümler barış ve
güvenliği getirecektir. Bunun en kısa sürede uygulanması için Başbakan ve
Kabine ile birlikte bir operasyonel plan geliştireceğim."
Ateşkes anlaşmasını “yenilgi” olarak gördüğü için Güvenlik
Bakanlığı görevinden istifa edip koalisyondan çekilen bir diğer aşırılıkçı
Yahudi Gücü Partisi Başkanı İtamar Ben Gvir, Trump'ı “girişiminden dolayı
kutladı.” ve tam desteğini açıkladı. Fanatik siyasetçi sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Geçen yıl boyunca, gönüllü göçü teşvik etmek için
defalarca çağrıda bulunduk. Bence dünyanın en büyük gücünün başkanı bu fikri
ortaya attığında, İsrail hükümeti göçü teşvik etmeyi hemen uygulamalı."
Mısır ve Ürdün öneriyi reddetse de Beyaz Saray'ın
dayatmalarına boyun eğmeleri için siyasi ve ekonomik baskıya maruz kalmaları
bekleniyor. Trump, Ürdün Kralı II. Abdullah ile Gazze sakinlerinin komşu
ülkelere nakledilmesi olasılığı hakkında konuştuğunu, Mısır Cumhurbaşkanı
Abdülfettah el-Sisi ile de görüşmeyi planladığını belirtti.
II. Abdullah ile yaptığı görüşmenin verimli olduğunu
belirten ABD Başkanı şunları söyledi:
"Kral Abdullah benim bir dostum ve çok iyi anlaşıyoruz.
Yıllar boyunca onunla çok iyi anlaştım. Milyonlarca Filistinliye ev sahipliği
yaparak ve bu durumu çok insani bir şekilde ele alarak harika bir iş çıkardı.
Kendisini bunun için takdir ediyorum. Mısır'ın da Ürdün'ün de kabul etmesini
umuyorum. Bir buçuk milyon kişiden bahsediyoruz... Bu belki geçici veya uzun
vadeli bir çözümdür."
Trump'ın ilk döneminde Arap-İsrail dosyasını elinde tutan
Yahudi damadı Jared Kushner, Gazze'ye yönelik saldırının başlangıcında bölgeyle
alakalı bazı fikirlerini dile getirmişti. Geçen Mart ayında, "Gazze farklı
bir şekilde yeniden inşa edilmeli. Heyecan verici bir yer. Deniz kenarında
harika bir konum. En iyi hava, her şey güzel. Orada güzel şeyler
yapabilirsiniz.” demişti. İsrail'in Filistin direnişini "temizlemek"
için çalışırken sivilleri sınır dışı ederek Negev Çölü'ne veya Mısır'a nakletmesi
gerektiğini de söyleyen Kushner sözlerini şöyle sürdürmüştü:
"Bu oldukça talihsiz bir durum. Ben İsrail olsaydım,
insanları oradan çıkarmak ve sonra Gazze'yi temizlemek için elimden geleni
yapardım.”
Trump yine Yahudi olan Steve Witkoff'u Orta Doğu Temsilcisi
olarak atadı. ABD Başkanı, ilk döneminde başlattığı Birleşik Arap Emirlikleri
ve Bahreyn ile İsrail'in ilişkilerini normalleştirmeyi öngören İbrahim
Anlaşmaları'nı genişleterek sürdürmek istiyor. Bu noktadaki ilk hedef Suudi
Arabistan. Ancak Riyad, Tel Aviv ile ilişkileri normalleştirmeyi Filistin
Devleti'nin tanınması koşuluna bağlıyor. Bu noktada Trump'ın Filistinlileri
sürme planı ABD'nin uzun yıllardır dile getirdiği ama uygulamaya geçirmek için
hiçbir şey yapmadığı iki devletli çözüm fikriyle de kökten çelişiyor.
Sisi savaş sırasında Filistinlilerin Gazze'den Mısır'a
sürüldüğü takdirde iki devletli çözümü tartışmanın bir anlamı olmayacağı
uyarısında bulunmuştu: “Toprak var olacak ama insanlar olmayacak.” II. Abdullah
rejimi ise bunu bir “kırmızı çizgi” olarak değerlendirerek işgal altındaki
toprakların dışında, başta Lübnan ve Ürdün olmak üzere bir dizi Arap ülkesine
dağılmış yaklaşık 5,9 milyon Filistinli mültecinin bulunduğuna dikkat çekmişti.
Son seçimlerde Arap ve Müslüman Amerikalılar arasında Donald
Trump'a oy vermeleri için lobi faaliyeti yürüten Arap Amerikalılar Derneği
Başkanı Bişara Bahbah bahsi geçen öneriye sert bir dille karşı çıktı. Bahbah
pazartesi günü şu açıklamada bulundu:
"Başkan'ın, Gazze'deki Filistinlilerin zorla da olsa
Mısır veya Ürdün'e taşınması önerisini kesinlikle reddediyoruz. Filistinlilerin
şu anda ihtiyaç duyduğu şey ateşkesin devam etmesi, daha fazla yardım, yeniden
yapılanma planı ve Filistin Yönetimi'nin Gazze'yi devralmasıdır.
"Filistinlilerin kaderiyle ilgili çılgın iddialara veya
açıklamalara ihtiyacımız yok. İsrail-Filistin sorununun tek çözümü iki devletli
bir çözümdür. Nokta. Biz Arap Amerikalılar olarak Trump'a oy verirken bunun
için oy vermedik. Bize savaşların sonunu, tüm taraflar için tatmin edici olan
Orta Doğu'da kalıcı bir barışı vaat etti."
Bahbah, örgütünün Trump'ın seçilmesinde merkezi bir rol
oynadığını ve 3,8 milyon Arap Amerikalının görüşlerinin çoğunluğunu temsil
ettiğini söyledi/aydınlık