İmam Hamanei bu görüşmede yaptığı konuşmada, Bi’set
hareketinin sürekli ve daimi bir süreç olduğunu ve Bi’set’in bereketinden her
dönemde yararlanılabileceğini belirterek, “Aklımızı ve imanımızı kullanırsak,
hayatın gerçekliğinde ve zihnimizde de bir bi’set, hareket ve dönüşüm olacaktır”
dedi.
İmam Hamanei şu ifadelerde bulundu: ‘Burada bulunanların, tüm
İran halkının, tüm İslam âleminin ve dünyanın tüm özgür ve hür insanlarının Bi’set
Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Peygamber'in (s.a.a) bi’seti,
dünyanın özgür insanları için gerçek bir şölendir.
Bu yıl Bi’set Bayramı muzaffer Behmen'e denk geldi ve Behmen
hareketinin, İslam İnkılabı hareketinin ve kurucusunun niyeti Peygamber’in
(s.a.a) izinde olmak olan yürüttüğümüz bu hareketin Allah’ın izniyle aynı
şekilde bu yolda devam etmesini umut ediyoruz.
Bi’set hareketi sürekli ve daimi bir harekettir ve Bi’setin bereketinden
her dönemde yararlanılabilir. Aklımızı ve imanımızı kullanırsak, hayatın
gerçekliğinde ve zihnimizde de bir bi’set, hareket ve dönüşüm olacaktır.
Yani bu, bi’setin başında yaşanan dönüşümün aynısıdır ve
İslam'ın aziz Peygamberi de (s.a.a) göğsünü siper etmiş, meydanın ortasına
gelmiş ve tarif edilemez bir çabayla görevini yapmıştı ve bu, o yüce zirveden
farkla her zaman insanlarla orantılı olarak mümkündür ama peki bunun şartı
nedir? Şart şudur ki, O yüce Peygamber’in (s.a.a) sahip olduğu ve kullandığı
iki unsuru biz de kullanmalıyız. Yani; Akıl ve imanı.’
Filistin'deki son gelişmelere ve Direniş Cephesi'ne değinen
İslam İnkılabı Rehberi şunları söyledi: ‘Bu direniş hareketi, aynı bu bi’setin
bir tezahürüdür. İran İslam Cumhuriyeti’nden başlayan bu direniş, Müslüman
ülkelere yayılmış, bazı Müslüman milletleri sahneye taşımış, genel olarak
Müslüman milletleri ve birçok gayrimüslimin vicdanını da uyandırmıştır. Birçok
millet sulta sistemini tanımıyordu ama bu hareketin sonucunda sulta sistemi
tanındı ve bilinir hale geldi.
Küçük ve sınırlı bir bölge olan Gazze, tepeden tırnağa
silahlanmış ve Amerika tarafından tam olarak desteklenen Siyonist rejime diz
çöktürdü. Bu şaka mı? Direnişin özü budur. İşte iman ve akıl budur. Bu, Kur'an
ayetlerinin okunmasıdır. Bu, Allah'a bağlılıktır. Bu, “Bütün izzet Allah’ındır”
inancıdır.
Onurlu Hizbullah Hareketi, Seyyid Hasan Nasrallah gibi bir
şahsiyetin kaybını yaşıyor, bu şaka değil. Dünyada Seyyid Hasan Nasrallah gibi
güçlü ve yüce kaç tane büyük insanımız var? Hizbullah böyle bir şahsiyetini
kaybetti. Dost ve düşman Hizbullah'ın bittiğini düşünüyordu. Hizbullah henüz
bitmediğini, hatta bazı durumlarda motivasyonunun arttığını ve Siyonist rejime
kafa tutabildiğini gösterdi.’
İmam Hamanei konuşmasının başka bir bölümünde şunları
söyledi: ‘Diplomasinin gülümsemelerinin ardında şeytanın gizli ve içsel
düşmanlıkları ve kinleri olduğunu bilmeliyiz. Gözlerimizi açmalı ve kiminle
dost olduğumuza, kiminle anlaşma yaptığımıza ve kiminle konuştuğumuza dikkat
etmeliyiz.’
İslam İnkılabı Rehberi, günümüz dünya olaylarına rasyonel
bir bakış açısının herkes için, özellikle de İran'ın yetkilileri için elzem
olduğunu belirterek, sömürgecilerin insan toplumlarını yağmalama yaklaşımına
değindi ve şunları söyledi: ‘Sömürgeciliğin tarihi, “Doğal kaynakların
yağmalanması”, “Kültürel yağma ve asil kültürlerin yıkımı” ve “Milletlerin
ulusal ve dini kimliğinin yağmalanması ve gasp edilmesi” olmak üzere üç
aşamadan oluşur ve bugün dünyadaki güçlü ve şeytani sistemler, sömürgeciliğin
üç aşamasını da milletlere dayatmaktadır.
ABD hükümeti, müstekbir ve sömürgeci güçlerin ön saflarında
yer alan, dünya finans güçlerinin etkisi altında olan bir hükümettir. Her gün,
büyük finansal karteller ulusların kimliğini ve çıkarlarını değiştirmenin ve
sömürgeci nüfuzlarını genişletmenin yollarını planlıyor. Kuran'ın buyurduğu
gibi, “Onlar sizi belaya sokan her şeyi severler.”
ABD Kongre üyelerinin binlerce çocuğun paramparça olmasına sebep
olan katili ve bu katliamların failini alkışlaması ve cesaretlendirmesi veya
300 yolcusu bulunan bir İran yolcu uçağını düşüren ABD gemisinin kaptanına
takdir madalyası vermesi, onların içindeki kötü duyguların, düşmanlığın, kin ve
nefretin örnekleridir. Onların gülümsemelerin ardında diplomasi gizlidir ve biz
bu gerçeklere gözümüzü açmalıyız ve Kur'an'ın da dediği gibi onlarla gizli
dostluklar kurmamalıyız.