İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Başkomutanı
Tümgeneral Hüseyin Selami, Filistin İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad
Nahle ile gerçekleştirdiği görüşmede, Filistin Direniş Cephesi ve Gazze
halkının Siyonist rejime karşı kazandığı zafere değinerek şunları söyledi: ‘Bu
zafer, İslam âleminin gurur duyduğu açık bir zafer ve açık bir ilahi fetihtir.
Allah, kuşatma sonrasında mazlum Filistin'i zafere ulaştırdı.
Son bir buçuk yıldır yaptığımız görüşmeler hüzünlüydü.
Filistin halkının başına gelen bu musibetler ve acılar yüreğimize ağır geldi ve
bizim için taşıması zor bir yük oldu. Bu olayın Gazze'deki sevdiklerimizin
zaferiyle sonuçlanmasından dolayı Allah'a çok şükrediyoruz.’
Tümgeneral Selami, Aksa Tufanı Operasyonunun iki aşamadan
oluştuğunu vurgulayarak, şu ifadelerde bulundu: ‘Siyonist rejimin gücünün sahte
olduğunu ve örümcek ağından bile zayıf olduğunu dünyaya gösteren 7 Ekim
operasyonunun başlaması bir dönüm noktası oldu. Bu rejimin gücü dışarıdan bakıldığında
çok büyük görünse de içeride oldukça kırılgandır.
Kötü ve şeytani güçler görünüşte büyüktür, ancak bu güçleri
yenmenin ilk yolu onları zihinlerde yenmektir. İkinci görev, zihinleri aydınlatmak
ve yenilebilirliğin bir gerçeklik olarak zihinlere yerleştirilmesidir.’
İran Devrim Muhafızları Ordusu Başkomutanı, gücün boyutunu
değiştirmede tasavvur ve düşüncenin değiştirilmesinin önemini vurgulayarak
şunları söyledi: ‘Aksa Tufanı Operasyonu bu tasavvur ve düşünceyi ve algıları
değiştirdi ve Siyonist rejimin bütün çabası eski imajına geri dönmekti ama ne
mutlu ki, Siyonistlerin ve Amerika'nın hareketi dairesel bir yolda ilerlemek
gibidir ve yenilgiden ne kadar uzaklaşırlarsa, ona o kadar yaklaşırlar. Onlar
algıları ve bu imajı değiştirmek için ne kadar uğraşsalar da, başarısız oldular
ve sahne, sürekli olarak savunmasız olduklarını gösterdi, çünkü sahte bir
cepheydiler ve özünde zafer unsurlarına sahip değillerdi. “Şüphesiz batıl yok
olmaya mahkûmdur” ve bunların aslı ve özü budur.
Tümgeneral Selami, Siyonist rejimin ve ABD'nin bazı zaferler
elde edebileceğini ancak sonunda kesinlikle başarısızlığa uğrayacaklarını belirterek
şu ifadelerde bulundu: ‘Dalgalanmalar olabilir ama gerçek şu ki onların yolu
başarısızlık ve çöküştür. Taktiksel zaferler elde edilebilir ama stratejik
zafer elde edilemez. Gazze bu gerçeği gösterdi, Yemen ve Lübnan bu gerçeği
gösterdi. Bunlar yaşayan gerçeklerdir, önümüzde durmakta, bize güven
vermektedir ve Allah, sağlam kalplere sahip olanlarla beraberdir.’
Tümgeneral Selami, iftiharın zafer kazananlara ait olduğunu
belirterek şunları söyledi: ‘Sahnenin her iki tarafına baktığımızda,
İsrailliler açıkça yenilmiş hissediyorlar. Onların yetkililerinin ve halkının
sözlerinde zafer belirtisi yok. Direniş liderlerinin suikasta uğraması
Siyonistler açısından bir zafer değil, tam tersine bir yenilgi olarak
değerlendirilmektedir, çünkü direniş liderleri şehadet yoluyla zafere ulaşmış
ve sonsuza dek yaşayıp ölümsüz kalmışlardır.
Hiçbir millet kahramanlar olmadan büyük ve istikrarlı
kalamaz. Büyük şehitler tüm Müslümanlar için Allah’ın kanıtları ve hüccetleridir.
General Süleymani’nin İran'a ebedi bir şan ve azamet kazandırdığı gibi, bu
şehitler de ebedi bir yol yarattı. Daha sonra Filistin ve Lübnan tarihini bu
şehitlerin isimleri üzerinden öğrenecekler.’
Tümgeneral Selami şu ifadelerde bulundu: ‘İsrail, Amerika
olmadan gerçeklik kazanamaz. Amerika'nın kendisi düşüş ve çöküş yolundadır. Bunlar
dünyada yaşanıyor ve geleceğimizin bir parçasıdır. Allah’a güvenmeli ve
elimizden geleni yapmalıyız.’
Filistin İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle
de bu görüşmede İran İslam İnkılabı’nın zaferinin yıldönümünü kutladı ve direnişin
üst düzey komutanlarını saygıyla anarak, İran'ın bölgede ve dünyada verdiği
siyasi ve askeri desteği, düşmanın komplolarını ve Amerika ve müttefiklerinin
aşırılıklarını etkisiz hale getirmesini takdir etti ve şunları söyledi: ‘Bu
eylemler Filistin halkının moralinin yükselmesinde önemli etki yarattı.
İslam bayrağı altında mücadele ve direnişimizi sürdüreceğiz.
İlk İslam şehitlerini ve Uhud şehitlerini her zaman anıyoruz. Uhud şehitlerinin
başında şehitlerin serveri Hz. Hamza vardır ve onun şehadeti Müslümanlar ve Hz.
Peygamber (s.a.a) için çok ağır olmuş ancak bu büyük şehadet Mekke'nin fethine
vesile olmuştur. Bu büyük direniş şehitlerinin şehadetinden büyük zaferler için
ilham alıyoruz.’
Filistin İslami Cihad Hareketi Lideri, İran’ın Gerçek Vaad-1
ve 2 operasyonlarına değinerek, bu iki operasyonun Filistin halkının morali
üzerinde büyük bir etkisi olduğunu ve direnişin motivasyonunu arttırdığını
ifade etti.