Yemen'in İsrail'e Gazze'ye insani
yardım göndermesi için verdiği sürenin dolmasına saatler kala, Seyyid
Abdulmelik Bedreddin el-Husi, pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, Gazze kuşatmasının
kırılmaması halinde Yemen'in Kızıldeniz'de askeri misilleme yapmaya hazır
olduğunu vurguladı.
Yemenlilerin bu ültimatomu,
Siyonist düşmanı, direniş cephesinin temel direklerinden birinin tutumunun
ciddiyeti ve gücüyle, bunu görmezden gelmenin ne kadar büyük ve etkili sonuçlar
doğuracağı gerçeğiyle yüzleştirmiştir ve Batılı deniz güvenlik şirketlerinin
Kızıldeniz'deki durum değerlendirmesi de bunun kanıtıdır.
Uluslararası deniz güvenliği yetkilileri, Yemenlilerin tehditlerini yerine getirme geçmişine sahip olduğunu ve ABD, İsrail veya İngiltere'den gelecek herhangi bir misilleme yanıtının bölgede yeniden çatışmalara yol açacağını vurguladı.
El-Husi şunları vurguladı: ‘Gazze
Şeridi'ne yardım ulaştırılması konusunun, yardım malzemelerinin tükenmesi nedeniyle
yeniden açlık ve kıtlıkla karşı karşıya kalan Filistinlileri kurtarmak için yapılan
ateşkes müzakereleri süreciyle hiçbir ilgisi yoktur ve bu meşru bir meseledir
ve ciddi bir insani zorunluluktur.’
Gazze Şeridi'ndeki geçişlerin
açılması için verilen sürenin dolmasının ardından derhal el-Husi’nin askeri
harekâta başlanması yönündeki hatırlatmasına paralel olarak, İsrail rejimine
bağlı gemilere İngiliz deniz güvenlik şirketi Ambery'den yeni bir uyarı geldi.
Ambrey, bu uyarı üzerine tüm
gemilere, Kızıldeniz'de Yemenliler tarafından hedef alınan gemilerle olan
ilişkilerini gözden geçirmeleri tavsiyesinde bulundu ve ayrıca Kızıldeniz ve
Aden Körfezi üzerinden mal taşımacılığının beraberinde getirdiği riskleri ve gemi
sahipliği veya kiralaması açısından gemilerin İsrail ile olan bağlantılarını da
göz önünde bulundurmalarını istedi.
Deniz güvenlik şirketi Ambery de İsrail ile orta ve yüksek düzeyde bağları olan gemilerin Kızıldeniz'den geçişlerini yeniden gözden geçirmeleri çağrısında bulundu.
Dolayısıyla İngiliz Ambery
şirketinin İsrail bağlantılı gemilere yönelik uyarısı, bu rejimin son günlerde
Yemen silahlı kuvvetlerinin operasyonlara geri dönmesi senaryosuyla mücadeleye
hazır olduğu ve ABD Merkez Komutanlığı ile yakın koordinasyon içinde olduğu
yönündeki iddialarını çürütüyor ve bu İngiliz şirketinin Kızıldeniz'den uzak
durulması yönündeki uyarısı, düşmanın Yemenlilerle çatışmaya hazır olduğu
yönündeki iddialarının da içi boş olduğunun bir işaretidir.
Gazze Şeridi'nde geçici ateşkesin
üzerinden 52 gün geçmesine rağmen birçok nakliye şirketi, İsrail rejiminin
ateşkesi ihlal etmesinden ve Yemen silahlı kuvvetlerinin tepkisinden endişe
ederek Kızıldeniz'e dönmeyi istemiyor ve bölgede istikrarın yeniden
sağlanmasını bekliyor. Bu da gemilerin, ABD'nin bölgedeki operasyonlarına karşı
Yemen'in askeri müdahalesini durdurma ümidinin olmadığını gösteriyor.
Yemen silahlı kuvvetlerinin bir yıldan fazla süredir İsrail’e uyguladığı deniz kuşatmasında elde ettiği başarılı deneyim göz önüne alındığında, bu rejimin Gazze Şeridi'ne insani yardımların girmesini engellemekte ısrar etmesi halinde, bunun ilk doğrudan etkisi Kızıldeniz'deki İsrail ile bağlı gemilerin hareketine olacaktır. Öyle ki, bu gemilerin sigorta primleri artacak ve hatta bazı sigorta şirketleri İsrail bağlantılı gemileri sigortalatmayı dahi engelleyecektir. Öte yandan, Siyonistlerin İsrail'in Yemenliler tarafından uygulanan deniz ablukası sonucu iflas eden işgal topraklarının güneyindeki Eilat limanının yeniden faaliyete geçmesi yönündeki umutları da suya düşecektir.
Bundan sonraki aşamada eğer düşman
Filistinlileri aç bırakma suçunda ısrar etmeye devam ederse, hilesi etkisini
gösterecek, İsrail'de mal fiyatları yükselecek, bu rejimin ihracat ve ithalatı
etkilenecek, yatırım ve sanayi sektörleri daha da ciddi bir durgunluk içinde
kalacaktır.
Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin bu
kez yeni taktikler kullanarak İsrail'e uyguladığı deniz ablukasının kapsamını
genişletmesi bekleniyor. Bu durum, bu rejimin daha önce kullandığı acil durum
seçeneklerini, örneğin Kızıldeniz'i geçmek yerine Güney Afrika'daki Ümit
Burnu'nu geçmek veya gemilerin yüklerini Avrupa limanlarında boşaltıp daha
sonra İsrail limanlarına aktarmak gibi seçenekleri kullanma alanını daraltıyor.
Bu arada uluslararası nakliye
sektörü, Gazze Şeridi'ndeki ablukayı kırmanın ve Gazze'de açlıktan ölen
çocukların hayatlarını kurtarmanın, geçtiğimiz yıl başarısızlıkla sonuçlanan
Yemen silahlı kuvvetleriyle askeri bir çatışmaya girmekten daha kolay olduğunu
gayet iyi anlıyor.