‘TÜRKİYE, GÜNEY
SURİYE’YE ERİŞEBİLİR’
Walla News’in “Suriye topraklarında Türkiye ile doğrudan
çatışma riski endişesi” başlıklı haberine göre Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara,
ülkenin güneyinde hava savunma bataryaları, füzeler ve roketler gibi askeri
altyapıyı yeniden inşa etme girişimlerinde bulunuyor. İsrail, Suriye’de
yönetimin devrilmesinden sonra, Esad döneminde yapılan anlaşmaları tanımadığını
bildirerek Suriye’nin güneyini işgal etmeye başladı. Amir Bohbot imzalı habere
göre ise Tel Aviv, hava üstünlüğünü korumak ve operasyon özgürlüğünü sağlamak
için Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinden rahatsız. Habere göre İsrail’de bu
temelde bir dizi toplantı da yapıldı. Bu toplantılarda Suriye Demokratik
Güçleri’nin kontrolü altındaki bölgelerle ilgili gelişmeler ele alındı. Walla
News’in haberindeki şu ifadeler dikkat çekici: “Bu gelişmeler İsrail için büyük
endişe kaynağı. Zira Humus’un doğusunda Türk askeri varlığının olması,
gelecekte Türkiye'nin güney Suriye'ye askeri erişimini sağlar. Buradan İsrail
ile bir sürtüşme çıkabilir. Zaten geçen hafta bir güvenlik kaynağı durum
değerlendirme görüşmesinde, Erdoğan'ın İsrail'in hareket özgürlüğüne zarar
vermeye çalışması nedeniyle ‘Türkiye ile İsrail'in Suriye bölgesinde karşı
karşıya gelmesinin kaçınılmaz olduğunu’ söylemişti.”
‘İRAN’DAN DAHA TEHLİKELİ’
Makor Rishon adlı İsrail gazetesinde önceki gün çıkan Dr.
Ran Bartz imzalı analizde de “Şii ekseninin çöküşüyle oluşan boşluk, İran'dan
bile tehlikeli olabilecek Sünni bir blokla dolduruluyor. Bu blok, Türkiye
öncülüğünde hareket ediyor ve İran'ın bölgesel statüsüne ulaşma hedefinde.
Ancak kritik fark: İsrail'e çok daha yakın bir konumda.” ifadeleri yer aldı.
Analiz eski MOSSAD Başkanı Yosi Cohen’in 2020 yılında söylediği “İran’ın gücü
kırılgan; asıl tehlike Türkiye’den!” sözlerini hatırlattı.
‘SAHAYA YENİ
GÜÇLER GİRİYOR’
Tel Aviv’in stratejik tehdit değerlendirmesi üzerine çalışan
Nagel Komitesi, ocak ayının ilk haftasında toplandı. Komitenin hazırladığı
rapor basına da sızdı. Raporda, “İsrail’in Türkiye ile doğrudan çatışmaya hazır
olunması” gerektiği vurgulandı. Başbakanı Binyamin Netanyahu bu raporla ilgili,
“Orta Doğu'da köklü değişikliklere tanık oluyoruz. İran uzun zamandır en büyük
tehdidimizdi ancak arenaya yeni güçler giriyor ve beklenmedik durumlara karşı
hazırlıklı olmalıyız. Bu rapor bize İsrail'in geleceğini güvence altına almak
için bir yol haritası sunmaktadır.” demişti. Komite, Türkiye'nin Osmanlı
dönemindeki nüfuzunu geri kazanma hırsının İsrail ile gerilimin artmasına ve
muhtemelen çatışmaya dönüşmesine yol açabileceği uyarısında bulunmuş, Suriye
ile Türkiye arasında kurulacak ittifakın İsrail'in güvenliğine yeni ve güçlü
bir tehdit olduğu ifade edilmişti.
‘Konuş değişiklikleri olabilir’
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Türkiye ile Suriye
arasında savunma alanındaki işbirliğini şöyle özetliyor: “Suriye’nin savunma
kapasitesinin geliştirilmesi, yeniden inşası ve kalkınması kapsamında askeri,
ekonomik, siyasi, insani ve sınai alanlarda çok sayıda işbirliği yapılmasına
yönelik temaslarımız devam etmektedir. Suriye’nin aciliyet gerektiren
ihtiyaçlarının tespiti ve çözümü noktasında karşılıklı olarak Savunma
Bakanlıklarında askeri danışman/irtibat personeli görevlendirilebilir. Suriye
halkının refahı, istikrarı ve güvenliği bağlamında Türkiye olarak her türlü
desteğe hazırız ve bunun için çalışıyoruz. Daha önce ifade ettiğimiz gibi
Suriye’de görev yapan unsurlarımızın gelişen yeni durumlara göre konuş değişiklikleri
söz konusu olabilir demiştik. Bu kapsamda faaliyetlerimiz devam etmektedir.”
İsrail vurdu
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) dün sabah saatlerinde
Palmira’daki Tedmur ve T4 üslerindeki askeri hedefleri vurduğunu açıkladı.
Açıklamada “İsrail Devleti, vatandaşlarına yönelik herhangi bir tehdidi ortadan
kaldırmak için harekete geçmeye devam edecektir.” denildi. Bu son dört gün
içinde Palmira’ya yapılan ikinci İsrail saldırısı oldu/aydınlık