Hizbullah: Siyonistler Direnişin Geri Çekileceğini Düşünüyorlarsa, Yanılgı İçindeler

GİRİŞ: 22.04.2025 07:34      GÜNCELLEME: 22.04.2025 07:34
Rasthaber -  Hizbullah temsilcisi Ali Feyyad, Lübnan hükümetinin, ABD'nin taahhütlerinden sürekli olarak caydığını gördükten sonra, ABD'nin taleplerine yanıt vermesi için hiçbir nedeninin olmadığını belirterek Siyonistlerin, suç ve saldırganlıklarıyla direnişi gerileteceklerini sanıyorlarsa ciddi bir yanılgı içinde olduklarını vurguladı.

Lübnan Parlamentosu'ndaki Direnişe Sadakat Bloğunun üst düzey üyelerinden Ali Feyyad, işgal rejiminin Lübnan’a yönelik vahşi saldırılarının artarak devam etmesi ve bu saldırılar sonucunda çok sayıda vatandaşın ve Lübnan ordu güçlerinin şehit düşmesi üzerine şu açıklamayı yaptı: Güney hâlâ saldırganlık ve istikrarsızlık içinde ve Siyonist düşman her gün suikastlerini ve Lübnan egemenliğine yönelik sürekli ihlallerini sürdürmekte ve bu rejimin ülkemiz toprakları üzerindeki işgali sürmektedir.

Siyonistler direnişin geri çekileceğini düşünüyorlarsa, yanılgı içindeler

Ali Feyyad şunları vurguladı: Eğer Siyonist düşman, Lübnan sınır bölgelerindeki köylere yönelik sürekli suikast ve saldırılarının, evlerin hedef alınmasının, sakinlerin evlerine dönmelerinin engellenmesinin ve gerçekleştirdiği tüm bu suç eylemlerinin, halkımızın iradesini kıracağını ya da Lübnanlıların direniş seçeneğinden vazgeçmesine yol açacağını veyahut askeri ve siyasi baskıların direnişi, vatan ve toprak savunması hakkından ve görevinden geri adım attıracağını sanıyorsa, derin bir yanılgı içindedir.

Siyonist işgalcilere şunu söylüyoruz: Hesaplarınız ve bahisleriniz boşa çıkacak, hayalleriniz yıkılacak, planlarınız başarısızlığa uğrayacak. Lübnan halkı düşmanla asla uzlaşmayacak veya teslim olmayacak, direniş de asla teslim olmayacak.

Hiçbir tereddüt göstermeden açıkça vurguluyoruz ki, tüm dünya bir araya gelip vatanımızı, toprağımızı, insanımızı, egemenliğimizi savunma hakkımızı engellemeye çalışsa bile asla başarılı olamayacaktır. Geri adım atmayacağız. Bu milli direniş duruşu iktidarla aynı doğrultudadır karşı değil ve direniş ülkenin temellerinden biridir.

Düşmanın Lübnan'da iç karışıklık çıkarma amacına ulaşmasına izin vermeyeceğiz

Ali Feyyad şöyle devam etti: Lübnan'da istikrarın, sosyal güvenliğin ve durumun iyileşmesinin koşulu, işgalci düşmanın topraklarımızdan çekilmesi ve saldırganlığının sona ermesidir. Artık ülkedeki kritik durumun ve Askeri ve siyasi baskıların hacmi de dahil olmak üzere Lübnan’ın yeniden inşası konusunda yabancı şantajının baskılarıyla Lübnan'ın ne kadar büyük bir baskı altında olduğunun tamamen farkındayız.  Bu baskılar hem hükümete hem de direnişe yöneliktir ancak net olan nokta şudur ki hepimiz aynı gemideyiz ve direniş ile hükümetin baskılara karşı koordinasyon, işbirliği ve anlayış içinde olması Lübnan'ın çıkarınadır.

Düşmanın en çok istediği şey ordu ile direniş arasında veya Lübnanlıların kendi aralarında bir iç çatışma çıkmasıdır ama biz düşmanların bu amaca ulaşmasına asla izin vermeyiz. Lübnan ordusu da olgunluğunu, sorumluluğunu ve vatanseverliğini ortaya koyan akıllı bir milli performans sergilemektedir.

Bazılarının yaratmaya çalıştığı iç bölünme ortamı asla Lübnan'ın çıkarına değildir. Yine hükümetin ülkenin güç kartlarını çöpe atması ve ülkeyi Siyonist düşmanın vahşeti karşısında zayıflatması akıllıca değildir. Lübnan'ın ateşkes anlaşmasına ve 1701 sayılı karara tam olarak uymasına rağmen, işgalci rejim bunları sürekli ihlal ediyor. Lübnan'ın, Amerika'nın taahhütlerinden sürekli olarak caymasına tanık olmasından sonra, bu ülkenin taleplerine yanıt vermesi için hiçbir nedeni yoktur.

ABD'nin Lübnan'a verdiği garantilerden hiçbirine uymadığı ve ateşkes anlaşması ve 1701 sayılı karar çerçevesinde Siyonist rejimin tutumuyla tam uyumlu hareket ettiği bir durumda, Lübnanlıların tüm bu Amerikan-Siyonist baskı ve taleplere cevap vermesinin nedeni nedir?’ vurgusunda bulunan Ali Feyyaz şöyle devam etti: ‘1701 sayılı Kararın ve ona bağlı takvimin uygulanması için mantıksal ve kabul edilebilir yol, işgalci rejimin bu karar kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi, Lübnan'daki sivil ve askeri hedeflere yönelik kara, deniz ve havadaki saldırılarını durdurması ve ülkemiz topraklarından tamamen çekilmesidir.’

Bu Hizbullah temsilcisi, Uluslararası Ateşkesin Uygulanmasını Denetleme Komitesi'nin bu anlaşmaya ve 171 sayılı Karara ilişkin görevini yerine getirmediğini ve Siyonist rejimin hedef ve talepleri doğrultusunda hareket ettiğini belirterek şunları söyledi: Lübnan, ateşkesin uygulanmasını denetleyen komitenin tarafsız bir komite olmadığını fark etmeli ve eğer tarafsız olsaydı, Siyonist rejime yükümlülüklerini yerine getirmesi için baskı yapar ve işgalciler Lübnan topraklarını terk edip saldırganlıklarını durdururlardı.

Ali Feyyad sözlerini şöyle tamamladı: Hizbullah, ateşkes anlaşması gereği Litani Nehri'nin güneyinden çekilirken, tamamen Lübnan Ordusu'nun kontrolünde olan bölgede artık herhangi bir tesis veya ekipman bulunmuyor. Direniş ateşkes konusundaki taahhütlerine bağlı kalmıştır ve artık Lübnan hükümetinin direnişle anlaşarak ve uygun çerçeveleri, araçları, garantileri, prosedürleri ve kanalları kullanarak ülkenin egemenliğini koruma sorumluluğu bulunmaktadır. Ülkenin durumunun iyileştirilmesi, reformların uygulanması ve istikrarın sağlanması konusunda hükümetin başarılı olmasına yardımcı olmak için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye tamamen kararlıyız ve hazırız/tesnim

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM