Hamas'tan yapılan açıklamada, "Gazze'ye girişi
engellenen binlerce yardım tırı varken, çocuklar açlıktan ölüyorsa bu açık bir
savaş suçudur." ifadelerine yer verildi.
Katil İsrail'in 7 Ekim 2023’te başlattığı ve hâlen
sürdürdüğü savaşın bir soykırıma dönüştüğü vurgulandı.
Arap ve İslam ülkelerinin tutumlarının da eleştirildiği açıklamada,
"Bu ülkelerin pozisyonları, Gazze’de yaşanan soykırım ve açlığa karşılık
olacak düzeyde değil." ifadesi kullanıldı.
Soykırımcı İsrail'in tüm sınır kapılarını kapatarak Gazze'ye
yardım girişlerini durdurduğu ve halkı kasten açlığa mahkûm ettiği vurgulandı.
Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaş ve
açlığı "kirli bir silah" olarak kullandığının altı çizilirken, dünya
kamuoyuna da "buna karşı açık bir tutum alma" çağrısı yapıldı.
Açıklamada ayrıca Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası
kuruluşların yardımların dağıtımı konusunda insan haklarına aykırı herhangi bir
düzenlemeye karşı tavrının desteklendiği vurgulandı.
Katil İsrail, Hamas ile sağlanan ateşkes ve esir takası
anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart'tan
itibaren Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini durdurmuştu.
İsrail Güvenlik Kabinesi, 5 Mayıs’ta yaptığı toplantıda,
Gazze'nin güneyindeki Refah kentine sınırlı yardım girişine izin verme kararı
almıştı. Bu girişim, Refah'a saldırı ve bölge halkının kuzeye zorla göç
ettirilmesini kapsayan bir planın parçası olarak değerlendirilmişti.
Birleşmiş Milletler ise İsrail’in yardımları, sivilleri
yerlerinden etmek için "tuzak" olarak kullandığı uyarısında bulunmuş
ve Gazze'de yardım dağıtımında bir başarısızlık olmadığını belirtmişti.