ABD'nin en etkili muhafazakâr düşünce kuruluşlarından biri
olan Heritage Foundation, Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemini
şekillendirmek üzere hazırladığı “Project 2025” ile dikkat çekerken, şimdi de
Filistin yanlısı hareketleri hedef alan yeni bir stratejiyi hayata geçirdi. New
York Times’ın haberine göre kuruluşun “Project Esther” adlı bu yeni girişimi,
üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarına, hatta Kongre'ye kadar uzanan geniş
bir yelpazede Filistin destekçisi kişi ve kurumların "Hamas
destekçisi" olarak damgalanmasını hedefliyor.
Nisan ayı sonunda Heritage Foundation, aralarında İsrail
Dışişleri ve Savunma Bakanları ile ABD’nin eski büyükelçisi Mike Huckabee’nin
de bulunduğu üst düzey isimlerle görüşmek üzere İsrail’e bir heyet gönderdi.
Ziyaretin odak noktası, Heritage’ın “antisemitizmle mücadele” adı altında
geliştirdiği ve kamuoyuna ilk kez açıklanan “Project Esther” adlı politika
metniydi. Bu belgeye göre amaç, ABD'deki Filistin yanlısı hareketin
üniversitelerde, ilerici örgütlerde ve Kongre’deki etkisini “iki yıl içinde
tamamen ortadan kaldırmak”.
Plan, Filistin'e destek verdiği düşünülen müfredatların
kaldırılmasını, bu görüşleri savunan akademisyenlerin görevden alınmasını,
sosyal medya içeriklerinin temizlenmesini, yabancı öğrencilerin vizelerinin
iptal edilmesini ve söz konusu kişi ya da kurumların fonlardan mahrum
bırakılmasını öngörüyor.
“Project Esther”in en dikkat çekici yönlerinden biri,
İsrail’i eleştiren kişi ve grupların, sadece siyasi muhalif değil, aynı zamanda
“terör destekçisi” olarak etiketlenmesi. Planı hazırlayanlardan biri olan ve
Trump döneminde Ulusal Güvenlik Danışmanlığı yapan Heritage Foundation Başkan
Yardımcısı Victoria Coates, şu anda yürütülen politikaların büyük bölümünün bu
planla örtüştüğünü ifade ediyor.
Planın yazarlarından bir diğeri olan Robert Greenway ise,
“bizim çizdiğimiz adımların hayata geçiyor olması tesadüf değil” diyerek Trump
yönetiminin örtük iş birliğine işaret etti.
Planın kamuoyuna yansımasının ardından ABD’de birçok Yahudi
kuruluşu ve insan hakları savunucusu, Heritage Foundation’ı antisemitizme karşı
mücadele kisvesi altında, düşünce özgürlüğünü ve üniversitelerdeki akademik
özerkliği bastırmakla suçladı.
Jewish Voice for Peace Direktörü Stefanie Fox, “Trump, baskı
araçlarını önce Filistin haklarını savunanlara karşı kullanıyor. Bu, otoriter
ajandasını ilerletmek için bir deneme tahtası” diyerek duruma tepki gösterdi.
Üç düzine eski Yahudi kuruluş liderinin imzasını taşıyan açık mektupta ise, “Yahudi güvenliğini bahane ederek yükseköğretim, basın özgürlüğü ve demokratik denetim mekanizmaları hedef alınıyor. Yahudi kurumlar bu araçsallaştırmaya karşı durmalı” ifadeleri yer aldı.
Heritage Foundation’ın bağışçılar için hazırladığı
materyallerde, Jewish Voice for Peace, Students for Justice in Palestine, ve
bağlam dışında George Soros ile Illinois Valisi JB Pritzker gibi isimlerin de
dahil edildiği bir “Hamas destek ağı piramidi” yer alıyor. Bu listede, ABD'deki
ilerici akademik çevreler, vakıflar, politikacılar ve medya da dolaylı olarak
hedef alınıyor.
Plan çerçevesinde, üniversitelerin fonlarının kesilmesi,
bazı grupların kampüslerden uzaklaştırılması, protestoların engellenmesi için
"rahatsız edici koşullar yaratılması" ve “hukuki savaş” yöntemleri
uygulanması öngörülüyor.
Project Esther’in şekillenmesinde Evangelist Hristiyan
liderlerin de büyük rolü var. Heritage’ın görevlendirdiği dört isimden biri
hariç hepsi Evangelist geçmişe sahip. Yahudi olmayan bu isimler, İsrail’e olan
dini yakınlıkları nedeniyle projeye dahil olduklarını belirtiyor. “İsrail’e destek,
hem dini hem de jeopolitik bir zorunluluktur” diyen Heritage yetkilileri, ABD
kamuoyunda İsrail karşıtlığının artmasının, ülkenin güvenliği için tehdit
oluşturduğunu savunuyor.