İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun Hava ve Uzay Kuvvetleri,13
Haziran Cuma akşamı, Siyonist rejimin aynı günün sabahı İran İslam Cumhuriyeti'ne
saldırması ve üst düzey komutanları ve halkı şehit etmesi üzerine, "Ali b.
Ebu Talip (a.s)” kod adıyla “Gerçek Vaad-3” adlı saldırı operasyonunu başlattı.
14 Haziran'a kadar devam eden bu operasyon, İran İslam
Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri için birçok başarıya imza attı ve bunlardan biri
de Siyonist rejimin milyar dolarlık savunma sisteminin İran füzelerini durdurup
yok edememesiydi.
Elbette, Siyonist rejimin savaş uçağı yakıt üretim
tesislerinin ve enerji tedarik merkezlerinin imhası da “Gerçek Vaat-3”
Operasyonunun bir başka başarısıdır. Ancak, tüm bu başarıların yolunu açan şey,
Siyonist rejimin kendisini savunmak için milyarlarca dolar harcadığı çok
katmanlı savunmasının başarısız olmasıdır.
Siyonist rejim onlarca yıldır hava savunması için çok
katmanlı bir yapı tasarladı, uyguladı ve konuşlandırdı ve bu, birkaç yıl
öncesine kadar kimsenin geçilebileceğini düşünmediği bir savunma sistemidir.
İsrail'in hava savunması üç ana katmandan oluşur ve bunlar; Arrow
sistemi, Davud Sapanı ve Demir Kubbe’dir.
İlk katman, roketlere, havan toplarına ve seyir füzelerine
karşı koruma sağlayan kısa menzilli katmandır ve 4 ila 70 kilometre mesafedeki
saldıran hedefleri yok etmek için Demir Kubbe sisteminden oluşur.
Her bir Demir Kubbe bataryasının maliyeti yaklaşık 50 ila 100 milyon dolardır ve her bir müdahale füzesinin maliyeti modele ve uygulamaya bağlı olarak yaklaşık 40 ila 100 bin dolar arasındadır.
İkinci katman, orta menzilli katman olan Davut Sapanıdır. Bu
sistemin görevi, 40 ila 300 kilometrelik bir menzilde seyir füzelerine, kısa
menzilli balistik füzelere ve gelişmiş insansız hava araçlarına karşı
koymaktır.
Her bir Arrow sistemi yaklaşık 300 milyon dolara, her bir füze önleme sistemi ise yaklaşık 1 milyon dolara mal olmaktadır.
Üçüncü katman, uzun menzilli katmandır ve Arrow 2 ve 3
sistemlerinden oluşur. Bu sistemin görevi, orta ve uzun menzilli balistik
füzeleri engellemek ve onların kritik hedeflere ulaşmalarını önlemektir. Bu sistemin
çalışma menzilinin bin kilometreden fazla olduğu belirtiliyor ve balistik
füzeleri orta seyir aşamasında veya hatta atmosferden çıkış aşamasında
engellemek için kullanılan dünyadaki füze savunma sistemlerinden biridir.
Her bir Arrow füzesinin yaklaşık fiyatı 3 ve 5 milyon dolar civarındadır. Elbette, tüm sistemin maliyeti birkaç yüz milyon dolar olabilir.
İsrail savunma sistemleri Gerçek Vaad 1 ve 2 operasyonlarında başarısız olunca ve İran insansız hava araçları ve füzeleri işgal altındaki topraklara isabet edince, Siyonistler eski dostlarına yönelip, ABD'den işgal altındaki topraklara THAAD sistemini konuşlandırmasını istediler.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, bu talebin ardından THAAD savunma sistemlerinin Amerikan mürettebatıyla birlikte işgal altındaki topraklara gitmesini emretti. Pentagon'a göre, bu sistemler, İran'ın 13 Nisan ve 1 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırıları nedeniyle Başkan Joe Biden'ın talimatıyla İsrail'e konuşlandırılacaktı.
THAAD sistemi, Lockheed Martin tarafından 2008 yılında
tasarlanıp üretilen yüksek irtifa hava savunma sistemidir. Sistemin radarı,
hedefleri bin kilometre mesafeden tespit edebilir ve füzeleriyle 200
kilometreye kadar menzile sahip çeşitli hedefleri yok edebilir.
Her THAAD sistem bataryası genellikle 6 ila 8 fırlatıcıdan oluşur ve her biri 8 füze ateşleyebilir. Bu nedenle, bir THAAD sistem bataryası 48 ila 64 füze ateşleyebilir. Elbette, bir fırlatıcının her şarj edilmesi veya yeniden yüklenmesi, yaklaşık 30 dakika sürer.
Tüm bu yorumlara birlikte, gelişmiş bir savunma sistemi olarak kabul edilen THAAD, son iki gecedir Gerçek Vaad 3 operasyonu sırasında hiçbir şey yapamadı ve İran füzeleri Gerek Vaad 1 ve 2 Operasyonunda olduğu gibi Siyonist hedeflere tekrar saldırdı ve yok etti.
Gerçek Vaad-3 Operasyonu gerçekleştirildi ve Hatemül Enbiya
Merkez Karargâhı Komutanı'nın açıklamasına göre bu operasyon hâlâ devam ediyor
ve İran henüz yeni füzelerini kullanmadı ve İran'ın kıyamet füzeleri henüz
oyuna girmedi.