Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, A Haber'de gündeme dair
açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump'ın NATO Zirvesi
kapsamındaki görüşmesinin detaylarını paylaşan Fidan, "İki lider
birebir temasa ihtiyaç duydu" dedi. Fidan, görüşmede Gazze,
İran-İsrail gerilimi ve NATO kararlarının ele alındığını açıkladı.
NATO Zirvesi'ndeki Erdoğan-Trump görüşmesini açıklayan Bakan
Fidan ''Cumhurbaşkanımız ile Trump'ın görüşmesi planlanan bir
görüşmeydi. İki lider de sürekli bir görüşme alışverişindeydi. Bunun bir devamı
olarak bir an evvel iki lider birebir temasa ihtiyaç duyduklarını belirtti.
NATO Zirvesi'ndeki görüşmede başta Gazze konusu olmak üzere, İran-İsrail
gerilimi, küresel ve bölgesel meseleler ele alındı. Oldukça yapıcı bir görüşme
oldu. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde NATO üyelerinin harcamalarını yüzde 5'e
çıkarılması konusunda anlaşmaya varıldı. Uluslararası güvenlikle alakalı dengeleri
biraz da değiştirecek. ABD ile Avrupa arasındaki bağımlılık dengesini ABD
lehine değiştirecek. Trump da bunu istiyor. Avrupalı ülkelerin birçoğu İsrail
lehine bir ateşkes istemiyordu, artık durumun katlanılamayacak bir seviyeye
geldiğini onlar da görüyorlar'' dedi.
NATO Zirvesi'nin Türkiye'de yapılmasıyla ilgili
konuşan Bakan Fidan ''2026 NATO Zirvesi Türkiye'de
yapılacak. Ankara ya da İstanbul'da olması konusunda Cumhurbaşkanımız
değerlendirecek'' açıklamasında bulundu.
'12 günde bu savaş şimdilik noktalandı'
İsrail İran gerilimi hakkında değerlendirmelerde bulunan
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan şöyle konuştu:
İsrail'in İran'a saldırması, İran'ın meşru müdafaa konusuna
gelmesine itti. Netanyahu, kendi ikbali için bölgeyi ateşe atmaktan çekinmiyor.
İsrail, İran'ın nükleerini yok edecek güçte değil. 12 günde bu savaş şimdilik
noktalandı ama nükleer kapasitenin yok edildiği var sayılarak yapılan bir
anlaşma var. Şu anda bir sessizlik süreci var bunun daha kalıcı hale
getirilmesi için İran'la ABD arasında bir anlaşma yapılması gerekiyor.
İsrail'le İran arasındaki cereyan eden sürecin yalnızca bir ayağını nükleer oluşturuyor.
ABD'nin askeri harekatıyla İran nükleer tesislerinin zarar aldığı aşikar.
Burada artık nükleer programa indirilmiş bir darbeden söz edebiliriz. Balistik
füze ve vekil unsurların varlığı üzerinden de saldırıya yönelik bir davranış
olabilir. Cumhurbaşkanımız her iki tarafa da 'Biz bu konuda üzerimize düşen her
türlü rolü oynamaya hazırız' mesajı verdi. Bundan hareketle diğer aktörlerin de
bundan istifade edeceğini düşünüyorum. Umman'da aktive edilen sürecin yeniden
başlatılması konusunda bir duyum var. ABD ve İran bir yerde buluşabilirler.
Bunları ortaya buluşturacak ve zamana yayacak birtakım fikirler sunduk. Temel
mesele, Amerikalıların İran'da hiçbir nükleer zenginleştirme işleminin
olmaması, İran da barışçıl nükleerin bir hak olduğunu savunuyor.
'Savaş istemiyorum mesajı verilmekte'
İsrail'in İran'a saldırısını açıklayan Bakan Fidan ''İsrail'in
İran'a saldırdığı gece ABD Dışişleri Bakanı Rubio'dan bir telefon aldık. Belli
konular konuşuldu. Amerikalılar bu saldırıda bir rolü olmadıklarını, İran'ın
saldırmamasını gerektiğini güvenlik konusunda duydukları endişelerini dile
getirdi. ABD bombardıman uçaklarının havada olduğu gün İran Dışişleri Bakanı
Arakçi ile saldırı ihtimalini görüştük. Daha sonra saldırı gerçekleşti. İran'ın
3 nükleer tesisi hedef alındı. ABD ve İran birbirini vururken haber verdi. İran
ve ABD'nin birbirlerini saldırılardan haberdar etmesi, savaş tarihinde ender
rastlanacak bir durum. Savaşın temeli haber vermemektir. Burada 'Burayı belirli
zorunluluklar nedeniyle vuruyorum, savaşmak istemiyorum' mesajı
verilmektedir'' dedi.