ABD'nin Yeni Stratejisi: Bombalar Yetmedi Banka Havalesi Deneyelim

GİRİŞ: 28.06.2025 09:49      GÜNCELLEME: 28.06.2025 09:49
Rasthaber -  ABD-İsrail, İran’da yönetimi deviremedi, rejimi değiştiremedi, nükleer programı ortadan kaldıramadı. Trump yönetimi şimdi İran'ı masaya getirmek için kesenin ağzını açmayı planlıyor

Washington, silah zoruyla Tahran'ın nükleer programını sonlandıramayacağını anladı. İran'ı tekrar müzakere masasına oturtmak ve ülkenin nükleer hamlelerini denetim altında tutabilmek için para kartını oynamaya karar verdi. CNN'e göre ABD yönetimi bu doğrultuda Tahran’a milyarlarca dolarlık teşvik önermeyi tartışıyor.

30 MİLYAR DOLARLIK KAYNAK

Masada, İran’a sivil amaçlı kullanılacak yeni bir nükleer enerji programı kurması için 20-30 milyar dolarlık kaynak sağlanması, bazı yaptırımların kaldırılması ve İran’ın şu anda yurtdışında dondurulmuş 6 milyar dolarlık fonlarına erişiminin açılması gibi başlıklar bulunuyor. ABD, bu projeye doğrudan kaynak sağlamayı planlamıyor; finansmanın büyük bölümünü Körfez’deki müttefiklerin üstlenmesi bekleniyor.

BAE MODELİ

Programın temel şartı ise İran’ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakması. İran’ın ihtiyaç duyduğu zenginleştirilmiş uranyumu ise ABD'den ithal etmesi öneriliyor. Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, teklifi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) modeline benzetiyor: Denetimli, askeri olmayan program. BAE, uranyum zenginleştirmeden, tamamen dışa bağımlı yakıtla işleyen Barakah Nükleer Santrali'ne sahip. ABD'nin benzer bir çalışmayı Suudi Arabistan ile de yapması bekleniyor.

KÖRFEZ İLE GİZLİ TOPLANTILAR

Bu önerilerin, İran-İsrail ateşkesinden sonra Witkoff’un Körfez ülkeleriyle Beyaz Saray’da yaptığı gizli toplantılarda gündeme geldiği, Fordo nükleer tesisinin yerine finanse edilecek yeni bir sivil programın da seçenekler arasında olduğu belirtiliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, çarşamba günü NATO Zirvesi'nde yeni bir nükleer anlaşmanın “umrunda olmadığını” söylese de CNN'e göre ekibindeki birçok yetkili, uzun vadeli bir uzlaşı sağlanmasının ateşkesi kalıcı kılacağı görüşünde.

BATI KENDİ AYAĞINA SIKTI

Ancak Tahran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tüm işbirliğini resmen durdurması, Batı basınına göre İran’ın nükleer silah seçeneğini masada tutmaya devam ettiğine işaret ediyor. UAEA Başkanı Rafael Grossi ise Fordo’dan tahliye edildiği iddia edilen 400 kg yüzde 60’lık uranyumun akıbetini sorguluyor ve İran’a denetim çağrısı yapıyor.

UAEA görevlileri, savaştan önce zenginleştirilmiş uranyuma ve tesislere erişim sağlayabiliyordu. Kurum, İsrail saldırılarından yalnızca bir gün önce İran’ın nükleer programını kınayarak Tel Aviv’e “resmi” bir gerekçe sağlamıştı.

IRAKÇİ'DEN 'AYAR 101'

İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, perşembe günü yaptığı açıklamalarda UAEA, ABD ile müzakereler ve nükleer tesislere ilişkin merak edilen başlıkları değerlendirdi. Irakçi’nin dikkat çeken ifadeleri özetle şöyle:

UAEA Başkanı Grossi’yi ağırlama niyetimiz yok.

Taleplerimiz değişmedi: Ülke içinde uranyum zenginleştirme hakkı ve yaptırımların kaldırılması. Fakat savaş durumu tüm dengeyi değiştirdi.

ABD ile müzakere konusunda henüz hiçbir düzenleme, anlaşma veya ön görüşme yapılmadı.

Almanya, Fransa ve İngiltere’den (E3) bir daha “sıfır zenginleştirme” dayatmasını duymak istemiyorum; böyle bir hakları yok.

Eğer Avrupalılar KOEP (Kapsamlı Ortak Eylem Planı) çerçevesinde yaptırım mekanizmasını devreye sokarsa, bunun sonuçları onlar için çok ağır olur.

İran, Lübnan değildir. Ateşkes ihlal edilirse kararlı ve sert karşılık veririz.

KATAR'A SALDIRIYI 'KINADI'

Diplomat ayrıca, İran’ın Katar’daki ABD üssü el-Udeyd’e yönelik saldırısı konusunda da dikkat çekici bir değerlendirme yaptı:

“Katar tarafı çok öfkelendi. Arap ülkeleri de Katar’a yapılan saldırıyı kınayan açıklamalar yayımladı. Ben o açıklamaların altına imzamı koymak isterdim, çünkü İran Katar’ı destekliyor. Amerikan üssü ise tamamen ayrı bir konu.”

TESİSLERLE URANYUMUN AKIBETİ

Dışişleri Bakanı ayrıca, “Nükleer tesislerimize verilen zarar ciddi ve yüksek düzeyde.” vurgusu yaptı. Benzer açıklamalar birkaç gün önce İran Atom Enerjisi Kurumu’ndan da gelmişti. Fakat hangi tesislerin ağır hasar aldığı netleşmedi. Batılı kaynaklar, tartışmanın Fordo çevresinde yoğunlaştığını, İsfahan ve Natanz’daki tesislerin de ciddi hasar gördüğünün yaygın biçimde kabul edildiğini belirtiyor.

PENTAGON'DAN GBU-57 ŞOV

Trump ise perşembe günü, İran'ın nükleer tesislere yönelik hava saldırılarının “başarılı olduğunu” ve İranlıların bu tesisleri önceden tahliye etmek için “zamanları olmadığını” ısrarla savunmaya devam etti. Pentagon da Trump’ın iddialarını desteklemek amacıyla B-2 bombardıman uçaklarından bırakılan GBU-57 sığınak delici bombaların çalışma prensibini basına anlattı:

“Bu bombalar, geleneksel kara bombalarından farklı olarak derinlere gömülüp patlamaya programlandığı için çarpma sonucu yüzeyde krater oluşmaz.”

AVRUPA İNANDIRICI BULMUYOR

Ancak Financial Times'a konuşan kaynaklar, Avrupalı liderlerin tesise verilen hasar konusunda Washington ile pek de aynı fikirde olmadıklarını, özellikle de uranyumun tahliye edilemediğine inanmadıklarını bildirdi.

Trump’ın Fordo ile ilgili söylemlerinin Batı’daki inandırıcılığını zedeleyen en önemli faktörlerden biri, CNN ve New York Times (NYT)'ın Pentagon iç istihbarat raporuna dayandırdığı haberler oldu. Bu raporlarda, İran’ın nükleer programının sadece birkaç ay geriye gittiği öne sürülüyordu.

CNN VE NYT'YE TEHDİTLER

Trump, perşembe günü CNN ve NYT’ye, haberleri geri çekmeleri için avukatlarıyla resmi tehdit mektubu yolladı. İki kuruluş da talebi reddetti. Bunun üzerine Trump, hem basına hem de haber kaynaklarına yönelik sert kişisel saldırılar başlatarak, bilgi sızdıranların yargılanması gerektiğini savundu.

BAŞKAN'I ÇILDIRTACAKLAR

NYT, perşembe akşamı taraflar arasındaki krizi tırmandıracak yeni bir haber daha yayımladı. Gazeteye konuşan ABD'li yetkililer, Fordo'nun “bazı bölümlerinin” hasar gördüğünü ancak genel anlamda tesisin yeterince tahrip edilmediğini söyledi. Ayrıca, İran'ın ne kadar zenginleştirilmiş uranyum sakladığının henüz net olarak bilinmediği ifade edildi.

'Eğer Hamaney'i bulsaydık, öldürürdük'

İsrail Savunma Bakanı İsrail Katz, savaş sırasında İran Lideri Ayetullah Ali Hamaney'e suikast düzenlemeyi planladıklarını, ancak “uygun bir fırsatın oluşmadığını” söyledi. Perşembe akşamı Kanal 13'ün ana haber bültenine katılan Katz, “Onu çok aradık ama ulaşamadık. Eğer bulsaydık, onu öldürürdük.” dedi.

Katz, bir soru üzerine “Böyle bir şey (suikast) için Amerikan onayına ihtiyacımız yok; Başbakan ile benim politikamdı.” diye ekledi.

Savunma Bakanı ayrıca İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının büyük bölümünün imha edilmediğini resmen kabul etti. “Başından beri tüm malzemenin yok edilemeyeceği açıktı.” ifadelerini kullandı/aydınlık

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM