Madrid ve Tel Aviv Arasında 'Gazze Krizi

GİRİŞ: 07.07.2025 13:25      GÜNCELLEME: 07.07.2025 13:25
Rasthaber -  İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı en net tepkiyi veren Avrupa ülkesi olan İspanya, 7 Ekim olayları sonrası Tel Aviv’e karşı politikalarını sertleştirdi. Diplomatik çıkışlar, silah ambargosu ve Filistin’in tanınması adımlarıyla dikkat çeken Madrid, diğer AB ülkeleri arasında farklılaşıyor. Peki neden?

İsrail’in Gazze ve Filistin topraklarına yönelik süregelen askeri operasyonlarına Avrupa’dan en dikkat çekici tepki, İspanya tarafından geldi. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, hem Birleşmiş Milletler hem de Avrupa Parlamentosu zeminlerinde Tel Aviv hükümetini sivillere yönelik operasyonlar ve orantısız güç kullanımı nedeniyle açıkça eleştiren nadir liderlerden biri oldu. Peki, İspanya'nın İsrail'e karşı aldığı sert tutum, 800 yıllık Endülüs mirasıyla güçlenirken Madrid neden diğer Batılı ülkeler gibi bir çizgi izlemedi?

İspanya'dan İsrail'e karşı tarihi adımlar

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, 14 Mayıs 2025 tarihinde Parlamento'da yaptığı konuşmada, İsrail'i "soykırımcı bir devlet" olarak nitelendirerek, İspanya'nın bu tür bir ülkeyle ticaret yapmayacağını açıkladı. Bu açıklama, İspanya'nın İsrail'e yönelik sert eleştirilerinin en güçlü ifadesi olarak değerlendirildi.

Madrid yönetimi, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları konusunda Avrupa ülkeleri arasında en sert tepkiyi veren ülke konumunda bulunuyor. İspanya, 28 Mayıs 2024'te İrlanda ve Norveç ile birlikte Filistin'i devlet olarak tanıma kararı aldı ve bu kararla birlikte Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacak ilk Avrupa ülkesi oldu.

İspanya'nın İsrail'e yönelik somut tedbirleri

Madrid yönetiminin İsrail'e karşı aldığı başlıca tedbirler şunlar:

Filistin'in devlet olarak tanınması: İspanya, İrlanda ve Norveç'in Filistin devletini 28 Mayıs'ta tanıyacağını duyurmasının ardından, Filistin devletini tanıyan ülke sayısı 146'ya yükseldi.

Soykırım davası müdahilliği: İspanya, Türkiye, Şili ve Meksika'nın da müdahillik talep ettiği davaya müdahil olacak ilk Avrupa ülkesi oldu.

Silah ambargosu kararı: İspanya Meclisi'nden İsrail'e yönelik silah ambargosu kararı çıkarken, her türlü askeri malzeme satışı yasaklandı.

Ticaret kesme tehdidi: Sanchez'in "soykırımcı devletlerle ticaret yapmayacağız" açıklaması, ekonomik yaptırımların sinyalini verdi.

Avrupa'nın i̇kili tutumu: İspanya neden farklı?

ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya başta olmak üzere Batı ülkeleri, 7 Ekim 2023'ün ardından İsrail'in "kendisini ve halkını savunma çabalarına" destek vereceklerini bildirdi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsrail'e her zaman "koşulsuz destek" vereceklerini söyledi.

Bu bağlamda İspanya'nın farklı tutumu öne çıkıyor. Gazze'de sivil ölümler 40 bini aşmasına rağmen "insani yardım" çağrıları yapılmaya başlansa da İsrail'i Batı ülkeleri kınamamaya devam ediyor. Ancak İspanya, bu genel çizgiden ayrılarak sert bir duruş sergiliyor.

Diğer Avrupa ülkelerinin İspanya'ya tepkisi

İspanya'nın sert tutumu, diğer Avrupa başkentlerinde tepkiyle karşılanıyor. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt şaşırtan bir açıklama yaparak, "İsrail ile ilişkileri kesmek akıllıca bir siyaset değildir" çıkışında bulundu.

2014-2022 yıllarında Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden İsrail'e verilen ihracat lisanslarının toplam değeri yaklaşık 6.3 milyar euro iken, 7 Ekim'den Temmuz 2024'e kadar ABD ve dünya genelindeki Amerikan askeri üslerinden kalkan 173 askeri ve sivil kargo uçuşu İsrail'e silah ve cephane taşıdı.

Endülüs mirasının Gazze dayanışmasındaki rolü

İspanya'nın farklı tutumunun kökenlerini araştırdığımızda 800 yıllık Endülüs mirası öne çıkıyor. Endülüs (711-1492), İber Yarımadası'nda Arapların etkisi altında bulunan bölgelere verilen isim. Müslümanların İber Yarımadası'ndaki varlığı en son Moriskoların 1609 yılında İspanya'dan Müslümanlığı bırakmadıkları için göçe zorlanarak sınır dışı edilmesiyle son buldu.

1492'de Gırnata'nın (Granada) düşmesi üzerine İspanya'da Müslüman hâkimiyetinin tamamen son bulmasının arkasından yarımadanın Katolik çerçevede bütünleşmesi hedeflendi. Bu politikanın tabii sonucu olarak önce ülkedeki Yahudi toplulukları bir kısmı zorla hıristiyanlaştırılmak, bir kısmı ise sürgüne gönderilmek suretiyle tasfiye edildi.

İspanya'nın bu tarihsel tecrübesi, günümüzde Gazze'deki soykırım iddialarına karşı daha duyarlı olmasında etkili olduğu değerlendiriliyor. İspanyolca'da hâlâ kullanılmakta olan Guadalajara, Guadalquivir gibi nehir ve vadi isimleri; Medinaceli, Albacete, Calatayud gibi şehir ve kale isimleri; İspanyolca'daki toplam Arapça kelime sayısı 4000'in üzerinde ve Endülüs medeniyetinden bugüne uzanan canlı kökler olarak önem taşıyor.

İç siyasi dengeler: Duyarlı olmak 'zorunda kaldı'

Uzmanlara göre İspanya’nın bu tavrı sadece dış politika değil, aynı zamanda iç politik strateji. Sosyalist hükümetin tabanı, Filistin yanlısı duyarlılıklarla şekillenmiş durumda. Ayrıca, İspanya'nın tarihsel olarak sömürgecilik karşıtı çizgisi, İsrail’e yönelik eleştirileri daha cesur bir zeminde dile getirmesine neden oluyor.

Sonuç olarak da Madrid yönetimi, Avrupa'da tek başına kalma riskine rağmen bu politikasını sürdürme kararlılığında görünüyor/sputnik

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM