İran’ın ABD askeri güçleri için hayati önemde olan
El-Udeyd Üssü’ne düzenlediği saldırının, içeride bulunan jeodezik
kubbeye (güvenli iletişim ekipmanlarının bulunduğu bir yapı) zarar verdiği
belirtiliyor.
ABD, 2 Temmuz’da, 23 Haziran’da İsrail’in İran’a
başlattığı saldırılara doğrudan dahil olarak, İran’ın Fordo, İsfahan ve
Natanz’daki üç nükleer tesisini bunker buster (sığınak delici) bombalarla hedef
aldı. Bu saldırılar tesislerde büyük hasara yol açtı ancak herhangi bir
radyasyon sızıntısı bildirilmedi.
Bu saldırılar, İran’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü
hedef alan açık bir saldırganlık olarak, Tahran ile Washington arasında
İran’ın nükleer programının sınırlandırılması ve yaptırımların kaldırılması
konulu dolaylı müzakereler sürerken gerçekleşti.
ABD Başkanı Joe Biden, sahte bir şekilde diplomasiyi
öne çıkarma fırsatından söz ederken, İsrail’in İran’a saldırı planlarından
haberdardı ve bu planlara tam destek verdiğini açıkça ilan etmişti.
İran ise bu saldırılara “Beşaretu’l-Feth” (Fetih Müjdesi)
Operasyonu ile Katar’daki El-Udeyd Üssü’nü hedef alarak ve “Va’d-u
Sadiq 3” (Doğru Söz 3) operasyonuyla karşılık verdi. Sonunda, ABD 3
Temmuz’da ateşkes teklif etti ve saldırılar sona erdi.
Associated Press, ABD ve Katar askerî
yetkililerinin hasara dair yorum taleplerine henüz yanıt vermediğini ve
saldırının kamuoyuna resmi olarak doğrulanmadığını aktardı. İran’ın
saldırısı, 23 Haziran’da Doha yakınlarında bulunan El-Udeyd Üssü’ne,
İran’ın üç nükleer tesisine yapılan bombardımana yanıt olarak
gerçekleştirildi.
Uydu görüntüleme şirketi Planet Labs PBC’nin
görüntülerine göre, saldırı sabahı olan 23 Haziran’da söz konusu jeodezik
kubbe üste açıkça görülebiliyordu. ABD Hava Kuvvetleri 2016 yılında 15
milyon dolarlık bu iletişim altyapısının kurulduğunu açıklamıştı.
Associated Press, bugün (Cuma) yayımladığı analizde, 25
Haziran ve sonraki günlere ait uydu görüntülerinde bu iletişim kubbesinin kaybolduğu
ve yanındaki binada hasar izlerinin görüldüğünü belirtti. Üssün geri
kalan bölümlerinin ise sağlam kaldığı tahmin ediliyor.
ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı 379. Seferi Hava Grubu,
bu iletişim tesisini “Enterprise Modernizasyon İstasyonu” olarak
tanımlamıştı.
Haberde, kubbenin ya füze parçacığıyla ya da doğrudan bir
patlayıcı ile vurulduğu ifade edilirken, görünen hasarın sınırlı olması
nedeniyle, saldırının büyük olasılıkla bomba taşıyan bir insansız hava aracıyla
(İHA) gerçekleştirildiği düşünülüyor.
Öte yandan, eski ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın bu
saldırısını önemsiz ve etkisiz göstermeye çalışarak, operasyonu “çok
zayıf bir yanıt” olarak nitelemişti. Trump, İran’ın 14 füze fırlattığını,
bunlardan 13’ünün imha edildiğini, sadece birinin isabet ettiğini ve
onun da “önemsiz” olduğunu iddia etmişti.
Trump, Truth Social adlı sosyal medya platformunda
yaptığı açıklamada, saldırının can kaybına yol açmadığını ve “neredeyse
hiçbir hasar vermediğini” savunmuştu.