'SDG'nin Suriye Ordusuna Entegrasyonu Çıkmaza Girdi'

GİRİŞ: 01.08.2025 21:41      GÜNCELLEME: 01.08.2025 21:41
Rasthaber - ABD hükümeti tarafından hazırlanan yeni bir raporda, ABD kuvvetlerinin Suriye'nin bazı bölgelerinden çekilmesiyle birlikte Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve bölgedeki Arap aşiretleri arasındaki gerilimin arttığı kaydedildi.

Ayrıca raporda, SDG'nin Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) yönetimindeki Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin müzakerelerin "çıkmaza girdiği" ve Halep'teki Tişrin Barajı'nın devrine dair anlaşmanın da "güvenlik endişeleri" nedeniyle uygulanmadığı belirtildi.

'SDG'nin entegrasyonu çıkmaza girdi'

ABD Genel Müfettişliği IŞİD'e karşı düzenlenen "Doğal Kararlılık Harekâtı" çerçevesinde 2025 yılının ikinci çeyreğine (Nisan-Haziran) ilişkin bir rapor yayımladı.

Rapor, ABD'nin ekonomik yaptırımları kaldırarak ve HTŞ yönetiminde bulunduğu Şam hükümetiyle ilişkileri normalleştirme adımları atarak Suriye politikasında büyük değişiklikler yaptığı bir dönemde yayımlandı.

Rapora göre SDG'nin Suriye'deki varlığı Nisan'dan Haziran'a kadar olan dönemde “karmaşık bir hal aldı” ve “birçok stratejik değişiklikle” karşı karşıya kaldı. Raporda, bu üç aylık dönemde "SDG'nin yeni Suriye ordusuna entegrasyonu müzakerelerinin çıkmaza girdiği" ifade edildi.

Bahse konu durumun, SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ve HTŞ lideri Ahmed Şara'nın 10 Mart'ta entegrasyona ilişkin varılan anlaşmaya karşın yaşandığı vurgulandı. Her iki tarafın da anlaşmada henüz bir ilerleme kaydedilmediğini teyit ettiği bildirildi.

Raporda, "SDG, federal bir Suriye istiyor. SDG birimlerinin ve yerel güvenlik güçlerinin yapısal ve coğrafi bütünlüğünü korumak istiyor. Suriye hükümeti ise merkezi bir otorite ve tüm askeri güçlerin kontrolünü istiyor" denildi.

Öte yandan raporda SDG'nin Tişrin Barajı'nı HTŞ yönetimine devretmeyi kabul ettiği, ancak Haziran ayı itibarıyla bu sürecin "SDG tarafındaki güvenlik endişeleri nedeniyle" gerçekleştirilemediği ifade edildi.

'ABD'nin kalan üç üssünden ikisi SDG'ye devredildi, diğeri imha edildi'

ABD, bu yılın Nisan ayında IŞİD tehdidinin azalması nedeniyle Suriye ve Rojava'daki güçlerini çekeceğini duyurmuştu. Haziran ayında ise sekiz ABD üssünden sadece üçünün faaliyette olduğu bildirilmişti.

Raporda, bu üslerden üçünün Orta Fırat Nehri Vadisi'nde olduğu, ikisinin SDG'ye devredildiği ve birinin imha edildiği açıklandı.

'Arap aşiretleri SDG'yi işgalci grup olarak görüyor'

Raporda, ABD güçlerinin bazı bölgelerden çekilmesinin ardından SDG ile bölgedeki Arap aşiretleri arasındaki gerilimin arttığı ifade edildi.

Raporda, "Arap toplulukları, SDG'ye karşı bıkkınlıklarını ve rahatsızlıklarını dile getirerek, SDG'yi kaynakların dağıtımı ve koruma konularında 'kültürel tarafgirlik' yapmakla suçlayan bir 'işgalci grup' olarak görüyorlar" ifadeleri yer aldı.

Ayrıca raporda, "SDG güçleri, küçük silahlarla yapılan dolaylı ve sınırlı saldırıların hedefi haline geliyor. Gerilimin arttığı dönemlerde, ABD güçleri SDG ve Arap aşiretleri arasında defalarca arabuluculuk yaptı" denildi.

Rapor, ABD kuvvetlerinin çekilmesi ve yer değiştirmesiyle "Arap aşiret liderleri ile SDG arasındaki gerilimin yakın gelecekte artma olasılığının" olduğunu öngördü.

ABD temsilcisi ümitli: 'Entegrasyon olacak'

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün katıldığı HaberTürk yayınında SDG'nin HTŞ yönetimindeki Suriye ordusuna entegre olup olmayacağına dair bir soruya şu yanıtı verdi:

"Evet, bir entegrasyon olacak. Mazlum Abdi bu süreci son derece sorumlu ve akıllıca yürütüyor. Kendi topluluğunun hassasiyetlerine karşı dikkatli davranıyor. Bakın, bu kolay bir şey değil. Yıllarca süren karşıtlıkların ardından ve PKK, YPG, SDG gibi yapıların birbirine karışmış olmasından doğan kafa karışıklığı, bu herkes için zorlu bir süreç. SDG, Amerika’nın IŞİD'e karşı yürüttüğü terörle mücadele operasyonunda bir müttefikiydi. Ama Türkiye açısından bunun PKK ile -ki kendisi bir terör örgütüdür- olan ilişkisi çok karmaşık bir meseleydi."

"Entegrasyon" sürecinin yakın gelecekte başlayacağını ve zaman alacağını vurgulayan Barrack, sözlerine şöyle devam etti: "Mazlum Abdi sorumluluk alıyor, kendi toplumunu korumaya çalışıyor. Türkiye'ye karşı bir tehdit oluşturmuyor. Yeni yapının artık bütünleşmesi gerektiğinin farkında. Tüm bu ayrı parmakların bir elde birleşmesi gerekiyor. O, 'Tek ulus, tek halk, tek ordu' dediğinde bu çok büyük bir şey. Peki oraya nasıl ulaşılır? İşte şu anda bunun tanımını yapıyorlar."

IŞİD kampları ve hapishaneleri

ABD Genel Müfettişliği'nin raporunda değinilen bir diğer başlıksa IŞİD'ın akıbeti. Raporda, çekilmeye karşın koalisyonun SDG'ye, IŞİD'e karşı yardımlarının devam ettiğini bildirildi.

ABD Genel Müfettişliği, SDG kontrolündeki hapishanelerde yaklaşık 9 bin IŞİD militanının bulunduğunu belirtiyor.

Ayrıca SDG ve iç güvenlik güçlerinin, Hol ve Roj kamplarında "IŞİD hücrelerini ortadan kaldırmak ve kaçış girişimlerini engellemek için birçok operasyon düzenlediği" ifade ediliyor.

Rapor, kamplardaki durumu "insani kriz" olarak tanımlıyor.

Raporda şu bilgiler yer aldı

"Hol Kampı: Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 28 bin 400 kişiyi barındırıyor. Nüfusun yüzde 51'i Suriyeli, yüzde 28'i Iraklı ve yüzde 21'i diğer ülkelerden.

Roj Kampı: Yaklaşık 2 bin 400 kişiyi barındırıyor. Yüzde 93'ü yabancı, geri kalanı Suriyeli ve Iraklı.

Bu üç aylık dönemde, Hol ve Roj kamplarından 2 bin 622 Irak vatandaşı ülkelerine geri gönderildi."

ABD, yeni Suriye hükümetinden kampların ve hapishanelerin sorumluluğunu üstlenmesini talep etti.

'IŞİD gücünü yeniden kazanma motivasyonuna sahip'

ABD hükümetinin değerlendirmesinde, "Zayıflamasına rağmen IŞİD'in hala sürekli bir tehdit olduğu" belirtildi.

Genel Müfettişlik, IŞİD'in Irak ve Suriye'deki saldırılarının "tarihsel olarak düşük bir seviyede" olduğunu, ancak örgüt kalıntılarının "hala güçlerini yeniden kazanma motivasyonuna sahip olduğunu" belirtti.

Raporda, "IŞİD, yeni Suriye hükümetini istikrarsızlaştırmaya çalışıyor" denildi.


sol

YORUMLAR

Haci Bayazit 18 saat önce
Bölgede iki işgalci güç var; ilki süfyanin çatı örgütü akp rejimi; ikincisi akp rejimin kıplesi işgalci abd üstleri. Akp rejimi aşağılanmış olarak bölgeden koğulmalı; şgalci abd üstleri ise direniş cephesi savaşçılarının hazırlanması için gerekli... zira Allah(c.c) mülkünde en bereketli topraklar zulum altındaki işgal edilmiş coğrafyadır. İşgalici Siyonist yapı erdoğan rejimin katillerini ezmsinin yanında Suriyenin çöküşünde katkısı olanlara bölgenin özgürleştirilmesinde doğan ateşin değmesinin sebeplerini hazırlıyor. Allah'ın adaleti gereği siyonist Natulyahü çökerken hainleri de çökertecek. Öyle gözüküyorki bölgedeki anti emperyalist güöler de bunun hazırlığında olacak.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM