HTŞ dönemiyle blok değişimi: ABD-İsrail eksenine geçiş
8 Aralık 2024’te Şam’da HTŞ lideri Ahmed Şara’nın kendisini
“Cumhurbaşkanı” ilan etmesiyle birlikte Suriye’de yeni bir sürecin başladığını
belirten Abdi, bu tarihten itibaren Suriye’nin Amerika ve İsrail karşıtı
bloktan çıkarak bambaşka bir hatta geçtiğini söyledi. “Suriye, İran ve Rusya
blokundan karşı bir bloka geçti. Bu siyasi açıdan temel bir değişiklik,” diyen
Abdi, ülkenin milliyetçi Arap çizgisinden İslamcı bir ideolojik zemine
kaydığını vurguladı.
'Suriye’de totaliter rejim sürdürülemez'
Suriye’nin uzun yıllar "merkeziyetçi ve totaliter bir
yapı" ile yönetildiğini öne süren Abdi, 14 yıllık savaşın ardından
yönetimin artık sürdürülemez hale geldiğini iddia etti. “Suriye içeride
değişime mecbur. Değişim olacak. Merkezi olmayan, halkların rol aldığı bir yapı
kurulmalı,” diyen Abdi, yaşanan değişimin yalnızca Suriye’yi değil, tüm
Ortadoğu’yu etkileyeceğini savundu.
10 Mart Anlaşması: 'Amerikalılar olmasaydı bu toplantı bu
düzeyde gerçekleşmeyebilirdi'
Mazlum Abdi, Şam yönetimiyle yapılan 10 Mart Anlaşması’nın,
yaklaşan bir iç savaşı önleme amacıyla gündeme geldiğini belirtti. Anlaşmanın
altyapısı, Aralık 2024 sonunda veya Ocak 2025 başında Şam’da yapılan ilk
toplantıyla atıldığını ifade eden Mazlum Abdi, bu görüşmelerde, Ahmed Şara'nın
henüz cumhurbaşkanı olmadığını belirtti. SDG Komutanı, ilk toplantıdan sonuç
çıkmasa da, sonrasında devam eden diyalog sürecinde Amerika ve Britanya
merkezli bazı sivil toplum kuruluşlarının arabuluculuğunda sürdürüldüğünü
aktardı.
Abdi, 10 Mart’ta gerçekleştirilen ikinci görüşmenin ardından
SDG ile Şam yönetimi arasında genel ilkelerde mutabakat sağlandığını söyledi.
Anlaşmanın, Suriye genelinde ateşkesi sağlamayı, dört parçaya bölünmüş
Suriye'yi birleştirmeyi ve halkların güvenli dönüşünü hedeflediğini belitti.
Görüşmeler sırasında Amerikan güçlerinin toplantıya katılmadığını ama Şam’a
ulaşım ve güvenlik desteği sunduğunu belirten Abdi, “Amerikalılar olmasaydı
bu toplantı bu düzeyde gerçekleşmeyebilirdi” dedi.
'Suriye ordusunun bir parçası olmaya hazırız'
Anlaşmanın en önemli yönünün iç savaşın durdurulması ve
kalıcı ateşkesin sağlanması olduğunu vurgulayan Abdi, SDG’nin Suriye ordusunun
bir parçası olmaya hazır olduğunu açıkladı: “Biz Suriyeliyiz, doğal olarak
güçlerimiz Suriye ordusunun bir parçası olma hakkına sahiptir. Suriye güçleri
birleşirse, biz de bir parçası oluruz.”
'Türkiye ile doğrudan ilişkilerimiz var'
Mazlum Abdi, Türkiye ile doğrudan temaslarının sürdüğünü,
iletişim kanallarının açık olduğunu söyledi. Ankara’nın da Şam ile anlaşmaya
varılması gerektiğini ifade ettiğini belirten Abdi, “Ortaya çıkan sorunları
farklı anlamak yerine doğrudan konuşabiliyoruz. Türkiye bize ‘Siz ve Şam bir
araya gelip anlaşın’ diyor” sözleriyle mevcut ilişkinin seyrine işaret
etti.
Abdi, Türkiye’nin SDG’ye dair özellikle askeri yapıyla
ilgili bazı farklı görüşleri olduğunu belirterek, “Ancak şu ana kadar
pratikte herhangi bir engelleme görmedik. Türk devletinin olumlu bir rol
oynayacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
SDG Genel Komutanı, 10 Mart Anlaşması’ndan bu yana HTŞ
lideri ve Şam’daki fiili yönetici Ahmed Şara ile doğrudan yüz yüze
görüşmediklerini, ancak çeşitli düzeylerde temasların sürdüğünü belirtti. Abdi,
Şam yönetimiyle yapılan görüşmelerin, ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin
de diplomatik düzeyde izlediği bir süreç olduğunu söyledi.