İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, ABD ile müzakereler
için herhangi bir zaman ve yer belirlenmediğini yalanlayarak, son söylentilerin
düşmanın “psikolojik savaşı” ve “toplumsal gerginlik yaratma” çabası olduğunu
söyledi.
Sözcü Bekayi, son gelişmeler, ABD ile müzakereler, Çin’in
rolü, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliği ve tetik mekanizması
hakkında dış politikanın son durumu hakkında radyo röportajında açıklamalarda
bulundu.
İran ve ABD müzakereleriyle ilgili ortaya atılan
söylentilere değinen Bekayi, bu müzakereler için herhangi bir zaman ve yer
belirlenmediğini kesin bir dille reddetti.
İran ile ABD arasında dolaylı müzakereler için Umman dışındaki
başka bir ülkenin arabuluculuk yaptığına dair haberler hakkında ise Bekayi,
böyle haberlerin kaynağından habersiz olduğunu belirtti.
ABD ile mesaj alışverişi konusuna değinen Bekayi, iki ülke
arasında belirli bir diplomatik yolun (İsviçre’nin Tahran’daki ve Pakistan’ın
Washington’daki himaye ofisleri) sürekli var olduğunu, ayrıca zaman zaman
aracılar vasıtasıyla mesajların iletilmesinin normal olduğunu belirtti.
Radyo röportajında, Çin’in bölgedeki diplomatik
faaliyetlerinin artmasına dair bir soruya Bekayi, Çin’i uluslararası ve
bölgesel gelişmelerde etkili bir güç olarak tanımladı. Sözcü, Çin’in Batı
Asya’da barış ve istikrar için açık çıkarları olduğunu ve bu nedenle bölgedeki
gelişmelerde rol almak istemesinin doğal olduğunu söyledi.
Çin’in Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olarak etkinliğine
değinen Bekayi, Pekin’in nükleer anlaşma görüşmelerindeki aktif rolü, İran ve
Suudi Arabistan arasındaki başarılı arabuluculuğu ve genel olarak bölgedeki
tansiyonu düşürme çabalarının olumlu olduğunu kaydetti.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun performansından
şikayetçiyiz, ancak yükümlülüklerimize bağlıyız
Son savaş sonrası Atom Enerjisi Kurumu ile ilgili İran’ın
tutumuna değinen Bekayi, kurumun performansından ciddi şekilde şikayetçi ve
itirazcı olduklarını aktardı. İranlı diplomat Batılı ülkelerin, özellikle üç
Avrupa ülkesi ve ABD’nin bu uluslararası kurumu İran’a baskı yapmak ve
gerçekleri saptırmak için kullandığını söyledi.
İranlı sözcü, son raporun ilgili ülkelerin hazırladığı bir
karar temelinde hazırlandığını ve bu ülkelerin Kurumu, kapsamlı bir rapor
vermeye zorladığını ifade etti. Bekayi, söz konusu rapor ve ardından gelen
kararın İsrail rejiminin saldırıları için bahane olduğunu, raporda yanlış
bilgiler bulunduğunu ve kararın raporu aşarak İran’a yanlış ithamlarda
bulunduğunu söyledi.
İran’ın NPT üyesi olduğunu ve yükümlülüklerine bağlı
kalacağını vurgulayan Bekayi, önümüzdeki dönemde kurum heyetinin İran’a bir
ziyarette bulunacağını, bunun denetim değil, mevcut alışılmadık şartlarda yeni
işbirliği protokolleri oluşturmak için görüşme amaçlı olduğunu söyledi.
Dışişleri Sözcüsü, tetik mekanizması konusundaki düşman
medya kaynaklarının gerginlik yaratma çabalarının da psikolojik savaşın bir
parçası olduğunu belirtti.
Bu mekanizmanın temelini, taraflardan birinin
yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda diğer tarafın da yükümlülüklerini
durdurması oluşturduğunu söyleyen Bekayi, İran’ın yükümlülüklerini azaltması,
ABD’nin yasadışı şekilde anlaşmadan çekilmesi ve Avrupalı tarafların
yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine tamamen yasal bir tepki olarak
gerçekleştiğini vurguladı.
ABD ve Avrupa’nın bu mekanizmayı kullanma hakkı olmadığını
belirten Bekayi, ABD’nin yasadışı bir şekilde anlaşmadan çekildiğini ve
Avrupalı tarafların yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hatta yakın zamanda
gerçekleşen saldırıyı (BM Kararı 2231’i ihlal eden) kınamadıklarını söyledi.
Savaş sonrası bazı komşu ülkelerin rolüne ilişkin soruya
Bekayi, komşularla ilişkilerin korunması gerektiğinin altını çizdi.
İsrail rejiminin İran ile komşular arasındaki ilişkilere
zarar verme çabasında olduğunu kaydeden Bekayi komşulara iletilen endişelerin
onları suçlamak anlamına gelmediğini, ancak İsrail rejiminin güvenliğe zarar
vermek için topraklarını kullanmasına karşı dikkatli olmaları için bir uyarı
olduğunu belirtti.
Uluslararası hukukta bir ülkenin topraklarının diğerine
karşı saldırı amaçlı kullanılmasının kesinlikle yasak olduğunu hatırlattı.
İran’ın bu konuda tüm komşularıyla temas ve danışma halinde olduğunu
söyledi/mehr