Geçtiğimiz Perşembe günü Moskova’da düzenlenen resmi
görüşmede, Hindistan ve Rusya dışişleri bakanları ikili ticari ilişkileri daha
üst seviyeye çıkarma konusunda anlaşmaya vardı. Bu adım, Hindistan’ın ABD
baskısına boyun eğmediğini, aksine Washington’un tek taraflı ve cezalandırıcı
politikalarına karşı direnç gösterdiğini ortaya koyuyor.
Donald Trump döneminde daha da sertleşen bu politikalar
kapsamında, ABD Başkanı ithalat vergilerini dengesiz ve öngörülemez bir şekilde
artırarak Hindistan’dan gelen ürünlere %50’ye varan gümrük tarifeleri
uygulamıştı. Washington bu hamleyi, Hindistan’ın Rusya’dan geniş çaplı petrol
alımlarına yönelik “ekonomik ceza” olarak gerekçelendirdi. Ancak Yeni Delhi,
tıpkı Çin gibi, bu iddiayı kesin bir dille reddetti ve Batı’nın “çifte
standartlı yaklaşımı” olarak nitelendirdi.
Enerji ve Stratejik İşbirliği
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Hindistanlı mevkidaşı
Subrahmanyam Jaishankar ile düzenlediği ortak basın toplantısında, enerji
alanında dikkat çekici sonuçlar elde ettiklerini belirtti. Lavrov, “Hindistan,
Rus petrolünün en önemli pazarlarından biri. Ayrıca Rusya’da, Uzak Doğu’da ve
hatta Arktik bölgesinde ortak enerji projelerimiz sürüyor” dedi.
Jaishankar ise Hindistan-Rusya ilişkilerinin köklü geçmişine
vurgu yaparak, “İki ülkenin ilişkileri, büyük güçler arasında en istikrarlı
ilişkilerden biridir” ifadelerini kullandı. Ayrıca Hindistan’ın Rusya’ya
ilaç, tarım ve tekstil gibi sektörlerde ihracatı artırma kararlılığında
olduğunu belirterek, ticaret dengesinin Hindistan lehine düzenlenmesi
gerektiğini vurguladı.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı da yayımladığı bildiride, iki
ülkenin ticaret önündeki tarife dışı engelleri ve bürokratik düzenlemeleri
hızla kaldırma konusunda mutabık kaldığını açıkladı.
Asya İttifakı Washington’a Karşı
ABD’nin hem Trump döneminde hem de sonrasında ülkeleri Rusya
ile işbirliğinden caydırmak için tehdit ve yaptırımları artırmasına karşın,
Hindistan ve Çin bu baskılara aldırmadan yeni ekonomik ortaklıklar geliştirmeye
devam ediyor.
Bu hafta Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Yeni Delhi’ye
yaptığı ziyarette iki ülke, sınır gerilimlerine rağmen doğrudan uçuşların
yeniden başlaması ve ticaret ile yatırımların artırılması konusunda anlaştı.
Görüşmelerde ayrıca vize kolaylığı ve ekonomik işbirliği konuları da öne çıktı.
Her ne kadar Hindistan-Çin ilişkileri 2020’deki sınır
çatışmalarından sonra büyük yara almış olsa da yeni jeopolitik koşullar ve
ABD’nin öngörülemez dış politikası, iki Asya gücünü birbirine yeniden
yakınlaştırıyor.
Washington’un Yalnızlığı
Analistlere göre Asya’daki bu gelişmeler, sadece bölgesel
bir ittifak değil, Batı’nın özellikle de ABD’nin dayatmacı politikalarına karşı
stratejik bir yanıt niteliğinde.
Hindistan, dengeli diplomasi politikası sayesinde hem
Rusya’dan petrol alımlarını sürdürüyor hem de Çin’le ilişkilerini yeniden inşa
ediyor. Bu durum, ABD’nin Asya’daki ekonomik ve güvenlik politikalarını ciddi
şekilde zorlayabilir.
Bir dönem bölgesel ekonomik denklemlerde tek belirleyici güç
olan Washington, artık yeni doğu ittifakları karşısında diplomatik yalnızlık ve
nüfuz kaybıyla yüzleşiyor. Bu tablo, Trump döneminin mirası olan cezalandırıcı
ve tarifeye dayalı politikaların doğrudan bir sonucu olarak değerlendiriliyor.