İran’ın etkili ve en üst düzey dinî mercilerinden biri olan Ayetullah Uzma Şeyh Cafer Sübhanî, Azerbaycan’da tutuklu bulunan inançlı kadınlar hakkında kamuoyuna açık bir açıklama yayımladı. Açıklamada, söz konusu kadınların İmam Hüseyin’in (a.s.) matem merasimleri vesilesiyle meclis düzenledikleri ve Filistin halkına destek amacıyla dinî törenler gerçekleştirdikleri için gözaltına alındıkları belirtildi.
Ayetullah Sübhanî, şu anda bu kadınlardan bazılarının protesto amacıyla açlık grevine başladığını ve kendisine ulaşan bilgilere göre sağlık durumlarında ciddi sorunlar ortaya çıktığını ifade etti. Dinî lider, bu durumu son derece endişe verici olarak değerlendirdi.
Açıklamada “Açlık grevini derhal sonlandırın” çağrısı yapıldı
Ayetullah Sübhanî, açıklamasında doğrudan tutuklu kadınlara seslenerek açlık grevini derhal sona erdirmelerini rica etti. Bu kadınların davranışlarının insanî ve İslami açıdan vicdanın uyanışının bir göstergesi olduğunu vurgulayan Sübhanî, açlık grevinin sağlıkları için ciddi tehlike oluşturduğunu, bunun ne dostları sevindirdiğini ne de düşmanları üzdüğünü belirtti.
Ayetullah Sübhanî, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) bir hadisine atıfta bulunarak, müminlerin tek bir beden gibi olduğunu; bedenin bir uzvu acı çektiğinde diğer uzuvların da bu acıyı hissettiğini ifade etti. Ona göre, bu kadınlar doğru yolu seçmişlerdir ve haklı duruşlarını sağlıklarını riske atmadan da koruyabilirler.
Resmî kurumlara açık mesaj
Açıklamanın en dikkat çekici bölümlerinden biri, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin resmî makamlarına yönelik çağrı oldu. Ayetullah Sübhanî, ülke yönetiminden ve sorumlu kurumlardan, bu kadınlara karşı vicdanî ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmelerini, olaylara insani bir yaklaşım sergilemelerini ve en kısa sürede serbest bırakılmalarını talep etti.
Sübhani, özellikle bu meselenin siyasi bir nitelik taşımadığını vurguladı. Ona göre tutuklanan kadınların eylemleri tamamen dinî ve insani saiklerden kaynaklanmakta olup, Müslümanların, özellikle de Filistin halkının maruz kaldığı acılara duyulan hassasiyetin bir ifadesidir.
Kur’an-ı Kerim’e atıf ve dinî tutum
Ayetullah Sübhanî, açıklamasında Kur’an-ı Kerim’in Maide Suresi 32. ayetine atıfta bulunarak, bir insanın haksız yere öldürülmesinin bütün insanlığa karşı işlenmiş bir suç sayıldığını hatırlattı. Ayrıca, “Müminler kardeştir” ayetini vurgulayarak, Müslümanlar arasında dayanışmanın dinî bir görev olduğunu belirtti.
Açıklama, 17 Aralık 2025 tarihinde, Kum şehrinde imzalanmıştır. Bildiri, dinî çevrelerde ve sosyal medyada geniş yankı uyandırmış, konuyla ilgili kamuoyu tartışmalarını daha da güçlendirmiştir.
Açıklamada:
“Kim, bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış bir insanı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir insanı yaşatırsa (onu ölümden kurtarırsa), bütün insanları yaşatmış gibi olur.”
(Maide Suresi, Ayet 32)
Bu nedenle, aşağıdaki bildirinin herkesin gücü yettiği ölçüde yayılması, tüm müminler için bir görevdir. Siyasi ve örgütsel çıkarlar, dinî sorumluluğumuzu yerine getirmemize engel olmamalıdır.
Ayetullah Uzma Şeyh Cafer Sübhanî’nin Bildirisi
Bismillahirrahmanirrahim
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dindar ve saygın kadınlarından birkaçı, İmam Hüseyin (aleyhisselam) için meclis düzenledikleri, Filistin halkına destek amacıyla toplantılar gerçekleştirdikleri ve bu vesileyle tatlı hazırlayıp dağıttıkları gerekçesiyle tutuklanmış ve hâlen cezaevindedirler.
Şu anda bu kadınlardan bazıları açlık grevine başlamış, duyulanlara göre bazılarının sağlık durumu giderek kötüleşmektedir.
Buradan bu saygıdeğer kadınlara bir mesajım vardır:
Kendilerinden rica ediyorum, bu açlık grevini derhal sonlandırsınlar.
Hatırlatmak isterim ki, sizlerin bu insanî ve İslami davranışları, vicdanınızın uyanmış olduğunun bir göstergesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur ki:
“Müminler, birbirlerine karşı sevgi, merhamet ve şefkatte tek bir beden gibidirler; bedenin bir uzvu acı çektiğinde, diğer uzuvlar da ateş ve uykusuzlukla ona ortak olurlar.”
Sizler doğru yolu ve doğru işi seçmiş kimselersiniz. Açlık grevine başvurarak onun sonuçlarına katlanmak suretiyle dostlarınızı üzmemeli, düşmanlarınızı sevindirmemelisiniz.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin saygıdeğer yetkililerinden, bu değerli kadınlara karşı vicdanî ve ahlaki görevlerini yerine getirmeleri ve en kısa sürede onları serbest bırakmaları rica olunur.
Açıkça ifade etmek gerekir ki, bu durum siyasi değil, çok sayıda Müslümanın maruz kaldığı acılara duyulan ortak bir ıstırabın sonucudur.
Onların bu davranışı Allah’ın emrindendir:
“İnnemel mü’minûne ihvetun”
(Müminler kardeştir)
Kum – Cafer Sübhanî
17 Aralık 2025
