El-Benna gazetesi şunları yazdı: ‘Avrupalı diplomatik
kaynaklar, ABD'nin Lübnan ile Siyonist rejim arasında arabuluculuk çabalarının
sonucunun, Washington'un Suriye ile bu rejim arasındaki benzer başarısız arabulucuk
çabalarından farklı olmayacağına inanıyor.
ABD'nin Suriye Temsilcisi Thomas Barak, siyasi bir arabulucu
olarak değil, bir grup yatırımcıyı bir araya getirip onlara Orta Doğu'da büyük
bir sömürge projesi vaat eden bir emlak komisyoncusu olarak hareket ediyor. Gazze'deki
bu projenin başarısız olmasının ardından Barak, şimdi bunu Lübnan'da uygulamaya
çalışıyor. Bu plan, onlarcaLübnan sınır köyünün boşaltılıp yıkılmasını ve
Siyonist rejimin kontrolünde bir güvenlik bölgesine dönüştürülmesini, ardından
da ekonomik ve kalkınma amaçlı sömürülmesini içeriyor.
Barak, daha önce yeni Suriye rejimini Golan Tepeleri'ni 25
yıllığına Siyonist rejime kiralamaya ikna etmeyi başarmıştı. Bu kiralama
otomatik olarak yenilenecek ve Amerikalı Yahudi yatırımcılar tarafından finanse
edilecekti.
Bugün Lübnan'da önerilen plan da aynı mantığa dayanıyor. Avrupa
kaynakları, El-Benna'ya, Avrupa'nın bu tür projelere karşı çıkmasına rağmen,
resmi Lübnan hükümeti bu planlara karşı açık ve net bir tavır almadığı sürece
bunları engelleyemeyeceğini söyledi.
Herhangi bir orta yol veya uzlaşma söylemi aslında bir tür
teslimiyettir ve Lübnan'ın önünde sadece iki seçenek vardır: Ya Siyonist
planlara teslim olup kimliğini ve topraklarını kaybedecek ya da direnip bunun
tüm sonuçlarına katlanacaktır.’