İran’ın, Siyonistlere eşi benzeri görülmemiş kayıplar ve
hasarlar verdiği ve hem bu rejimi hem de ABD’yi ateşkes talep etmeye zorladığı
12 günlük savaşın ardından İbrani basın çevreleri, İran’ın işgal altındaki
Filistin’deki hassas ve stratejik tesislere yönelik saldırılarında meydana
gelen hasarın boyutunu değerlendirmeye çalışıyor.
Hayfa rafinerisinin İran saldırıları sonucu zarar
görmesinin ardından Siyonist rejimde gaz kıtlığı krizi
Bu bağlamda, İran’ın birkaç gün önce Hayfa Rafinerisi’ne
düzenlediği saldırı sonrasında, ki bu saldırı, yerel piyasada özellikle de
işgal altındaki topraklarda evsel gazın ana kaynağı olan bu rafinerinin tamamen
kapanmasına yol açtı, Siyonist rejimin Enerji Bakanlığı, ciddi ve yakın bir
evsel gaz kıtlığı konusunda uyarıda bulundu.
Söz konusu bakanlığın işgal altındaki topraklardaki gaz
şirketlerinin yöneticilerine gönderdiği resmi bir mektuba göre, Hayfa
rafinerisinin hizmet dışı kalması durumunda gaz dağıtımına öncelik verilmesi
için bir plan hazırlandı. Belgenin bir kopyasını elde eden İbranice Calkalist
gazetesi, hanelerin öncelik listesinin en altında olacağını, yani diğer daha
hayati sektörlere kıyasla yalnızca sınırlı miktarda veya geçici olarak gaz
alacaklarını açıkladı.
İsrail Enerji Bakanlığı'nın planı, huzurevleri, fırınlar,
gıda fabrikaları, özel eğitim kurumları ve kritik endüstriyel tesislerin yanı
sıra hastanelere de öncelik verileceğini ve bu tesislerin normalde
erişebilecekleri gazın yüzde 60'ını alacağını gösteriyor.
Bu plana göre, cezaevleri, hayvancılık tesisleri, oteller ve
yeme-içme hizmetleri ikinci sırada yer alacak ve normal gaz tüketimlerinin
yalnızca %30'una kadarını alabilecekler.
Merkezi gaz sistemine veya tüplü evsel gaza bağımlı olan
İsrailli haneler ile ordu ve polis ise üçüncü ve son kategoriye dahil edilerek,
önceki ihtiyaçlarının yalnızca %10’una kadar gaz temin edebilecekler. Ayrıca
her haneye birden fazla tüp verilmesi yasaklanacak.
Siyonist gazete Calkalist'e göre, kabine tarafından
değerlendirilen senaryolar arasında acil durum rezervlerinin kullanılması,
Filistin Yönetimi'ne tahsis edilen gaz miktarının azaltılması veya ithal gaz,
yurt içinde üretilen gazdan daha pahalı olmasına rağmen yurt dışından ithalatın
artırılması yer alıyor;
Kasım 2024'e kadar Hayfa rafinerisinin işgal altındaki
Filistin topraklarında kullanılan yerel gazın yaklaşık %44'ünü ürettiği, diğer
%19'unun Aşdod rafinerisi tarafından sağlandığı ve kalan miktarın Katsa
şirketine ait boru hatları aracılığıyla ithal edildiği belirtilmelidir.
İsrail Enerji Bakanlığı'ndan alınan verilere göre,
İsraillilerin Haziran ayında aylık gaz tüketimi 40.000 tona ulaştı ve bunun
dörtte biri Filistin Yönetimi'ne gitti, bu da Hayfa rafinerisinin kapanmasının
yaklaşık 25.000 tonluk bir gaz sıkıntısı yaratacağı anlamına geliyor.
İsrailli yetkililer Hayfa rafinerisinin kapanmasının neden
olduğu krizi önemsiz göstermeye çalışsa da, enerji sektöründen bilgili bir
kaynak Calcalist gazetesine yaptığı açıklamada, pazarın önümüzdeki haftalarda
yaklaşık 7.500 tonluk bir gaz sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu ve çeşitli
kurumlar arasındaki gaz dağıtımının zaten kısıtlandığını ve normalden çok daha
az gaz aldıklarını söyledi.
Siyonist rejim gazetesi Calcalist, İsrail gazının Hayfa
rafinerisine büyük ölçüde bağımlı olduğunu ve bu rafinerinin kapanmasıyla ithal
gaza olan bağımlılığın artmasının gaz dağıtım alanında faaliyet gösteren
şirketler için büyük maliyetlere yol açabileceğini vurguladı.
Bu rapora göre, "Fezgaz" şirketi son raporlarında
yerel rafinerilerin kapanmasının şirketi daha yüksek fiyatlarla ek miktarlar
ithal etmeye zorlayacağını ve bunun da önemli mali kayıplara yol açabileceğini
duyurdu.
Söz konusu medya kuruluşu, gaz kriziyle başa çıkmak için
çeşitli planlar hazırlanmasına rağmen, Hayfa rafinerisinin genel olarak
kapatılmasının yerel gazda ciddi bir kıtlık anlamına geleceği ve bunun
telafisinin muazzam maliyetler gerektireceği konusunda uyardı.
İran İslam Cumhuriyeti'nin 16 Haziran 2025'te Hayfa
rafinerisine yaptığı sürpriz saldırı, Netanyahu kabinesinin ve bölgesel ve
uluslararası müttefiklerinin küresel enerji piyasalarının gelecekteki
denklemlerinde rol oynama konusundaki en iddialı planlarından birinin son
damlasıydı.
İsrail petrokimya şirketi Bazan'a ait Hayfa rafinerisi,
Hayfa limanının kıyısında yer alıyor ve işgal altındaki Filistin'in en büyük
petrol rafinerisidir.
On gün öncesine kadar işgal altındaki toprakların dizel
yakıtının yüzde 60'ını ve benzinin yüzde 50'sini tedarik eden ve enerji
piyasalarında uluslararası bir rol oynamaya hevesli olan Bazan Şirketi ve onun
yönettiği rafineri, 16 Haziran 2025'te şafak vakti aniden İran füzelerinin
hedefi oldu, şirketin üç çalışanı öldü ve Siyonist rejimin en büyük
rafinerisinin altyapısına onarılamaz zararlar verdi. Bu zararlar şirketi en az
bir ay boyunca yerel ve küresel enerji piyasalarından uzaklaştırabilir/tesnim