İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, düzenlediği
haftalık basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
İsrail’in Gazze’yi tamamen işgal etme ve halkı zorla göç
ettirme kararına değinen Bekayi, bu adımın uluslararası toplum tarafından
tepkiyle karşılandığını ancak ABD desteği ve cezasızlık güvencesi nedeniyle bu
suçların hâlen devam ettiğini belirtti.
Geçtiğimiz cumartesi günü İsrail’in Yemen’de bazı bölgeleri hedef
alan saldırıları da kınayan Bekayi, saldırıların özellikle sivil altyapıya
yönelik olmasının savaş suçu olarak değerlendirildiği ve Yemen’in toprak
bütünlüğü ile egemenliğini ihlal eden bu tekrar eden saldırıların kabul
edilemez olduğu vurgulandı.
İranlı diplomat, Güney Kafkasya bölgesinde bölge dışı
aktörlerin müdahalesi veya varlığının bölgenin barış, istikrar ve güvenliğine
zarar vermemesi için sürekli dikkat ettiklerini açıkladı. Sözcü, İran’ın
bölgedeki gelişmeleri hassasiyetle takip ettiğini ve gerekirse bölge ülkelerine
endişelerini ileteceğini belirtti.
Bekayi, Ermenistan ile yapılan görüşmelerde şunları dile
getirdi:
• Bölge dışı aktörlerin müdahalesine karşı duyarlılık açıkça
ifade edildi ve Ermenistan tarafının açıklamaları dinlendi.
• ABD şirketleri ile yapılacak işbirliklerinin Ermenistan
yasalarına uygun bir şekilde kayıtlı olacağına dair güvence alındı.
• Ulaşım ve iletişim yollarında herhangi bir engelin,
uluslararası tanınan sınırlar ve Ermenistan’ın egemenliği ile çelişmeyecek
şekilde olması gerektiği, bölgenin jeopolitik yapısının değişmemesi gerektiği
vurgulandı.
• Durum dikkatle
izleniyor; gerekirse bölge ülkelerine endişeler iletilecek.
Bekayi, ABD’nin Ukrayna konusundaki girişimlerinin güven
sağlamak için ciddi çaba göstermesi gerektiğini belirtti.
Yetkili "Ukrayna'daki savaş ve çatışmayı sona erdirmek
için her türlü girişimi memnuniyetle karşılıyoruz. Bu çatışmaların en başından
beri, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini söyledik ve
yıllar içinde tarafları bu yönde hareket etmeye teşvik ettik."
açıklamasını ayptı.
• Sözcü, bazı
büyükelçiliklerin İsrail’in saldırıları sırasında bazı faaliyetlerini
azalttığını veya konsolosluk hizmetlerini sınırladığını, ancak bunun
büyükelçiliklerin kapatıldığı anlamına gelmediğini vurguladı.
• İsimleri geçen
(Almanya,Fransa, İngiltere) üç büyükelçilik hâlen açık ve aktif durumda. Bazı
büyükelçilikler ise konsolosluk alanında bazı düzenlemeler yapıyor, bu nedenle
iddialar doğru değil.
• İran’ın
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile ilişkilerinde bazı değişiklikler olsa da,
temaslar sürüyor.
Bekayi son iki-üç hafta içinde Gazze’deki son soykırım
durumunu görüşmek üzere İslam ülkeleri dışişleri bakanlarının acil toplantısı
için girişimlerin başlatıldığını ve bu talebin kabul edildiğini açıkladı.
Toplantı haftaya Cidde’de yapılacak.
Sözcü, Siyonist rejim
Başbakanı’nın “Büyük İsrail” fikrini gerçekleştirme hedefini açıkladığını
belirterek, bunun bölgedeki İslam topraklarının önemli bir kısmını kapsadığını
ifade etti.
İranlı yetkili “Bu
açıklamalar, İsrail’in yayılmacılık konusunda sınır tanımadığını gösteriyor.
“İbrahim Planı” ile barışçıl bir birlikte yaşam beklentisi olmasına rağmen, bu
düşünce yanlış çıkmıştır.” diye kaydetti.
Bu açıklamaların
bölge ülkelerini daha dikkatli olmaya yönlendirdiğini belirten Bekayi İsrail’in
yayılmacılığı kontrol altına alınmazsa, bölgenin sonsuz savaşlarla karşı
karşıya kalacağını vurguladı.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, bölgedeki yabancı ve bölge dışı
güçlerin, özellikle Kafkasya ve İran çevresindeki diğer bölgelerde, istikrar ve
güvenlik için zararlı olduğunu vurguladı.
Bekayi ABD ve
NATO’nun bölgedeki askeri varlığının istikrar bozucu olduğu ve güvenlik
sağlamadığı belirtti.
İranlı sözcü kendi
sınırlarını korumada gereken her türlü önlemi alacaklarını ifade etti.
Bekayi, yaptırımların
kaldırılması şartıyla İran’ın barışçıl nükleer programına dair güvence vermek
için gönüllü adımlar atabileceğini belirtti.
Bekayi, Avrupa’nın
tetik mekanizması girişimini hukuksuz ve mantıksız olarak nitelendirdi.
Sözcü “Üç Avrupa ülkesi, nükleer anlaşma kapsamındaki
sorumluluklarını yerine getirmemiş ve ABD ile İsrail’in saldırılarını
kınamamıştır. Bu durum, söz konusu ülkelerin nükleer müzakerelerde yapıcı
olmayan rolünü sürdürme çabası olarak görülüyor.” şeklinde konuştu.
Bekayi sözlerini şöyle sürsürdü:
"Geçtiğimiz hafta ajans yetkililerinin İran ziyareti,
İsrail ve ABD’nin nükleer tesislere yönelik müdahaleleri sonrası işbirliği
yöntemlerini görüşmek amacıyla gerçekleştirildi.
Görüşmelerin devam etmesi planlanıyor ve bir sonraki turun
önümüzdeki günlerde yapılması bekleniyor."
Bekayi, ABD’nin insan hakları raporuna ve İran’a yönelik
suçlamalara ilişkin şunları söyledi:
Bu raporlar, istenmeyen gördükleri ülkelere baskı uygulamak
ve ABD ile iyi ilişkisi olan ülkelerle ilişkileri düzenlemek için kullanılan
siyasi araçlardır.
Örneğin, bu yılki İsrail raporunun geçen yıla göre yüzde 91
azalmış olması, bu raporların siyasi ve geçersiz olduğunu anlamak için anlamlıdır.
İran’a yöneltilen suçlamalar siyasi bir bakışla ve baskı
amacıyla hazırlanmıştır ve biz bunu reddediyoruz.
Bekayi, dünya kamuoyuna şunu fark ettirmek gerektiğini
vurguladı:
Amerikan bakış açısına göre insan hakları sadece dış
politikayı ilerletmek için bir araçtır ve gerçek anlamda insan haklarına
inanılmamaktadır. Aksi takdirde, raporun tamamı soykırım işleyen İsrail
rejimine odaklanırdı.
İranlı diplomat şu açıklamalarda bulundu:
“Bu yıl Erbain için İran üzerinden gelen Afgan ziyaretçi
sayısı geçen yıla göre azalmıştır, ancak hiç ziyaretçi gitmediği iddiası doğru
değildir. Önümüzdeki yıl sorunların çözümü için çalışmalar yapılacaktır. Gerçek
şu ki ziyaretin hedefi Irak’tır ve İran üzerinden geçebilecek kişiler yalnızca
Irak vizesi almış olanlardır.”/mehr