Dışişleri Bakanı Irakçi bu 12 gün içinde, çeşitli yerlere
saldırılar gerçekleştiğini, suikastler yapıldığını, önemli isimlerin şehit
edildiğini, önemli tesislerin vurulduğunu ancak ülkenin yıkılmadığını ve teslim
olmadığını vurguladı.
Bakan Irakçı, "Tüm düşmanlar harekete geçti ve halkı ve
İran İslam Cumhuriyeti’ni kırmak, Amerika’nın 50 yıllık hegemonyasına karşı
verilen mücadeleyi sonlandırmak için planlar yaptılar, ama başarılı olamadılar"
dedi.
İran halkının bu direnişe yekvücut katıldığını vurgulayan Irakçı,
"Bu durum, İran halkının yenilmezliğini dünyaya gösterdi. İslam
Cumhuriyeti Radyo ve Televizyon Kurumu da bu direnişin belirgin örneklerinden
biridir" ifadesini kullandı.
Düşmanların, İran halkını kendi haklarından ve nükleer
haklarından mahrum bırakmak için her türlü baskıyı uyguladığını belirten
Erakçi, “Son görüşmelerde, bizden halkımızın haklarından vazgeçmemiz için
rüşvet vermeye çalıştılar. Olaylar gelişince, savaşı dayattılar ve siyonist
rejime saldırılar için ellerini serbest bıraktılar" ifadelerinde bulundu.
Irakçi açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bölgedeki tüm İslam ülkeleri, Fars Körfezi İşbirliği
Konseyi ve Şanghay ile BRICS gibi bölgesel örgütler, saldırıları kınayan
açıklamalar yayımladı. Biz artık küresel bir sahaya girmiş bulunuyoruz; bu
sahada amaç, İran halkının haklılığını ve İslam Cumhuriyeti'nin ilkelerini
dünyaya göstermek ve uluslararası desteği kazanmak, yani İran’ı savunacak
müttefikler edinmektir."
Dışişleri Bakanı Irakçi, "Bazı ülkeler açıkça Siyonist
rejimi destekleme hedefindeydi ve bizim savunma hakkımızdan vazgeçmemizi
sağlamaya çalıştılar. Öte yandan, diplomasiye geleneksel olarak vurgu yapan
bazı ülkeler ise iyi niyetli yaklaşımlar gösterdi. Ancak gerçek şu ki, iki ülke
çatışmaya girdiğinde, diğer ülkeler genellikle itidal, savaşın durdurulması,
ateşkes ve diplomasiye dönüş çağrısında bulunur" dedi.
Şimdiye kadar müzakerelere yeniden başlama konusunda hiçbir anlaşma
yapılmadığını belirten Irakçi, “ABD ile yapılan son dolaylı müzakerenin beşinci
turda bizim istediğimizden çok farklı bir teklifte bulundular. Bu,
müzakerelerde doğaldır, çünkü her iki taraftan da gelen teklifler genellikle
diğer tarafça başlangıçta kabul edilmez. Tıpkı nükleer anlaşma gibi"
ifadesini kullandı.
Müzakerelerin devam etme olasılığı hakkında Irakçi,
"Son saldırıların durmasından bu yana sadece iki gün geçti. Görüşmelere
yeniden başlanabilir mi, başarı şansı olur mu; bunları değerlendirmek için
henüz erken" dedi.
Irakçi, Katar’daki Al-Udeid üssüne saldırıya ilişkin olarak,
"Biz Arap ülkelerine mesaj göndermek istemedik, mesajımız ABD’ye idi. Altı
ülkeyle de görüştüm ve onlara şunu açıkça belirttim: Amerika İran'a saldırırsa
füzelerimiz Amerika'ya ulaşmayacak, çevredeki üslere ulaşacak ve biz de
karşılık vermek zorunda kalacağız. Bu, komşu ülkeye saldırı olarak değil, meşru
savunma olarak görülmelidir. Komşularımıza mesajımız dostluk ve iyi niyettir"
ifadelerinde bulundu/mehr