Sputnik'e konuşan İranlı siyasi analist Prof. Marandi’ye
göre, İsrail’in “Narnia Operasyonu” yalnızca İran’ın nükleer programını hedef
almadı; aynı zamanda sivil halkı da açıkça vurdu. Operasyonda en az 9 nükleer
bilim insanının öldürüldüğünü belirten Marandi, bu kişilerin ailelerinin de
bilerek hedef alındığını söyledi:
“Bilim insanlarının yanı sıra eşleri ve çocukları uykudayken
katledildi. Bu, İsrail rejiminin sivilleri umursamadığını gösteriyor. Onlar
için hiç kimsenin hayatı önemli değil. İsrail rejimi için sivillerin bir önemi
yok. Gazze ve Lübnan’daki soykırım saldırılarından sonra bu artık açık. Bilim
insanları, generaller ve tüm aileleri uykularında katledildi."
Marandi, İsrail’in hedef aldığı kişileri öldürmek için bazen
tüm apartman bloklarını havaya uçurduğunu söyledi.
“Bir veya iki kişiyi öldürmek uğruna 20'den fazla çocuk ve
20'den fazla kadın öldürüldü. Bu rejim barbar ve acımasızdır. Amaçları açık:
korku ve kaos yaratmak.”
'Netanyahu i̇nsanlık i̇çin tehdit, Batı'nın desteğiyle sınır
tanımayan bir rejim'
Netanyahu hükümetini “çağdaş insanlık tarihinin en tehlikeli
rejimlerinden biri” olarak tanımlayan Marandi, İsrail liderliğinin hiçbir
kırmızı çizgi tanımadığını savundu:
“Sivil binaları bombalamaktan çekinmiyorlar. Nükleer
tesisleri bile hedef alıyorlar, olası radyasyon sızıntılarını umursamıyorlar.
Amaçları sadece öldürmek ve korku yaymak.”
“Netanyahu’nun hiçbir kırmızı çizgisi yok. Nükleer tesisleri
bombalamaktan, sivilleri katletmekten çekinmiyor. Bu rejim etnik üstünlükçülük
üzerine kurulu ve diğer insanları daha aşağı görüyor.”
İsrail’in savaşın ilk saatlerinde yaklaşık 20 İranlı
generalle iletişime geçerek “teslimiyet videoları” talep ettiği, ancak hiçbir
generalin buna boyun eğmediği yönündeki haberleri de değerlendiren Marandi göre
hiçbir general bu baskıya boyun eğmedi:
“Bu, İran ordusunun ne kadar kararlı, dirayetli ve cesur
olduğunu gösteriyor. İsrail ise tehditlerini ve cinayetlerini kameralar önünde
yapmaktan çekinmiyor.”
Ayrıca Marandi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İran'a
ait bilgileri sızdırdığını ve bunun sonucunda İsrail’in saldırılar
gerçekleştirdiğini iddia etti. Bu durumun, İran’ın uluslararası denetim
kurumlarıyla olan ilişkisini de kökten değiştireceğini vurguladı.
Marandi’ye göre İsrail’in saldırıları sadece fiziksel zarar
vermek değil, aynı zamanda İran içinde bir çöküş izlenimi yaratmayı ve kitlesel
huzursuzluğu tetiklemeyi hedefliyordu:
“Amaç rejim çöküyormuş gibi bir algı yaratmaktı. Fakat halk
ve liderlik bunu gördü ve kenetlendi. Bu da İsrail’in psikolojik savaşının
başarısız olduğunun göstergesidir.”