Siyonist yayın organı Kanal 12, 7 Ekim 2023'teki tarihi Aksa
Tufanı Operasyonu'nun aslında önleyici bir operasyon olduğunu gösteren
belgelere ulaştığını söylüyor! Belki de Aksa Tufanı Operasyonu'nun asıl
sebebini geçen yıl sadece bir kişi biliyordu ve o kişi de kısa bir süre önce
Refah'ta İsrail askerleriyle çatışırken şehit olan Yahya Sinvar'dan başkası
değildi. Yahya Sinvar, İsrail rejimini derinlemesine tanıyordu. Bu bilgi, 22
yıllık esaretinin sonucuydu, bu esaret sırasında İbranice dilini ve rejimin yapısını
öğrendi. Öyle ki, rejimin birçok yetkilisi Sinvar hakkında "O bizi çok iyi
tanıyor" diyordu.
Kanal 12 Tam Olarak Ne Dedi?
Kanal 12, yaptığı incelemelere ve elde ettiği belgelere göre
Tel Aviv'in Hamas'ın üst düzey liderlerine suikast düzenlemek için büyük bir
plan hazırladığını söylüyor. Kanal, Şabak Başkanı Ronen Bar'ın 1 Ekim 2023'te,
yani Aksa Tufanı Operasyonu'ndan altı gün önce, Şehit Yahya Sinvar ve İzzeddin
el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed Deif de dahil olmak üzere Hamas'ın üst
düzey komutanlarına suikast düzenlemek için bir plan sunduğunu ve İşgal Ordusu
Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'ye bu planı yürütmesini tavsiye ettiğini
belirtiyor.
Araştırmaya göre, Şabak Başkanı, İsrail rejiminin güvenlik
birimlerinin komutanları ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun katıldığı bir
toplantıda, Sinvar'ın daha fazla operasyonel özgürlük hissettiğini ve ondan
kurtulmaları gerektiğini söyledi. Halevi ise buna karşılık, "Hamas'a karşı
geniş çaplı bir operasyon düzenlemeli ve önleyici bir saldırı yapmalıyız."
dedi.
Raporun başka bir bölümünde, İsrail rejiminin güvenlik
biriminin Aksa Tufanı öncesinde Hamas komutanlarının yerini belirlemek için
gece gündüz çalıştığı, karadan ve havadan istihbarat topladığı ve Hamas'ı
hazırlıksız yakalayacak geniş çaplı suikastlar düzenlemeyi planladığı
belirtiliyor. Kanal 12'nin haberinde yer alan bilgiler, Hamas'ın İsrail
rejiminin Filistin direniş liderlerine geniş çaplı bir saldırı, yani önleyici
bir saldırı düzenleme niyetine ilişkin bilgilerinin doğruluğunu gösteriyor.
Bu konuyu daha önce Hamas Siyasi Bürosu eski Başkan
Yardımcısı Salih el-Aruri de gündeme getirmişti ve "İzzeddin el-Kassam
Tugayları tarafından başlatılan Aksa Tufanı Operasyonu, İsrail'in Yahudi
bayramlarının biter bitmez Gazze'ye yapmayı planladığı saldırıya karşı önleyici
bir cevaptı. Bu operasyonun savunma planı, İsrail'i şaşkına çeviren ve dünyayı
şaşırtan saldırı planından daha güçlüydü." demişti.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Sorgu Görüntüleri
Sızdırıldı
İsrail'de iç durum, savaş ve bir dizi başarısızlığın
ardından kötüye gidiyor. Son gelişmelerde, muhaliflerin Binyamin Netanyahu'nun
sorgu görüntülerini internete sızdırdığı düşünülüyor.
Sosyal platformu Telegram'da, Netanyahu ve arkadaşlarının
2019 yılında yapılan sorgu görüntüleri yayınlandı. Bu görüntüler, "The
Bibi Files" belgeselinin bir parçası ve Netanyahu'nun sorulara cevap
vermekten kaçınmasını ve sonunda sinirlerini kaybettiğini gösteriyor.
İsrail Başsavcısı, 2019 yılında Netanyahu'nun rüşvet,
yolsuzluk ve makamını kötüye kullanma suçlamalarıyla karşı karşıya olduğunu ve
hakkında bir iddianame hazırlandığını açıklamıştı. Netanyahu, "1000
Numaralı Dosya" kapsamında zengin kişilerden kendisi ve eşi için hediye
kabul etmekle, "2000 Numaralı Dosya" kapsamında ise hükümet karşıtı
bir medya deviyle kendisi hakkında olumlu haberler yayınlanması karşılığında
pazarlık yapmakla suçlanıyordu.
Haaretz Gazetesi Devlet Tarafından Cezalandırıldı
Kısa süre önce, Haaretz gazetesinin genel yayın yönetmeni
Amos Schocken Londra'da Filistinli güçler hakkında gerçekleri dile getirdi.
Londra'daki bir konferansta Hamas güçlerini "özgürlük savaşçıları"
olarak nitelendirdi ve Netanyahu'nun Filistin'de bir apartheid ve ikinci bir
felaket yaratmaya çalıştığını belirtti. Bu açıklamalar İsrail yetkililerini
kızdırdı ve Middle East Eye'a göre, İsrail hükümeti Pazar günü tüm mali olarak
desteklediği kuruluşlara Haaretz ile iletişim kurmayı ve gazetede reklam yayınlamayı
yasaklayan bir öneriyi onayladı.
Gıda Krizi
İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırım politikasının
araçlarından biri de su, gıda ve ilaçları kontrol altına almaktır. Rejim, gıda
ve ilaç girişini engellemek için akla gelebilecek her yolu deniyor. Bu durum,
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı'nı (UNRWA)
öfkelendirdi ve ajans Gazze'de iki milyondan fazla mültecinin açlık, susuzluk
ve hastalıklarla kuşatıldığını duyurdu. Bu uluslararası kuruluş, aileler için
yemek hazırlamanın "imkansız bir göreve" dönüştüğünü belirtti ve...
İsrail rejiminin geçiş noktalarından girmesine izin verdiği un ve gıda
maddeleri Gazze sakinlerinin ihtiyacının %6'sını bile karşılamıyor. Bu durum,
özellikle ekmek üretiminde ciddi bir krize neden oldu ve Gazze'nin güneyindeki
fırınların çoğu kapandı.