Bu gelişmelerin, İsrail'in agresif ve militarist politikalarının
yanı sıra, Washington'ın BM Güvenlik Konseyi'nde uzlaşma temelli çözümleri göz
ardı ederek aracılık işlevini tekelleştirme çabalarının bir sonucu olduğunu
vurguladı.
Sputnik’in haberine göre, Lavrov, İsrail'in güvenliği
sağlamak için diğer ülkelerin güvenliğinden ödün vermesinin, özellikle ABD'nin
açık desteğiyle, uzun vadede son derece tehlikeli bir yaklaşım olduğunu
belirtti. Ayrıca, yaşanan trajedinin İslam dünyasının İsrail'e olan bakışını
yıllarca etkileyeceğini söyledi.
Lavrov, Ortadoğu'daki, özellikle Lübnan'daki durumu
iyileştirmenin tek yolunun, Filistin-İsrail çatışmasındaki ortamın
normalleşmesi olduğunu ve bunu herkesin anlamasına rağmen Gazze Şeridi'nde
kalıcı bir ateşkes talep eden güçlü bir BM Güvenlik Konseyi kararının ABD
tarafından sürekli olarak engellendiğini ifade etti.
Son olarak, Lavrov, bu hedefe ulaşmak için öncelikle
bölgedeki ülkelerin görüşlerine odaklanılması gerektiğini, 'okyanus ötesinden
dayatmalar' yerine bölge halklarının gerçek ihtiyaçlarının dikkate alınması
gerektiğini belirtti. Bu yaklaşımın yalnızca Filistin meselesi için değil,
dünya genelindeki diğer krizler için de geçerli olduğunu sözlerine ekledi.