Derin Devlet Telaşta: ABD Orta Doğu’da Zemin Kaybediyor

GİRİŞ: 09.07.2025 07:32      GÜNCELLEME: 09.07.2025 07:32
Rasthaber -  Dışişleri Bakanlığı bütçesindeki kesintilerin Orta Doğu’daki ABD çıkarlarını zora sokacağını, İran ve vekil güçlere alan açacağını savunan Washington Enstitüsü, medya ve diplomatik faaliyetlerdeki daralmanın ise Çin ve Rusya propagandasına fırsat vereceğini raporladı.

ABD dış politikasına yön veren düşünce kuruluşlarından Washington Enstitüsü’nde, “İşte Dışişleri Bakanlığı'ndaki Kesintilerin ABD'nin Orta Doğu Politikasını Nasıl Etkileyeceği” başlıklı bir çalışma yayınlandı. Belgede, ABD Dışişleri Bakanlığı bütçesindeki muhtemel kesintilerin Orta Doğu’daki Amerikan politikalarını ciddi biçimde sekteye uğratabileceği vurgulanırken, bu sürecin Washington’un çıkarlarına zarar vereceği savunuldu. Çalışmada, Trump yönetiminin Amerika'yı “daha güvenli, daha güçlü ve daha müreffeh” hale getirmeyi amaçlayan bütçe kesintilerinin, Rusya ve Çin'in yürüttüğü medya savaşını güçlendirme riski taşıdığı ifade edildi. Kongre’de gündeme gelen ve Dışişleri Bakanlığının idari kadrolarında, dış yardım programlarında ve çeşitli diplomatik fonlarda kesinti öngören tasarıların, bölgedeki istikrar çabalarına darbe vurabileceği kaydedildi. Özellikle İsrail, Filistin, Lübnan, Ürdün ve Yemen gibi ülkelerde ABD’nin sahadaki varlığı ile diplomatik etkisinin zayıflayabileceğine dikkat çekildi. Personel ve uzman sayısında yaşanacak azalmaların, bölgedeki gelişmeleri yerinden takip etmeyi ve doğru analiz yapmayı güçleştireceği vurgulandı. Dışişleri bütçesindeki küçülmenin, diplomatik misyonların güvenliğini de riske atabileceği belirtilerek, ABD’nin “yumuşak güç” unsurları olan eğitim, insani yardım ve kalkınma projelerinde aksaklıklar yaşanabileceği bildirildi. Çalışmada, yalnızca mali değil, stratejik sonuçların da olacağına işaret edilerek, İran, Hizbullah, HAMAS gibi aktörlerin faaliyetlerinin izlenmesinin bu kesintilerle daha da zorlaşacağı dile getirildi. Analizde, “Washington’da bazı çevreler, dış yardımları bütçe yükü olarak görüyor. Oysa bu kesintiler, ABD’nin Orta Doğu’daki çıkarlarını korumasını ve bölgesel krizleri yönetmesini ciddi biçimde zora sokar.” değerlendirmesi yapıldı.

AMERİKA’NIN SESİ KISILIYOR

Washington Enstitüsü’nün çalışmasında, medya alanındaki bütçe kısıntıları da önemli bir başlık olarak öne çıktı. ABD Küresel Medya Ajansı’nın bütçesinin yüzde 82 oranında azaltıldığı, yaklaşık 867 milyon dolardan 153 milyon dolara düştüğü aktarıldı. Kurum bünyesindeki kuruluşlar arasında Amerika'nın Sesi (VOA), Arapça yayın yapan muadili Middle East Broadcasting Networks ve İran halkına yönelik yayın yapan VOA Persian yer alıyor. Belgede şu ifadelere yer verildi:

“İslam Cumhuriyeti'nin savaş sonrası İran halkına yönelik baskıları sürerken, VOA Persian’ın personel çıkarmak yerine yayınlarını artırması gerektiği vurgulandı. Oysa Orta Doğu’nun İran’la savaşın etkilerini yönetmek için daha fazla yardıma ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Trump yönetimi tarafından başlatılan Dışişleri Bakanlığı bütçesindeki aşırı kesintilerin özellikle yanlış zamanlamaya denk geldiği ifade edildi. Yönetimin, İran’ın en tehlikeli bölgesel vekilleriyle mücadele eden ortaklara sağladığı fonları kesmesinin, Tahran’ın ‘direniş ekseninin’ daha hızlı rehabilite olmasına zemin hazırlayabileceği uyarısı yapıldı. Diğer kesintilerin ise Washington’un Yemen’e hayat kurtaran insani yardım ulaştırma kapasitesini sınırlayacağı, İran halkına ulaşma çabalarını kısıtlayacağı ve bilgi savaşlarında Çin ile Rusya’ya alan açacağı, Amerika’nın Sesi (VOA) gibi hayati bir haber ağının ortadan kaldırılmasının da bu durumun olumsuz yansımalarından biri olacağı belirtildi.”

HİZBULLAH UYARISI

Çalışmada, Trump yönetiminin, ABD’nin İran’ın zayıflığından yararlanması gereken bir dönemde, kilit ortaklara yapılan yardımı önemli ölçüde azalttığına dikkat çekildi. Özellikle Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin (LAF) finansmanının bütçede yer almaması eleştirilirken, “İsrail, Hizbullah'a güçlü bir darbe indirdiği için LAF nihayet ateşkes şartlarını izleme ve silah depolarını imha etme görevini yerine getiriyor. ABD'nin geleneksel olarak LAF'a sağladığı 100-150 milyon doları kesmek bu görevi tehlikeye atar ve Hizbullah'a – ve dolayısıyla İran'a – Lübnan'da uzun vadeli bir zafer kazandırabilir.” ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan Orta Doğu’daki eğitim ve burs programlarının da kesintilerden payını aldığına dikkat çekilerek, “Amerikan şirketleri için gelecekte İngilizce bilen işgücü yetiştirerek, müttefiklerle ilişkileri güçlendirerek ve düşmanların etkisine karşı koyarak ‘Önce Amerika’ stratejisine örnek teşkil ettiğini savundu. Ancak, benzer hedeflere sahip birçok eğitim bursu programı ortadan kaldırıldı.” ifadesi kullanıldı.

ÇİN VE RUSYA’YA ALAN AÇILIYOR

Çalışmada, medya ve diplomasi alanındaki bütçe daralmalarının, Çin ve Rusya gibi ülkelerin bölgedeki propaganda faaliyetlerini güçlendirebileceği belirtildi. “NERD, VOA ve diğer yayın araçlarının finansmanının kesilmesi otoriter söylemleri tartışmasız bırakacak, Çin ve Rus medyasının bu boşluğu doldurmasına olanak sağlayacaktır.” denildi.

Ayrıca, geleneksel olarak Amerika’nın güçlü yönlerinden biri olarak görülen insani yardımlardaki kesintilerin, İsrail ile Hamas arasında anlaşma sağlandığında Gazze’ye yardım götürmekten, Yemen’deki krize müdahale etmeye kadar pek çok cephede Washington’un elini zayıflatacağı uyarısı yapıldı.

Belgenin sonunda, “Yemen'deki Husilere ve İran'ın nükleer programına yönelik maliyetli Amerikan saldırıları da dahil olmak üzere, ABD ve İsrail'in yıllarca süren ortak eylemlerinin ardından İran'ın zayıflayan konumundan faydalanmakta başarısız olacaktır. Ayrıca LAF'a ve Irak güvenlik güçlerine sağlanan önemli fonları keserken, ABD'nin önemli bir müttefiki olan Ürdün'ün direncini de aşındıracaktır” ifadelerine yer verildi/aydınlık

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM