İsrail ordusu on beş gündür sürdürdüğü Batı Şeria saldırılarında ilk kayıplarını verdi. Salı sabahı, Tubas kentinin doğusundaki Tayasir köyü yakınlarında bir Filistinlinin düzenlediği silahlı saldırıda iki İsrail askeri öldü, ikisi ağır olmak üzere sekizi de yaralandı.
İsrail Ordu Radyosu, bölgeye çok
sayıda güvenlik gücü sevk edildiğini, yakındaki yolların kapatıldığını, yaralı
askerlerin tahliyesinin helikopterle sağlandığını bildirdi.
İsrail basını, silahlı saldırının işgal güçlerinin Batı Şeria'nın kuzeyinde devam eden operasyonları sırasında meydana geldiğini aktardı. Direniş savaşçısı dakikalarca süren çatışmanın ardından yaşamını yitirdi. Basına göre operasyonun faili Tayasir yakınlarındaki askeri kontrol noktasına ulaştı, bir gözetleme noktasındaki barikattan faydalanarak işgal güçlerine ateş açtı.
TIRMANDIRMA ÇAĞRISI
HAMAS yaptığı açıklamada, “Tayasir
kontrol noktası” operasyonunun işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki işgal
suçlarının ve saldırganlığının cezasız kalmayacağının bir kanıtı olduğunu
belirtti. Filistinli gençlerin direnişini takdir eden hareket “kararlı
kitleleri işgal ve yerleşimcilerle çatışmayı tırmandırmaya” çağırdı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın ofisi İsrail operasyonunu "etnik temizlik" olarak adlandırdı ve kınadı.
TRUMP'TAN İLHAK MESAJI
“Orta Doğu haritasını yeniden çizme
ümidi” ile Washington'da bulunan Binyamin Netanyahu salı akşamı Donald Trump'la
bir araya gelecek. Pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gazetecilerle sohbet eden
Trump'a İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak etmesini destekleyip
desteklemediği soruldu.
Başkan önce şu muğlak yanıtı verdi:
“Bu konuda konuşmayacağım ama
İsrail çok küçük bir ülke.”
'KALEMİMİM UCU KADAR'
Ardından daha açıklayıcı konuştu:
“İsrail haritada küçük görünüyor ve
her zaman nasıl genişletebilir merak etmişimdir. Benim masam Orta Doğu gibi.
Elimdeki kalemi görüyorsunuz. Çok güzel bu arada. İsrail bu kalemin sadece ucu.
Bu iyi değil, değil mi? Bu benzetmeyi kullandım ve aslında çok doğru bir
benzetme. Çok küçük bir ülke. Yaptıkları şeyi yapabilmiş olmaları inanılmaz.
Çok küçük bir alan.”
Trump ilk döneminde Batı Şeria'nın
ilhakını desteklemişti. Daha sonra Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas'ın
İsrail ile ilişkilerini “normalleştiren” İbrahim Anlaşmaları'nın imzalanmasıyla
ilhakı kısmen tanımıştı.
KABARIK BİR LİSTE
Netanyahu'nun ziyareti ise
Başbakanlık Ofisi'ne göre “yoğun talep” üzerine cumartesi gününe kadar
uzatıldı. Masadaki başlıca meseleler şunlardan oluşuyor:
- Ateşkesin sürdürülüp
sürdürülmeyeceği, sürecekse ikinci tur müzakerelerin ne zaman başlayacağı.
- Filistinlilerin Gazze'den tehciri
meselesi.
- İbrahim Anlaşmaları'nın
genişletilmesi bağlamında Suudi Arabistan'la ilişkiler.
- Batı Şeria'daki gelişmeler.
- İran'ın nükleer tesislerine
saldırı düzenleme olasılığı.
'ATEŞKES ŞİMDİLİK SÜRÜYOR'
Trump'ın Batı Şeria sorusunu
yanıtladığı basın toplantısında Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da
vardı. Trump Gazze'deki ateşkesin süreceğine dair “bir garanti olmadığını”
söylerken, Witkoff anlaşmanın “şimdilik devam ettiğini” belirtti.
Buna paralel olarak İsrail kamu
yayıncısı KAN, ikilinin tüm rehinelerin serbest bırakılmasını öngören anlaşmayı
tamamlamaya kararlı olduğunu aktardı.
Gazze ateşkesinin ikinci tur
görüşmelerinin pazartesi günü Katar'ın başkenti Doha'da başlaması bekleniyordu.
Fakat Netanyahu'nun Orta Doğu Temsilcisi Witkoff ile görüşmeden Katar'a
müzakere heyeti göndermeyi reddettiği bildirildi. Anlaşmanın ilk aşamasında 33
esir serbest bırakıldıktan sonra İsrail'in geri alması gereken 60'dan fazla rehine
kalacak.
HARİTASI CEBİNDE
İsrailli lider pazar günü Siyon'un
Kanatları adlı uçağa binmeden önce yeni ABD yönetimiyle işbirliğinin Orta Doğu
haritasını “yeniden çizebileceğini” söyledi.
Trump ile görüşen ilk yabancı lider
olmasının "İsrail-Amerikan ittifakının gücünü" gösterdiğini belirten
Başbakan, "ayrıca kişisel dostluğumuzun gücüne de bir tanıklık." diye
ekledi. Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savaşta aldığımız kararlar
Orta Doğu'nun yüzünü çoktan değiştirdi. Kararlarımız ve askerlerimizin cesareti
haritayı yeniden çizdi. Ancak Başkan Trump ile yakın bir şekilde çalışarak onu
daha da ileriye ve daha iyiye doğru yeniden çizebileceğimizi düşünüyorum. Güvenliği
güçle sağlamlaştıracağımıza ve olağanüstü bir barış dönemine ulaşabileceğimize
inanıyorum."
Son 23 yılın en büyük
saldırıları
İsrail ordusu haftalardır Batı
Şeria'ya yönelik saldırganlığını tırmandırıyor ve geçmişte nadiren kullandığı
saldırı araçlarını sahaya sürüyor. Son günlerde, normalde Nahal Tugayı'nın
Gazze'de kullandığı Eitan zırhlı personel taşıyıcıları, 2002'deki Savunma
Kalkanı Operasyonu'ndan bu yana ilk kez Tubas ve Cenin kentlerinde görüldü.
Filistin Sağlık Bakanlığı pazartesi
yaptığı açıklamada, süregelen operasyonlarda çoğu Cenin kentinde olma üzere
Batı Şeria'da onu çocuk, ikisi yaşlı, biri de kadın olmak üzere 70 vatandaşın
yaşamını yitirdiğini bildirdi.
'TAKTİK GAZZE'DEKİ GİBİ YA
STRATEJİ?'
Wall Street Journal gazetesine
konuşan İsrail Askeri İstihbarat Kurumu Filistin Bölümü eski Başkanı Michael
Milstein, ordunun Cenin kampındaki faaliyetlerinin Gazze'den tek farkının ölçek
olduğunu kaydetti.
"Kampı birkaç parçaya bölmeye
çalışıyorlar." diyen Milstein, bunun Gazze'nin kuzeyinde yaşananlara çok
benzediğini belirtti. Eski istihbaratçı, "Gazze'de olduğu gibi taktiksel
veya operasyonel hamleler görüyoruz ama strateji nedir?" diye sordu.
20 BİN FİLİSTİNLİ SÜRÜLDÜ
Cenin Valisi Kemal Ebu Rubb,
"İsrail'in savaşını Gazze'den Batı Şeria'ya taşıdığını" belirtti.
İşgalci güçlerinin Cenin mülteci kampını yok etmeye ve yaşanmaya uygun olmayan
bir yer haline getirmeye çalıştığını da ekledi.
İsrail savaş uçakları ve SİHA'lar,
kampta bulunan binaları füzelerle hedef alıyor. Operasyonun başından beri 100'ü
aşkın bina yerle bir edildi. Yaklaşık 20 bin Filistinli zorla yerinden
edildi/aydınlık