Bu Sessizlik Utanç Verici

GİRİŞ: 12.06.2025 07:31      GÜNCELLEME: 12.06.2025 07:31
Rasthaber -  İsrail'in vicdan gemisi Madleen'deki iki Türk vatandaşını esir tuttuğu gün çelik yüklü VELA gemisinin Mersin Limanı'ndan Aşdod'a gitmesine muhalefetten tepki yağdı. "Ankara'nın Madleen baskınını kınayıp VELA'ya sessiz kalması utanç verici. Gözaltı süreleri uzatılan vatandaşlarımızın canı rahip Brunson’dan daha mı değersiz?" denildi.

DERVİŞOĞLU: İSRAİL'E ÇELİK SEVKİYATI BÜYÜK İHANET

Filistin'e yardım götüren teknelerin uluslararası sularda engellendiği bir süreçte Mersin Limanı'ndan kalkan VELA isimli bir gemi, İsrail'e silah yapımında kullanmak üzere çelik götürüyor. Bu nasıl bir ihanet, nasıl bir samimiyetsizliktir?

DAVUTOĞLU: BRUNSON'DAN DAHA MI DEĞERSİZLER

İki vatandaşımız soykırımcının elinde esir. Cılız kınama yapan Ankara’ya sesleniyorum; TC vatandaşının canı rahip Brunson’dan daha mı değersiz? İsrail’e en çok ihracat yapan 5. ülke olma utancından sonra İsrail'e çelik taşıyan VELA gemisi utancını da bize yaşatmayın.

BABACAN: VELA’YA TEPKİSİZLİK İKİYÜZLÜLÜK

Gazze konusunda hükûmetin tepkisi ‘klavye delikanlılığından’ ibaret. İcraat yok, tweet atıyorlar. Bir zamanlar ‘One Minute’ diyebildiniz, şimdi çıkın yine deyin, görelim ne oluyor? 'Ticaret yapmıyoruz' diyorlar hala tam gaz ticarete devam ediyorlar. Bu ikiyüzlülük.

ARIKAN: TİCARETE GÖZ YUMMAK SAMİMİYETSİZLİK

Madleen baskınını sadece kınayan, tweet yarışına giren iktidar artık somut adım atmalı. VELA gemisi için BM raportörü bile ‘bu gemiyi durdurun’ dedi. Madleen’i kınayıp VELA’ya göz yummak samimiyetsizliktir. Gemiler durdurulmalı, ticaret bitirilmeli.

YENİ YOL PARTİSİ GRUP TOPLASTISINDA LİDERLERİNDEN HÜKÜMETE GAZZE TEPKİSİ! BİRİNİ KINAYIP DİĞERİNE KAPI AÇMAK UTANÇ VERİCİ

Gazze’ye yardım götüren Madleen yelkenlisine İsrail’in müdahalesini kınayan ancak Tel Aviv’e silah veya silah yapımında kullanılan malzemeleri taşıyan VELA adlı geminin ise Mersin Limanı’na yanaşmasına ses çıkarmayan hükümete tepkiler sürüyor. Yeni Yol Partisi grubunda konuşan Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu, DEVA Partisi Lideri Babacan ve Saadet Partisi Lideri Arıkan iktidarın tavrını samimiyetsizlik olarak değerlendirdi. ‘Kınama değil harekete geçme zamanı’ çağrıları yaptı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol Partisi’nin Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı kapsamlı konuşmada, Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına ve Türkiye’nin bu saldırılar karşısındaki tutumuna eleştirdi. Konuşmasının büyük bir kısmını Madleen yardım gemisi ve İsrail’e çelik taşıdığı iddia edilen Vela gemisine ayıran Davutoğlu, Ankara’nın sessizliğini ‘utanç’ olarak nitelendirdi. Bayramın dördüncü gününe girerken 12 kişilik Madleen gemisinin Akdeniz’de İsrail tarafından alıkonulmasına değinen Davutoğlu, farklı ülkelerden, farklı dinlerden gelen bu kişileri ‘vicdanlı insanların küresel intifadası’ olarak tanımladı. Yolcuların isimlerini tek tek sayarak, onların yalnızca yardım değil, aynı zamanda onur taşıdıklarını ifade etti: “Onlar bize insan doğasının asla zulüm karşısında teslim olmayacağını da ispat ettiler! Onlar bize küresel zulüm karşısında bir küresel intifadanın her daim tetikte beklediğini gösterdiler!”

İSLAM DÜNYASI SESSİZ KALDI

Gemiye İsrail ordusunun uluslararası sularda müdahalesine dikkat çeken Davutoğlu, Ankara başta olmak üzere tüm İslam dünyasını bu gelişmeye sessiz kalmakla suçladı. Gemide yer alan iki Türk vatandaşı Yasemin Acar ve Şuayb Ordu’nun halen İsrail’de alıkonulduğunu hatırlatan Davutoğlu, Ankara’nın gösterdiği tepkinin ‘cılız bir kınamadan’ öteye geçmediğini belirterek şu sözlerle hükümete yüklendi: “Vatandaşımız esir alındıktan sonra bile cılız bir kınama dışında sesi çıkmayan Ankara’daki yetkililere bir kez daha sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının canı Rahip Brunson’dan daha az değerli değildir!” Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Trump’la doğrudan temasa geçerek vatandaşların serbest bırakılması için devreye girmeye çağırdı.

ŞEHİTLERİN İKİ ELİ YAKANIZDA

Gelecek Partisi lideri, Madleen hadisesiyle aynı gün Mersin Limanı’na demirleyen ve İsrail’e askeri çelik taşıdığı iddia edilen Vela gemisini de gündeme taşıdı. BM Filistin Raportörü Francesca Albanese’nin Vela gemisinin durdurulması çağrısını hatırlatan Davutoğlu, Türkiye’ye yönelik uluslararası bir ‘utanç’ riskine dikkat çekti: “Ey bu tablo karşısında Ankara’da kafasını kuma gömenler! Uluslararası ticaret verilerine göre İsrail’e en çok ihracat yapan beşinci ülke olma utancından sonra bir de bu utancı bize yaşatırsanız Gazze şehitlerinin iki eli yakanızda olacaktır!” İktidarı uyararak “Titreyin ve kendinize dönün!” dedi. Davutoğlu konuşmasında, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte Gazze’ye gitmek amacıyla Mısır hükümetine geçiş izni için başvuruda bulunacaklarını da açıkladı. Konuşmasının ilerleyen bölümünde Madleen’in ardından Fas, Tunus ve Cezayir’den binlerce kişinin Gazze’ye doğru yürüyüşe geçtiğini aktaran Davutoğlu, yeni filoların yolda olduğunu belirtti. Özgürlük Filosu’nun tüm dünya vicdanını harekete geçirdiğini savundu.

GAZZE’YE GİDECEK YOLU AÇIN, ŞEHİT DÜŞECEKSEK DE DÜŞELİM

Toplantısından sonra Gazze’ye açılan Refah Sınır Kapısı’na eşi ile gitmek için Mısır’a başvuru yapacağını söyleyen Davutoğlu “Güvenlik riski varsa şahsen üstüme alıyorum, çıplak ayaklarımla yürümeye hazırım. Yeter ki Gazze’ye gidecek yolu bize açın. Girebilirsek zorlayalım içeri girelim, şehit düşeceksek onlarla şehit düşelim. Zillet içinde yaşamaktansa izzet içinde şehit düşelim’’ dedi.

MADLEEN’E ÜZÜLÜP VELA’YA GÖZ YUMMAK SAMİMİYETSİZLİK

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, toplantıda yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına verilen tepkilerin yetersizliğini eleştirirken, iktidarın hem söylem hem de eylem bakımından ciddi bir tutarsızlık sergilediğini savundu. Arıkan, Madleen yardım gemisinin İsrail tarafından alıkonulmasını kınayan iktidarın, aynı gün Mersin Limanı’na demirleyen ve İsrail’e askeri sanayi çeliği taşıyan ‘Vela’ gemisine sessiz kalmasını ağır sözlerle eleştirdi.

KINAMA DEĞİL, İCRAAT ZAMANI

Gazze’de yaşanan insanlık dramının artık tüm dünyanın gözleri önünde cereyan ettiğini söyleyen Arıkan, Madleen gemisinin alıkonulmasına karşı sadece kınama mesajı yayımlanmasını eleştirerek “Tweet yarışına girmeyin, madem iktidarsınız somut adım atın” dedi. “Vela gemisinin Mersin’e demirlediği gün BM Filistin Raportörü bile ‘bu gemiyi durdurun’ dedi” sözleriyle iktidarın pasifliğine işaret eden Arıkan, şöyle konuştu: “Bütün gün Madleen’in alıkonulmasını kınayanlar; İsrail’e çelik taşıyan Vela’nın Mersin Limanı’na konulmasını kınamayacaklar mı?” İktidarı ikiyüzlülükle suçlayan Arıkan, Gazze’ye destek için Meclis’e sundukları her önergenin Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildiğini hatırlatarak ‘Askerî Barış Gücü kurulması’, ‘İsrail’e yapılan ticaretin durdurulması’, ‘İnsani yardım koridoru açılması’ gibi tekliflerin tamamının reddedildiğini vurguladı.

SİZ İCRAAT MAKAMINDASINIZ

Meclis’te Gazze konusunda samimi ve somut adımlar atılması için yaptıkları tüm çağrıların reddedildiğini belirten Arıkan, iktidarın sadece sosyal medya mesajlarıyla yetinmesini ‘samimiyetsizlik’ olarak değerlendirdi. Vela, Neksco Marsk ve Katherine adlı gemilerle İsrail’e yapılan ticaretin durdurulması çağrısını yineleyen Arıkan “Siz bir adım atın, biz Saadet Partisi olarak bütün gücümüzle yanınızda olacağız” ifadelerini kullandı.

TEKRARDAN ONE MİNUTE DEYİN DE ETKİSİNİ GÖRELİM

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, konuşmasında hem iç hem dış politika üzerinden hükümete yüklendi. Konuşmasına Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatını anarak başlayan Babacan, Gazze’de yaşanan insanlık dramını ve Türkiye’nin tepkisizliğini gündeme taşıdı. “Tweet atıyorlar, hamaset yapıyorlar ama icraat yok” diyen Babacan, Erdoğan’a doğrudan çağrıda bulunarak “Madem bir zamanlar tek başınıza ‘One Minute’ diyebildiniz, şimdi çıkın yine deyin, görelim ne oluyor” ifadelerini kullandı. İsrail’e giden çelik yüklü gemilere sessiz kalınmasını da ‘iki yüzlülük’ olarak tanımlayan Babacan “Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu konuda sadece tweet atmakla yetinemez” diyerek hükümete sorumluluk çağrısı yaptı.

Uluslararası Kriz Gurubu’nun raporuna yansıyan verileri aktaran Babacan, Gazze’yi açlığa mahkum etmenin savaş metodu olarak kullanarak , 2 milyon 200 bin gazzelinin yavaş ama planlı bir şekilde ölüme terk edildiğini vurgulayarak “İsrail hükümeti, bilinçli bir şekilde, ‘açlığı’ bir silah olarak kullanmaktadır. Durum bu kadar vahim” dedi.

Babacan şöyle devam etti: “Ciddi iki yüzlülük var. Burada 8-10 ülkenin vatandaşı var. Bu ülkeler vatandaşlarına sahip çıkıyorsa tekne etrafına o ülkeden bir kaçı güvenlik botu gönderip askeri tedbir alabilirdi. Elin israillisi geldi 100 km ötede operasyon yaparken vatandaş ülke devletleri sessizce izledi. İnanın iki yüzlülüğün daniskası. Sonuç veremeyecek bu işi bu insanlara yaptırıp twit atmanın hiç bir anlamı yok. Bu sadece İsrail’in şımarıklılığını artırır. Yapabiliyorsanız devlet olarak bunu yapın. Bu iş kökten çözülmeli bunun icin de ülkelerin işbirliği yapması lazım. Bu iş Türkiye’ye düşer, şu anda itibarı kalmamış sözünün gücü kalmamış iktidar eliyle de olmayacak.”

DEVLET VATANDAŞINA TUZAK KURAN DURUMA DÜŞTÜ

Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, Manisa halkına ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in şahsında tüm Cumhuriyet Halk Partisi camiasına bir kere daha başsağlığı diledi. Geçmiş Kurban Bayramı’nı kutlayan Dervişoğlu, iktidarın bu Kurban Bayramı’nda, esnafa ve işverene müjdesinin, destek, kredi yahut borç ertelemesi değil şahıs ve şirket hesaplarına konulan blokeler olduğunu söyledi. Dervişoğlu, yüzlerce esnaf ve serbest çalışan vatandaşın bayrama parasız pulsuz girdiğini belirtti. İktidarın bayram müjdesinin sadece bu olmadığını ifade eden Dervişoğlu, müjdenin ayrıca memleketine veya tatile giden vatandaşlara “denetim mi, tuzak mı olduğu çok şüpheli” olan trafik cezaları olduğunu dile getirdi.

Dervişoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan yeni radar uygulamasına ilişkin “Maliye, hasılat elde etmek için ceza kesmektedir. Devlet, vatandaşına tuzak kuran duruma düşürülmüştür. Vatandaş, kurallara saygı duymaya değil, fahiş cezalarla korkuya alıştırılmaktadır. Böyle düzen olur mu? Böyle ceza mantığı olur mu?” dedi ve ekledi: “Vatandaşın parasıyla yaptığı yolu, ona misli bedellerle kullandıran iktidar aklı, Hazine’de açtığı gediklere yama yapmak için milletimize ceza yağdırmaktadır. Maliye, hasılat elde etmek için ceza kesmektedir. Devlet, vatandaşına tuzak kuran duruma düşürülmüştür. Vatandaş, kurallara saygı duymaya değil, fahiş cezalarla korkuya alıştırılmaktadır. Böyle bir düzen olur mu? Böyle ceza mantığı olur mu? Sınırlardan mayınları temizleyen devlet, yolundan geçen vatandaşına, hız tabelasıyla mayın koyar gibi tuzak koyar mı? Bu serzenişe karşı, Avrupa’daki trafik cezaları örnek gösterilecekse ben de Avrupa’daki refahı, gelir seviyesini ve demokrasi standartlarını örnek olarak gösteriyorum. Sen vatandaşına her konuda bunları verdin de cezalarda Avrupa standardı mı kaldı? Karşı olduğumuz trafik kontrolleri ve yerinde kesilmiş cezalar değildir. Kazaları önlemek amacıyla yapılan uygulamalar yerine, bütçe açığını finanse etmek için vatandaşa kurulan tuzaklardır.”/karar

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM