Davutoğlu: Kürecik Üssü'nü TSK'ya Devredin

GİRİŞ: 18.06.2025 18:45      GÜNCELLEME: 18.06.2025 18:45
Rasthaber -  Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı uzun ve kapsamlu konuşmasında hem dünya düzenine hem de iç politikaya yönelik sert mesajlar verdi. Davutoğlu, "Ey Mazlum Halklar, Birleşin ve Ayağa Kalkın!" çağrısında bulunarak, Gazze'den Arakan'a, Doğu Türkistan'dan Latin Amerika'ya kadar mazlum halkların yeni bir düzen için harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Davutoğlu, mevcut uluslararası sistemin çöktüğünü, yeni bir sömürge düzeninin inşa edilmek istendiğini vurguladı.

Konunun ciddiyetine dikkat çeken Davutoğlu, 2017 yılında kaleme aldığı makalesinde belirttiği "sistemik deprem" uyarısını hatırlatarak, bugün bu depremin tam ortasında olunduğuna işaret etti. "BM başta olmak üzere uluslararası kurumlar çatırdayıp çökerken, Gazze'nin ardından başka mazlum halklar da bu enkaz altında kalacak" diyerek acil çözümler önerdi.

"BU SAVAŞ, İNSANLIKLA İSRAİL ARASINDADIR"

Davutoğlu, 7 Ekim sonrasında yaptığı konuşmayı hatırlatarak bu savaşın bir tarafının insanlık olduğuna vurgu yaptı. Hamas'ın terörist olarak tanımlanmasını eleştirerek, "Bu savaş insanlıkla İsrail arasındadır" dedi. Gazze'deki süreçten sonra Batı Şeria, Lübnan, Suriye ve son olarak ABD destekli olarak İran'a yönelik saldırıların yapıldığını hatırlattı.

"Ey Mazlum Halklar! Birleşin ve ayağa kalkın!" çıkışıyla uluslararası vicdanı harekete geçmeye çağıran Davutoğlu, Osmanlı'nın Yahudilere sığınak sağladığı tarihsel örneğini hatırlatarak Netanyahu'ya yönelik sert ifadeler kullandı.

"SORUNUN KAYNAĞI DIŞ GÜÇLER DEĞİL, BİZİM AYRILIKLARIMIZ"

Davutoğlu, sadece ABD ve İsrail'i eleştirmekle kalmadı; Arap, Türk, Fars ayrımlarına dayanan liderlik anlayışını da topa tuttu. "Kürdü Türke, Türkü Araba, Arabı İran'a düşman eden kör saplantılar" çağının şeytanıdır dedi. "Ya Halil İbrahim sofrasını kurarız ya da sömürgeci sofranın menüsü oluruz" diyerek bölge liderlerine birlik çağırısında bulundu.

ANKARA'YA ÇAĞRI: "ACİL TEDBİRLER ALINMALI"

Davutoğlu, Türkiye'nin sert güç unsurlarıyla caydırıcı tedbirler alması gerektiğini belirtti. Türkiye'deki NATO üslerinin ve bilhassa Kürecik üssünün TSK'ya devredilmesi gerektiğini ifade etti. "Türk hava sahası ve limanları, İsrail'e kapatılmalı; ticaret ve yakıt akışı tamamen kesilmelidir" dedi.

Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti:

Yine anlamları için madde madde sıralayalım:

  1. Bir, son gelişmeler ışığında milli güvenlik stratejimiz yeni tehdit unsurları gözönünde bulundurularak yenilenmeli ve bütün kurumların bu milli güvenlik stratejisine uyum saplamak üzere bir eylem ve reform planı geliştirilmelidir!
  2. İki, bu bağlamda son İsrail-İran saldırılarından ders çıkarılarak savunma sanayi tesislerimizin korunması için özel bir güvenlik yapılanması geliştirilmelidir. Geçen seneki TUSAŞ saldırısı bu konudaki zaaflarımız ortaya koymuştur.
  3. Üç, Türkiye’deki NATO ve ikili anlaşmayla kurulan ABD üslerinin Türkiye’yi savaşta İsrail yanında konumlandıracak şekilde kullanılmasına asla izin verilmemeli, Kürecik gibi istihbari anlamda kritik tesisler ya kapatılmalı ya da tamamıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetimine ve denetimine geçmelidir.
  4. Dört, Gazze soykırımının ilk günlerinde İsrail’e karşı atılmasını tavsiye ettiğimiz ancak hükümet tarafından uygulanmayan somut tedbirler derhal uygulamaya konmalıdır. Bu bağlamda, Türk hava sahası ve limanları İsrail’e giden uçak ve gemilere tümüyle kapatılmalı, ticaret ve yakıt akışı tam ve mutlak anlamda kesilmelidir. Türkiye’nin BM verilerine göre İsrail’in beşinci ticaret ortağı olmasının, uçak yakıtlarının BTC hattından gitmesinin ve VELA benzeri İsrail’e saldırılarında kullanacağı materyalleri taşıyan gemilerin limanlarımızı kullanmalarını gelecek nesilerin bile utancını yaşayacağı bir yüz karasıdır. Dün ise Baykar’ın israil’in ölüm makinalarının tedarikçisi Leanordo firması ile bu ortamda bir anlaşma imzalaması hamaset ile işbirlikçilik arasında gidip gelen riyakar politikanın bir yansımasıdır. Küçük çıkarlar için Türkiye algısını insanlık vicdanından koparan bu tür adımlara asla tevessül edilmemelidir.
  5. Beş, aynen 200’de ABD’nin Irak müdahalesi öncesinde yaptığımız gibi, bütün bölge ülkelerini kapsayan acil bir bölgesel zirveye öncülük edilmeli ve bölge ülkelerinin birbirlerine karşı kışkırtılmasını engelleyecek ortak bir tutum belirlenmesi sağlanmalıdır.
  6. Altı, Gazze soykırımına karşı net tavır almış farklı kıtalardan ve kültürlerden ülkelerle en kısa sürede bir zirve yapılmalı ve mesele Yahudi-İslam, Batı-İslam gerilimi gibi dar kalıplardan çıkarılmalıdır.
  7. Yedi, başta önümüzdeki günlerde toplanacak NATO zirvesi olmak üzere Türkiye’nin bulunduğu küresel platformlarda İsrail’in soykırımcı saldırganlığını yol açtığı güvenlik riskleri anlatılarak İsrail üzerinde baskı uygulanması sağlanmalıdır.
  8. Sekiz, yine 2010 yılında nükleer program konusunda Brezilya ile birlikte uyguladığımız arabuluculuk çalışmasında olduğu gibi bölgenin bütü nükleer silahlardan arındırılması konusunda küresel bir girişim başlatılmalıdır.
  9. Dokuz, bu kritik süreçte iç cephemizi tehkim etmek ve toplumsal dayanışma psikolojisini güçlendirmek züere gerekli adımlar atılmaldır. Bu bağlamda “Terörsüz Trükiye” hedefi “Terörsüz Bölge” hedefi doğrultusunda geliştirilerek terör örgütlerinin İsrail’in bir koç başı olarak kullanılmasının önüne geçilmeli, sürecin somut adımları gecikmeden atılmalı, kapsamlı bir ulusla uzlaşı ve demokratikleşme eylem planı ilan edilmeli, bu bağlamda iktidar ile muhalefet arasında diyalog zeminleri oluşturulmalıdır.

"GEÇİM YANGINI ÜZERİNDE SÖMÜRÜ DÜZENİ KURULDU"

Ekonomik sorunlara da geniş yer ayıran Davutoğlu, enflasyon verileriyle oynamakla vatandaşın soyulduğunu ve asgari ücretin eridiğini belirtti. "Bu TÜİK üzerinden vatandaşı soymaktır, hırsızlıktır" dedi. Sendikalara Temmuz'da asgari ücret için ayaklanma çağrısında bulundu.

İşsizlik rakamlarından aile hekimlerinin maaş kesintilerine kadar pek çok konuda somut verilerle tabloyu çizen Davutoğlu, ülkede "orta sınıfın yok olduğuna" dikkat çekti.

"BAĞIMLILIKLA MİLLİ SEFERBERLİKLE SAVAŞALIM"

Konunun sonunda, uyuşturucu, kumar ve sanal bahis bağımlılığını "toplumun en sinsi düşmanlarından biri" olarak tanımlayan Davutoğlu, bu konuda başlattıkları rapor ve kampanyaları hatırlattı. "Bu bir parti meselesi değil, milli seferberlik meselesidir" dedi.

"Biz" bilinciyle yeni bir yolun mümkün olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Allah'a emanet olunuz" diyerek konuşmasını tamamladı.

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM