Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Aziz milletim, değerli basın mensupları, sizleri en kalbi
duygularımla selamlıyorum. Ekonomiden tarıma, dış politikadan güvenlik konuları
dahil olmak üzere gündemimizdeki meseleleri etraflıca değerlendirdik. Aldığımız
kararların ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni
ediyorum.
DİPLOMASİ FORUMU
Zorbalıklar karşısında asla geri atmadan milletimizin
hakkını en güçlü bir şekilde savunuyoruz. Güçlü Türkiye gerçeğine birçok alanda
şahit olmaya başladık. 4. Antalya Diplomasi Forumu, Türk dış politikasının
gücünü görme açısından önemliydi. 6 bini aşkın katılımcı iştirak etti. 50
oturumda eğitimin dönüştürücü gücünden iklim krizine kadar pek çok konu yetkin
isimler tarafından ele alındı.
Gazze ve Suriye'ye dair oturumlar fevkalade önemliydi.
İnsanlığın 5'ten büyük olduğunu bir kez daha söyledik. Filistin halkının
yanında olduğumuzu belirttik. Karşılıklı saygı ve ortak menfaatler temelinde AB
ile ilişkilerimizi geliştirmeye hazır olduğumuzu belirttik.
Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için elimizden gelen
gayreti göstereceğimizi ifade ettik. Bir uluslararası etkinliği daha başarıyla
icra ettik. Bizlere bu gururu yaşatan Dışişleri Bakanlığımızı ve foruma destek
veren tüm kuruluşlarımızı yürekten tebrik ediyorum. Türkiye olarak adaleti,
barışı ve diplomasiyi öncelemeye devam edecek."
"ORTA DOĞU'DAKİ HER KRİZ TÜRKİYE'Yİ
İLGİLENDİRİYOR"
Bu vesileyle bir gerçeğin altını çizmek durumundayız. Orta
Doğu'daki her sorun doğrudan doğruya bizi, ekonomimizi ve güvenliğimizi
ilgilendirmektedir. Girişimci bir anlayışla hadiseleri okumak zorundayız. Bu
mücadelede güçlü kurumlara sahibiz. TİKA, AFAD, THY ve diğer kurumlarımız
birbirinden önemli projelere imza atıyor.
Savunma sanayii ürünlerimiz birçok ülke tarafından
kullanılır hale geldi. Bölgedeki değişim olumlu yönde seyretmesi için yoğun
gayret gösteriyoruz. Stratejik akıl ile dış politikadaki hedeflerimizi gerçeğe
dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz.
Muhalefet yolsuzluk soruşturmasını üstünü örtmek için batılı
medya kuruluşlarına yalvarırken biz Türkiye'nin itibarını küresel ölçekte
artırmaya çalışıyoruz. Ana muhalefetin Türkiye'nin nereden nereye geldiğini
anlaması zaten imkansızdır. Burunlarının dibini görmekten acizler.Muhalefet
görmese de şu gerçeği herkes görüyor ve kabul ediyor. Türkiye çok kutuplu bir
dünyada kutupbaşı olarak ağırlığını daha fazla hissettirmektedir.
'KARŞILARINDA BİZİ BULACAKLAR'
Suriye'nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel
olursa, açık söylüyorum, karşısında Suriye Hükümetiyle birlikte bizi de
bulacaktır.
Terör koridoruyla Suriye'nin parçalanmasına nasıl müsaade
etmediysek başka koridorlarla bu ülkenin bölünmesine de aynı şekilde izin
vermeyiz.
Suriye'de 8 Aralık öncesine geri dönüş diye bir ihtimal
ortadan kalkmıştır. 8 Aralık devrimiyle birlikte bu ülkede artık yeni bir dönem
başlamıştır.
Suriye konusunda kimi aktörler Türkiye'nin sabır taşının
direncini sınamak yerine dostluğunun kıymetini bilmeli, örgüt gibi değil devlet
gibi hareket etmeli.