Suriye’de İlk Yahudi Derneği Kuruldu

Suriye’nin güneyinde İsrail işgali sessiz sedasız yayılırken, Şam’dan gelen haber başkentte kartların yeniden dağıtıldığını gösterdi. Hafız Esed döneminde ülkeyi terk eden Yahudiler, hükümetin tam desteğiyle geri döndü ve Suriye’nin ilk resmi Yahudi Derneği’ni kurdu.

Orta Doğu’nun kaynayan kazanında dengeler bir kez daha sarsıldı. Yıllardır süren iç savaş ve dış müdahalelerle yorgun düşen Suriye’de, bu kez silahlar değil, diplomasi ve kültürel hamleler konuşuluyor. Başkent Şam’da atılan bu imza, sadece bir dernek kuruluşu değil, aynı zamanda rejimin yeni dönem stratejisinin de en net işareti olarak yorumlandı.

90’lardan Bugüne Büyük Dönüş

Beşşar Esad’ın babası Hafız Esed döneminde, 1990’lı yılların sert rüzgarlarıyla ülkeyi terk etmek zorunda kalan Yahudi cemaati için rüzgar tersine döndü. “Yahudi Mirası Derneği” adı altında birleşen grup, resmiyet kazandı. Dernek Başkanı ve Şam Yahudilerinden haham Henry Hamra, Suriye Aile ve Sosyal İşler Bakanı Hind Kabavat ile bizzat görüşerek kuruluş ruhsatını teslim aldı. Görüşmenin hemen ardından heyetin Şam’daki eski Yahudi mahallesinde incelemelerde bulunması, “kalıcı dönüş” mesajı olarak algılandı.

Bakan’dan “Öz Evlat” Muamelesi

Kuruluş sürecine devletin en üst düzeyden destek vermesi dikkatlerden kaçmadı. Bakan Kabavat, bu adımı devletin “kapsayıcı yaklaşımının” bir kanıtı olarak sundu. Kabavat’ın sözleri oldukça iddialıydı: “Suriye’de din, mezhep veya etnik köken ayrımı yapmıyoruz.”

Bakan, Yahudilerin ülkenin asli unsuru olduğunu savunarak, “Yahudiler nihayetinde Suriyelidir. Kimlikleri Suriye kimliğidir ve Suriye lehçesiyle konuşuyorlar” ifadelerini kullandı. Bu söylem, Şam yönetiminin Batı’ya ve uluslararası kamuoyuna “değişiyoruz” mesajı verme çabası olarak değerlendirildi.

ABD İle Köprü Mü Kuruluyor?

İşin renginin sadece kültürel olmadığı, Bakan Kabavat’ın ABD vurgusuyla ortaya çıktı. Derneğin, Amerika’da yaşayan Suriyeli Yahudilerle işbirliği içinde olduğunu belirten Kabavat, Haham Hamra’ya ABD Kongresi nezdindeki lobi faaliyetleri ve Suriye toplumuna verdiği destekten dolayı açıkça teşekkür etti.

Kabavat ayrıca, Süryani ve Kürt mirasını korudukları gibi Yahudi mirasını da koruyacaklarını, bunun bir güç kaynağı olduğunu “vurguladı”. Güneyde İsrail tanklarının gölgesi büyürken, Şam’da atılan bu “dostluk” adımının bölge siyasetinde nasıl bir yankı bulacağı ve ABD-Suriye hattında buzları eritip eritmeyeceği merak konusu.

milligazete

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın