Rasthaber -  Amerika en büyük siber güçlerden biri olarak son yıllarda rakip ve karşı ülkelerin siber altyapılarını çökertmek ve bilgilerini çalmak amacı ile birçok siber saldırı gerçekleştirmiştir. Buna rağmen şimdi de bu büyük siber güç bizzat siber saldırılara uğramıştır.

New York Times gazetesine  göre bilgisayar korsanlarının, Amerika hazine bakanlığına düzenledikleri saldırı, son beş yılın en karmaşık ve belki de en büyük siber saldırılarından biri olarak kabul edilebilir. Trump yönetimi Pazar günü, yabancı bir yönetim adına faaliyet yapan bilgisayar korsanlarının Hazine ve Ticaret departmanları da dahil olmak üzere hükümetin bir dizi önemli ağlarına sızdığını ve e-posta sistemlerine erişim sağladığını itiraf etti.  

Geçen ay Trump tarafından başkanı kovulan Amerika İç Güvenlik Bakanlığı siber güvenlik kurumu da siber saldırılarının hedefi oldu. Washington Post gazetesi, siber saldırıdan Rus hükümetine bağlı olduğu söylenen Cosy Bear hacker grubunun sorumlu olabileceğini iddia etti. 

Washington'daki Rus büyükelçiliği ise bu iddiaları şiddetle yalanladı. Sızma açıklamaların ardından ABD'li yetkilileri, diğer devlet kurumlarının da, son 5 yılda federal sistemlere belki de en büyük saldırı olan söz konusu saldırıya hedefi olup olmadıklarını araştırmakta olduklarını belirttiler.

Yapılan siber saldırı, Trump yönetimini şaşırtmış da görünüyor. Aslında, Amerika her zaman bir siber güç kurarak, karmaşık mekanizmalar oluşturmakla siber saldırılara karşı büyük ölçüde güvenli olacağına inanmıştır. Ancak şimdi Washington, bir dizi önemli federal kurumun hedef alındığı en büyük siber saldırılardan biriyle karşı karşıya.

 Beyaz Saray, dünya çapındaki siber saldırıların önemli bir kısmından sorumludur. Siber ortamının önemi göz önüne alındığında, Washington'un bu alanda daha yeni stratejiler geliştirmeye ve uygulamalara başvurmak istediği söylenebilir. 20 Eylül 2018'de ABD Başkanı Donald Trump, 15 yıl sonra ilk ABD Ulusal Siber Strateji belgesini imzaladı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik dönem  Danışmanı John Bolton'a göre, yeni ABD siber güvenlik stratejisi, ABD'yi hedef alan herhangi bir ülkeye saldırgan bir yanıt verilmesini gerektiriyor. Bolton ayrıca "Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı siber faaliyetlerde bulunan herhangi bir ülke, bizden saldırgan ve savunmacı bir şekilde yanıt vermemizi beklemelidir." dedi. 

Yeni ABD siber stratejisinin önemli ve ayırt edici bir yönü, agresif siber operasyonlara yaptığı vurgudur. Barack Obama yönetimi siber saldırıların gerçekleştirilme yöntemlerine dair kısıtlamalar getirmiş olsa da, Trump yönetimi siber stratejisindeki bu kısıtlamaların çoğunu kaldırdı. 

Trump, ABD siber güvenlik yaklaşımında bir değişiklik yaparak, federal kurumlar için kendilerini ve gizli bilgileri korumak ayrıca dış tehditlere karşı nasıl korunacaklarına dair yeni yönergeler çıkarttı. Aynı zamanda, 2018'de ABD siber saldırı stratejisinin açıklanması aslında  Amerika'nın siber saldırılar dahil dünyanın birçok noktasında siber girişimde bulunması için bir yapı oluşturdu. 

Amerikalılar, İran'ın nükleer tesislerine Stuxnet kötü amaçlı yazılımıyla siber saldırıda bulunduğu gibi, düşmana ve rakibe karşı bir siber saldırı başlattıklarında, bunun haklı ve meşru olduğunu düşünürken, karşı taraftan benzer bir saldırıya asla müsamaha göstermeyeceklerini ispatlamışlardır.  Ancak unutmamak gerekir ki siber saldırılar, Amerika'nın düşmanları tarafından da etkili bir şekilde kullanılabilen iki ucu keskin bir kılıç gibidir.