ABD’nin Analitik Yayın Kuruluşu yayınladığı bir makalede, Amerika'nın
Kızıldeniz'deki başarısızlığına değinerek, Beyaz Saray'a bu bölgeyi bir an önce
terk etmesi ve Siyonistlerin Gazze'deki suç ve cinayetlerine verdiği kapsamlı
desteğin sona ermesi tavsiyesinde bulundu.
ABD’nin "Quincy" adlı düşünce kuruluşuna ait
"Responsible Statecraft" internet sitesi, Amerikan hükümetinin 9
aydan uzun bir süredir Kongresi'nin izni olmadan Kızıldeniz'de Yemen Ensarullah
hareketiyle çatışma halinde olduğunu bildirdi. Yemen ordusu, Siyonist rejimin
Gazze'de işlediği suçların ardından Kasım 2023'ten bu yana Kızıldeniz'de bu rejime
bağlı gemileri hedef alıyor ve Washington bu saldırıları durdurma umuduyla bir
deniz koalisyonu kurdu. Bu çatışma, Amerika Birleşik Devletleri'nin İkinci
Dünya Savaşı'ndan bu yana karşılaştığı en yoğun ve sürekli deniz savaşıdır,
ancak Washington'un çabaları şu ana kadar sonuçsuz kalmıştır.
Bu düşünce kuruluşu şu ifadelerde bulundu: ‘Washington'un
Kızıldeniz'e yaklaşımı stratejik bir yanlış hesaplamadır ve çok pahalıya mal
olmuştur ve Amerikan askerlerinin hayatlarını tehdit etmenin yanı sıra,
Yemen'in ve bölgenin istikrarsızlığını yoğunlaştırma riskini de artırmaktadır. Yemen
ordusunun bu saldırılardaki destekleyici motivasyonunu inkâr etmek yıkıcı bir
eylemdir. Washington, Ensarullah'a karşı askeri faaliyetlerini durdurmalı ve
Gazze savaşında Siyonist rejime verilen mali ve silah desteğine son vermelidir.’
BU SONUÇSUZ BİR ÇABADIR VE BEYAZ SARAY BU BAŞARISIZLIĞI
İTİRAF ETMEKTEDİR
Bu stratejinin ilk sorunu, açık bir siyasi amacının olmaması
ve Amerikalı vergi mükelleflerine fahiş bir maliyet getirmesidir. Ensarullah,
Kasım 2023'ten bu yana Kızıldeniz'deki Siyonist gemilere 200'e yakın İHA ve
füze saldırısı gerçekleştirdi ve 2 gemiyi batırdı. Buna karşılık ABD her
zamanki stratejisine başvurdu yani askeri güce.
Amerika, Yemen ordusunun 150'den fazla insansız hava aracını
ve füzesini düşürdüğünü iddia ediyor. Bu istatistik doğru olsa bile her bir
Yemen füzesi veya İHA’sının maliyetinin yaklaşık 2000 dolar olduğunu da
belirtmek gerekiyor. Ancak Amerika'nın Yemen füzelerini düşürmek için
kullandığı füzeler Amerikalı vergi mükelleflerine milyonlarca dolara mal
oluyor. Bugüne kadar Washington, Ensarullah'ın saldırılarına karşı koymak için
bir milyar dolardan fazla mühimmat kullandı.
Quincy'ye göre, Amerika’nın saldırıları Yemen ordusunun
saldırılarını engelleyemediği gibi aynı zamanda belgeler ABD liderliğindeki
deniz koalisyonunun başlamasıyla birlikte Ensarullah'ın saldırılarının
arttığını gösteriyor.
Bu raporda şu ifadeler yer aldı: ‘ABD'nin Husilerin
yeteneklerini önemli ölçüde azaltması ve Kızıldeniz'den geçen gemilere
saldırması pek mümkün görünmüyor. ABD'nin desteklediği Suudi Arabistan liderliğindeki
güçlerle 10 yıl süren savaşın ardından Husiler bugün vur kaç taktiklerinde
ustalaştılar ve silahları ucuz, hareketli ve Yemen'in her yerine dağılmış
durumdadır.
Bu ülkenin yetkilileri de biliyor ki, bu askeri kampanya
belirli askeri amaçlardan ziyade siyasi bir kampanyadır. Bu ülkenin Kızıldeniz'deki
operasyonlarından sorumlu olan ABD Donanması komutanı "George
Wykoff", Washington'un Yemen'in Siyonist gemilere saldırmasını
engelleyemediğini itiraf etti ve şunları söyledi: “Bu çatışma askeri güçle
sağlanamayacak.” ABD Başkanı Joe Biden da bu operasyonla ilgili şunları
söyledi: “Onlar (Kızıldeniz'deki ABD güçleri) Husileri durdurdular mı? Hayır (ABD’nin
askeri varlığı) devam edecek mi? Evet.”
Yemen’in Kızıldeniz'deki operasyonları, özellikle Avrupalı
gemiler ve tüketiciler için nakliye maliyetlerinin artmasına ve malların
hareketinde gecikmelere yol açtı. Ancak kendi başına ciddi küresel sonuçlar
doğurmadı. Bölgedeki askeri varlığıyla durumu daha da kötüleştiren,
Ensarullah'ın saldırılarını daha da yoğunlaştıran ABD oldu.’
YEMEN'DE ARTAN İSTİKRARSIZLIK VE ATEŞKESİN SAĞLANAMAMASI
Quincy'ye göre, ABD’nin askeri operasyonlarının
Kızıldeniz'deki ikinci büyük sorunu ise Yemen'in istikrarını bozma riskine yol
açmasıdır.
Suudi Arabistan ve BAE'nin ABD'nin desteğiyle 9 yıldır
gerçekleştirdiği saldırılar 377 binden fazla Yemenlinin ölümüne neden oldu ve
dünyadaki en kötü insani krizlerden birini yarattı. Bu çatışmalar artık
durmuştur ve bunun asıl sebebi Suudi Arabistan ve BAE'nin Ensarullah'ı
yenememesidir.
Nisan 2022'de Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğuyla
taraflar arasında 2 aylık ateşkes sağlandı ve ateşkesin sona ermesinin
üzerinden aylar geçmesine rağmen her iki taraf da buna sadık kalarak ateşkesin
faydalarından yararlandı. Suudi Arabistan kaybettiği savaştan derhal çıkmak
istiyor ve Ensarullah da ülkenin en büyük siyasi ve askeri gücü olarak
Yemen'deki konumunu sağlamlaştırmanın yollarını arıyor.
Quincy'ye göre Amerika'nın Kızıldeniz'de Ensarullah'la karşı
karşıya gelmesi, ABD'nin yeteneklerinin zayıflığını göstermesinin yanı sıra,
Ensarallah'ın küresel ve yerel statüsünü de artırdı.
Ayrıca, Yemen'deki savaşı sona erdirmeye yönelik BM
öncülüğündeki müzakereler, Ensarullah ile ABD arasındaki çatışma nedeniyle
sekteye uğradı ve ABD'nin Ensarullah'a karşı askeri operasyonlarının devam
etmesi, Suudi Arabistan ile Ensarallah arasındaki kırılgan ateşkesi yok
edebilir.
BÜYÜK BİR BÖLGESEL SAVAŞ
Quincy, ABD'nin Yemen ordusuyla çatışmasının devam
etmesinin, bölgesel gerilimleri artırma ve Orta Doğu'yu kapsamlı bir savaşa
sürükleme olasılığını artıracağını başka bir tehlike olarak değerlendiriyor.
Bu Amerikan düşünce kuruluşuna göre, Gazze savaşının
başlangıcından bu yana neredeyse 11 ay içinde Batı Asya, bu bölge genelinde
askeri gerilimlerin arttığına şahit oldu. Temmuz ayında Ensarullah, Tel
Aviv'deki ABD büyükelçiliğinin yakınındaki bir binaya Yemen'den bir insansız
hava aracı ateşlemeyi başardı. Öte yandan Siyonist rejimin F-15 ve F-35 savaş
uçakları, Yemen'in Hudeyde limanını hedef alarak 6 liman işçisini öldürdü.
Bu Amerikan düşünce kuruluşu, Yemen'in bölgede kritik bir
merkez olma kapasitesine sahip olduğuna değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Eğer
ABD başka bir bölgesel savaşa girmekten kaçınmak ve Husileri saldırılarını
durdurmaya ikna etmek istiyorsa, askeri güç kullanarak bu hedefe ulaşması pek mümkün
değildir.
ABD'nin hayati ulusal çıkarlarının hiçbiri Yemen'de risk
altında değil ve ABD'nin bu seviyedeki askeri müdahalesinin ve milyarlarca ABD
vergi mükellefinin parasını harcamasının hiçbir geçerli bahanesi yok. Bunun
yerine Washington için en iyi seçenek, Husilerle olan anlamsız çatışmasını sona
erdirmesi ve öncelikle Gazze savaşında İsrail'e verdiği desteğin bu bölgesel
yangını alevlendirdiğini kabul etmesidir.’
Bu Amerikan düşünce kuruluşu, Washington'a, Yemen'e yönelik
askeri eylemlerini derhal sonlandırmasını ve Yemen'deki savaşı aktif bir
şekilde sona erdirmeye çalışarak, Yemenlilerin ekonomik ve insani ihtiyaçlarına
öncelik vererek ve barış görüşmelerinin yeniden başlamasını kolaylaştırarak
diplomatik çözümlere yönelmesini tavsiye etti.
Quincy'ye göre Batılı liderler, Kızıldeniz krizini sona erdirmenin yolunun Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırıları ele almak olduğunu anlamalıdır ve ABD, işgalci rejime tam desteğinin Ensarullah’ın saldırılarının artması üzerindeki etkisini kabul etmelidir. ABD, İsrail'e verdiği koşulsuz desteği bir an önce sona erdirmeli ve Orta Doğu'da istikrarın yeniden tesis edilmesinin ön koşulu olarak Gazze'de derhal ateşkes çağrısında bulunmalıdır.