Suudi Arabistan'ın BRICS'e katılımının ardından Independent
Türkçe'de bu katılımın değerlendirildiği bir yazı yayınlandı. Talal Zeki Hafız
imzalı yazı şöyle:
BRICS grubu, 22-24 Ağustos 2023 tarihleri arasında Güney
Afrika'da düzenlenen 15'inci BRICS Zirvesi'nde altı ülkeyi 2024 yılı başında
gruba üye olmaya davet ettiğini duyurdu.
Grup ülkeleri bu daveti, kendi ülkelerinin tabanını
genişletme arzusuyla OPEC+'ya benzer şekilde ‘BRICS+' kavramı veya terimi
kapsamında gerçekleştirdi.
Davet edilen ülkeler, Suudi Arabistan, Birleşik Arap
Emirlikleri (BAE), Mısır, Arjantin, Etiyopya ve İran'dı.
BRICS'in Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika
olmak üzere önde gelen pazarlar ve gelişmekte olan ekonomilerden oluşan beş
ülkeyi kapsayan bir grup.
Hedefleri, küresel siyasi, ekonomik ve mali yapıyı daha
adil, dengeli ve temsili olacak şekilde yeniden yapılandırmak.
Grubun hedefleri arasında, karşılıklı saygı, egemenlikte
eşitlik, kapsayıcılık, uyumluluk ve iş birliğinin teşviki ilkelerine dayalı
daha geniş küresel güneyin çıkarlarını savunmak yer alıyor.
Grup, dünya nüfusunun yüzde 42'sinden fazlasını, dünya
topraklarının yüzde 30'unu, gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 23'ünü ve
küresel ticaretin yüzde 18'ini temsil ediyor.
Bu da onu G7 gibi büyüklük ve ekonomik değer açısından güçlü
ekonomik bloklarla rekabet eden, yükselen bir güç haline getiriyor.
Grubun eğilimlerini ekonomik olmaktan çok politik olarak
görenler de var.
Zira grup, fiili uygulamalarıyla tek kutuplu ekonomi
politikasını ve ABD doları para biriminin küresel ticaret işlemleri ve
alışverişlerinde küresel ekonomi sahnesindeki hakimiyetini etkisiz hale
getirmeye çalışıyor.
Batı kampı olarak bilinenlerin siyasi yeteneklerini etkisiz
hale getirmek de buna dahil.
BRICS'in gruba katılım davetiyle ilgili açıklamalarda
bulunan Suudi Arabistan hükümeti, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan
aracılığıyla ülkenin kendisini grupla bağlayan ticari ilişkileri sağlamlaştırma
ve geliştirme konusundaki istekliliğine dayanarak bu adımı takdirle karşıladı.
Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgilere göre Suudi Arabistan ile
BRICS arasındaki ticaret son birkaç yılda kayda değer bir büyümeye tanık oldu
ve aralarındaki ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 160 milyar doları aştı.
Bu, ikili ticaret hacminin sırasıyla 81 ve 128 milyar dolara
ulaştığı 2017 ve 2021 yıllarına göre çok ciddi bir artışa işaret ediyor.
Suudi Arabistan, grubun üyeliğe katılma davetini
memnuniyetle karşıladı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin
Ferhan, Suudi Arabistan dış politikasının ülkedeki kalkınma sürecini ve dünya
çapında ekonomik ara bağlantı ve kalkınmayı desteklemek için güçlü ekonomik
ortaklıklar kurmaya odaklandığını belirtti.
Hiç şüphe yok ki Suudi Arabistan'ın BRICS üyeliğine
katılımı, Suudi Arabistan ekonomisine ve grup ekonomisine büyük ekonomik
faydalar sağlayacak.
Özellikle de Suudi Arabistan'ın gruba katılımı BRICS
üretimine 1,1 trilyon dolarlık bir değer katacak. Bu aynı zamanda, Suudi
Arabistan'ın enerji bankası ve küresel ağırlık merkezi olması nedeniyle grubun
enerji alanındaki kapasitesini de artıracak.
Yaklaşık 267 milyar varil ile dünya petrol rezervlerinin
yüzde 19'unu elinde bulunduran Suudi Arabistan, küresel üretimin yüzde 12'sini,
küresel pazarlardaki satışlarının ise yüzde 20'sini oluşturuyor.
Bunun yanı sıra, içte ve dışta günlük beş milyon varili aşan
rafinaj kapasitesine ve ihtiyaç anında kullanılabilecek yedek kapasiteye de
sahip.
Suudi Arabistan'ın BRICS grubuna katılımının başarısı,
grubun çıkarları ile Suudi Arabistan'ın onu dünyadaki diğer uluslararası
stratejik ortaklarına bağlayan ekonomik ve ticari çıkarlarının dengelenmesine
bağlı olmaya devam edecek
Batı, doğu, kuzey, güney… Dünya haritasındaki konumu ne
olursa olsun çatışmaya, ticari ve ekonomik anlaşmazlığa girmekten uzak olan
Suudi Arabistan'ın başta Batı olmak üzere dünyanın çoğu ülkesiyle güçlü ticari
ve ekonomik ilişkileri bulunuyor.
Bu sayede geçtiğimiz on yıllardaki ekonomik çıkarlarına
hizmet edebildi ve iddialı 2030 Vizyonu'yla ilgili mevcut kalkınma hedeflerine
ulaşmayı başardı.