Arap Dünyasının önde gelen
analistlerinden ve Rey el-Yevm Gazetesi Baş editörü olan Abdel Bari Atvan, bu
gazetede yer alan makalesinde, üç Arap ülkesinin, Yemen ordusunun uyguladığı
deniz ablukasıyla mücadele için Siyonist rejime yardım etme eylemine değinerek
şunları söyledi: ‘Yemenli kardeşlerimizin Kızıldeniz ve Babülmendep Boğazı’nın
İsrail gemilerine kapatılması nedeniyle ağır bir mali ve insani bedel ödediği
ve ABD ve İngiltere’nin hava saldırılarının hedefi olduğu bir durumda, BAE,
Suudi Arabistan ve Ürdün gibi bazı Arap ülkeleri, Dubai-Hayfa kara koridorunu açarak
işgalci rejime ihtiyaç duyduğu tüm mal ve taze gıdaları daha düşük fiyata
sağlıyor.
Bu kara koridorunun
geçtiği ülkeler mutlak bir sessizliğe bürünmüş bir durumdayken ve Gazze'deki
soykırım ve etnik temizlik savaşıyla aynı doğrultuda olan bu tehlikeli ve utanç
verici normalleşme eylemini meşrulaştırmaya ve bahaneler üretmeye çalışırken, Siyonist
rejimin medyası yüzlerce kamyonun bu koridordan geçişine ilişkin video
haberleri yayınladı ve bu ülkelerin milletlerinden neyi sakladıklarını ve
gizlediklerini ortaya çıkardı.
Birkaç gün önce Siyonist
rejim TV Kanallarından Kanal 13, mal ve taze gıda taşıyan yüzlerce kamyonun
videosunu yayınlandı. Üç Arap ülkesinin bu eylemi, Gazze'deki toplu katliam ve
kan dökme savaşına doğrudan veya dolaylı katılımdır.’
Bu analist ayrıca Ürdün
hükümetinin bu konudaki mazeretlerine değindi.
Abdel Bari Atvan bu
koridoru, işgal altındaki Kudüs'te İslam milletinin onurunu ve Arap ve İslam
kimliğini koruyan Gazze'deki şehitlerin, çocukların, kadınların ve yaşlıların
dökülen kanlarını ayaklar altına almak olarak nitelendirdi.
Abdel Bari Atvan şu
ifadelerde bulundu: ‘Siyonistlere mal ve yiyecek ulaştırmaya yönelik acelece
gerçekleştirilen bu eylem, tıpkı Mısırlı yetkililerin Refah sınır kapısını açmayarak,
Gazze'ye insani yardım geçişine izin vermeyip, geçiş başına 5 bin dolar geçiş ücreti
uyguladığı gibi, Gazze ve Batı Şeria sakinlerini öldürme ve aç bırakma savaşına
doğrudan katılımdır. El-Ariş’ten Refah geçişine kadar 2 bin 500’den fazla
kamyonun uzun bir kuyruk oluşturduğuna dair haberler var.’
Atvan, bu üç ülkeden
beklentilerin yanlış olduğuna değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Gazze'de çoğu
hâlâ enkaz altında olan 30 binden fazla insanın şehit olması, 70 bin kişinin
yaralanması, evlerin yüzde 86'sının yıkılması bu ülkeleri harekete geçirmiyorsa
daha ne harekete geçirebilir ki?
Ürdün, BAE ve Suudi
Arabistan'ın Yemenliler gibi davranarak İsrail'in deniz ablukasını kırmaya
çalışan Amerikan ve İngiliz gemileriyle savaşmasını beklemiyoruz ve onlardan bunu
beklemememizin nedeni, onların bunu duyacak kulaklarının olmamasıdır ama bizim
isteğimiz, çalkantı halinde olan halklarının çığlıklarına kulak vermeleridir.
Ürdün bu günlerde Gazze
ve Batı Şeria sakinlerinin öldürülmesi nedeniyle benzeri görülmemiş bir
çalkantı yaşıyor ve ayrıca bu ülkenin savaş uçaklarının Ürdün'ün kuzeyindeki ABD
üssüne saldıran Irak İslami direnişinden intikam almak için ABD savaş
uçaklarıyla birlikte Irak'ın derinliklerindeki hedeflere karşı düzenlenen
saldırılara katıldığına dair haberler çıktı.’
Abdel Bari Atvan
makalesinin sonunda, Arap ülkelerinden Siyonist rejime yönelmek yerine direnişe
dayanmalarını ve güvenmelerini istedi.