Bu yeni raporun
yayımlanması, hem de Joe Biden talimatı ile Amerikan güçlerinin alelacele
Afganistan'dan çekildiği bir sırada ve Amerika'nın bu savaştan yüzü kara bir
şekilde ayrılması Washington'un
Afganistan savaşındaki bir başka skandal dolu tarafını gözler önüne serdi.
Biden hükümeti askeri
güçlerin Afganistan'dan çıkarılmasının 11 Eylül 2021'e kadar devam edeceğini
iddia etse de Amerika ve ortakları askerlerini çok daha hızlı bir şekilde
Afganistan'dan çekmeye başladı.
Amerika 11 Eylül 2001'de
terörizm ile mücadele ve El Kaide ve onunla işbirliği yapma ithamı
ile Taliban yönetimini devirmek bahanesi
ile bu ülkeye saldırdı ve Taliban
rejimini devirdi.
İstatistiklere göre daha fazla güvensizlik ve yıkımdan başka
sonucu olmayan bu askeri işgalcilik süresinde
binlerce sivil Afgan hayatını kaybetti. Bu 20 yıllık süre içerisinde
toplam 2 bin 448 Amerikan askeri bu
savaşta hayatını kaybetti. Ayrıca 144 NATO
askeri de bu savaşta hayatını kaybetti.
Buna ilaveten 69 bin Afganistan askeri de bu savaşta
hayatını kaybetti. 72 gazeteci ve 444 kadar insani yardım yapan personel de bu
20 yıllık savaşta öldü. Tabii bunlar
savaşın doğrudan zayiatı sayılır ve dolaylı bir şekilde savaşın yan
etkilerinden dolayı hayatını kaybedenler bu istatistikler arasında
görülmemektedir.
Amerika ve NATO'nun Afganistan'daki askeri varlığı halkın katliam edilmesi, ümitsizliğin artması
ve geçmişte görülmemiş derecece uyuşturucu maddenin üretilmesinden başka bir
sonucu olmamıştır. Son 20 yılda Taliban'ın tekrar iktidara gelmesi ve Trump hükümetinin Taliban ile Doha'da
imzaladığı barış anlaşması ile şimdi de
Biden çaresiz bir şekilde ve kazanımsız kaldığı bir ortamda Vietnam savaşından daha beter bir şekilde
işgalciliğine son vermek zorunda kaldı.
Biden'ın ABD ve NATO güçlerinin derhal geri çekilmesi
talimatını vermesinden sonra , uzmanlar ve bazı üst düzey Afgan yetkililer, ABD
ve NATO güçlerinin geri çekilmesi ve Taliban'ın bunu Afganistan'da savaşı
yaymak için kullanmasının ardından ülkede bir güç boşluğu olduğu konusunda
uyarılarda bulunmuştu.
Müteakip olaylar, özellikle Taliban'ın hızlı ilerlemesi,
ayrıca Afgan ordusunun ve merkezi hükümetin öngörülemeyen çöküşü ve sonunda
Taliban'ın Kabil'in kontrolünü ele geçirmesine yol açan Başkan Eşref Gani'nin
kaçışı bu uyarıları doğruladı.
Taliban'ın Afganistan'daki hakimiyeti, ABD ve Batılı
müttefiklerinin "Afganistan'ı modern bir demokrasi biçiminde yeniden inşa
etme" yönündeki 20 yıllık çabalarının sonuçsuz olduğunu bir işe
yaramadığını gösterdi.
Siyasi uzman Nicholas Gosdev şöyle diyor: "ABD'nin Afganistan'dan bu şekilde
çekilmesi, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova gibi ülkelere karşı kara bir çizgidir.
ABD'nin NATO dışındaki müttefiki unvanının Afganistan üzerinde hiçbir etkisi
olmadı ve o ülkedeki durumu daha da kötüleştirdi."
Afganistan'ın sonuçsuz savaşının ardından, terörizm ile
mücadele bahanesiyle 2001'de Afganistan'ı işgal eden ABD'nin terörle mücadele
yaklaşımı ciddi şekilde sorgulanmaya başlanmıştır. Yakın tarihli bir konuşmada
Biden, Afganistan'ın 20 yıllık işgalinin amacının terörle mücadele olduğunu
iddia etmişti.
Ancak Washington'un bu konudaki başarısı ABD ordusunun en
üst düzey yetkilisi tarafından bile sorgulandı. ABD Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Mark Milley, Taliban'ın Afganistan'ı hızlı bir şekilde ele
geçirmesinin yakında bölge genelinde terör tehditlerinde önemli bir artışa yol
açabileceğini söyledi.
Böylece, 20 yıllık işgalden sonra, Amerika Birleşik Devletleri
Afganistan'ı birkaç trilyon dolar maliyetle
ve yüz binlerce ölü ve yaralı ile terk etmektedir.
ParsToday