ABD ve Siyonist Rejim, İran'ın Cevap Verme Gücünü Ölçmemeli

GİRİŞ: 03.08.2021 13:26      GÜNCELLEME: 03.08.2021 13:26
Rasthaber -  İran Araştırmaları Merkezi direktörü Muhammed Sadık Sadıkiyan, Tel Aviv'in İran ve ABD cumhurbaşkanları arasındaki durumu istikrarsızlaştırmaya çalıştığını ifade ederek şöyle dedi: "ABD ve siyonist rejim, İran'ın bölgedeki gücünün gayet farkında ve haliyle İran'ın tepkisini ölçmemeliler."

Bölgesel meseleler üzerine siyasi analist olan Muhammed Sadık Sadıkiyan, ABD ve siyonist rejimi uyararak şöyle dedi: "İran'ın tehditlere yanıt verme yeteneğini test etmeyin." Bu analiste göre İran'ın elinde ABD ve İsrail'in çok iyi bildiği kartlar var.

İran Araştırmaları Merkezi müdürü el-Meyadin'e yaptığı açıklamada Umman deniz sahasında siyonist gemi "Mercer Street" gemisi konusunda yaşanan olayla ilgili olarak siyonist rejim, İngiltere ve ABD tarafından yapılan tehditler hakkında şöyle dedi: "Bence İsrail ve ABD, İran'ın hangi yetenek ve güce sahip olduğunu çok iyi biliyor. İran'ın tepkisini test etmemeleri gerektiğini düşünüyorum. İran, Hürmüz Boğazı, Umman Denizi ve kuzey Hint Okyanusu üzerinde tam kontrole sahip. Dolayısıyla bu bölgede İran'ın hakimiyetini ve gücünü test etmek isteyen ya da böyle düşünen herkes son derece saftır."

Muhammed Sadık Sadıkiyan, açıklamasını şöyle sürdürdü: "İran'ın Umman Denizi'nde birçok seçeneği var. İran'ın eli boş değil. Hürmüz Boğazı önemli bir boğazdır. Boğazın kapatılması da bir seçenektir. Herhangi bir İsrail gemisinin boğazı geçmesini engelleme operasyonları, İsrail'in İran'ın düşmanı olarak görüldüğü uluslararası hukuka göre bile İran'ın elindeki bir imkandır ve İran'ın bunu yapmasına izin veriyor. Dolayısıyla İran ne olursa olsun, ABD'yi ve siyonist rejimi sorumlu tutacaktır. İran, kırk yıldır İsrail'in hedefi. Çeşitli nedenlerle, bu rejim her zaman ABD'yi İran'la savaşa götürmeye çalıştı. İsrail tek başına, ABD'nin yardımı olmadan İran içindeki hedeflere saldırmak için yeterli imkana sahip değil. Lübnan'da da gördüğümüz şey bu. İsrail ile ABD arasında bir hava köprüsü olmadıkça İsrail Lübnan'la tek başına yüzleşemez. İsrail şu anda ABD'yi tuzağa düşürmeye ve Viyana görüşmelerini etkilemeye çalışıyor ve hem Sayın İbrahim Reisi'nin hem de Joe Biden'ın karşı karşıya olduğu durumu istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Bunu zekice yapmak İsrail'in adetidir."

İran Araştırmaları Merkezi müdürü, Viyana müzakerelerinin başarısızlığı veya başarısı çerçevesinde İran'ın nükleer programıyla ilgili başka bir soruya yanıt olarak ise şu cevabı verdi: "İran'ın nükleer programı bir montaj programı değil, ulusal bir programdır. Bu program, harici imkanlara değil, dahili imkanlara dayanır. BM Güvenlik Konseyi, nükleer anlaşmanın ardından yayınlanan 2231 kararı aracılığıyla İran'a tam bir barışçıl nükleer enerji döngüsüne sahip olma hakkı verdi. Bu, uranyum hammaddesinden başlayıp zenginleştirilmiş çekirdeğin yakıtının %3.67'ye ulaşabilme manasına gelir. İran, Batı'nın anlaşmaya uymadığını söylediğinde, buna karşılık parlamenter yasayı yürürlüğe koyuyor ve uranyumu yüzde 20'ye ve ardından kendi tüketimi için yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Cumhurbaşkanı Ruhani, İran'ın daha fazla zenginleştirme potansiyeline sahip olduğunu, bunun da İran'ın gerçek nükleer kapasitesi anlamına geldiğini söylemişti."

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM