Lübnan'ın seçkin Caferi müftüsü Şeyh Ahmet Gablan, ülkedeki
son gelişmeler hakkında yaptığı konuşmada, "Parlamentonun yeni hükümete
yönelik güvenoyu acil bir gerekliliktir. Ancak Lübnan tarihinde eşi benzeri
görülmemiş bir geçim bataklığının ortasında insanların güvenini kazanmak çok
önemlidir ve ülkenin krizlerini çözmek, yeniden canlandırma şoklarını
gerektiriyor." diye belirtti.
Şeyh Gablan, siyonist rejimin tartışmalı deniz bölgesindeki
Lübnan haklarını ihlal etme planlarına da değinerek şöyle dedi: "Ülkenin
krizlerden çıkmak için bir cankurtaran botuna ihtiyacı olduğu gibi, ulusal
ihtiyaç ve çıkarlar da Siyonist rejimin Lübnan'ın petrol haklarını ihlal
etmesini önlemek için üçlü caydırıcı gücün (ordu, millet ve direniş)
güçlendirilmesini gerektiriyor. Çünkü Lübnan'ın doğal kaynakları bir yaşam
iksiridir ve ülkeyi ekonomik bir güce dönüştürebilir."
Şeyh Gablan, Lübnan ve işgal altındaki Filistin'in deniz
sınırlarının belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Lübnan sondaja
başlamalı; çünkü Tel Aviv, Lübnan'ın deniz haklarını yağmalıyor ve bu konudaki
anlaşmaların çerçevesini ihlal ediyor." dedi.
Lübnan'ın seçkin Caferi müftüsü, "Güvenlik Konseyi'ne
şikayette bulunmak resmi bir zorunluluktur. Ancak saldırganlığı önlemenin
çözümü, "göze göz, dişe diş" ilkesine dayanan ulusal bir denklem
çizmektir: Lübnan petrol haklarına yönelik herhangi bir tecavüz karşısında
Tamar ve Lefitan gaz sahaları olmalı." diye belirtti.
Şeyh Gablan, yaptığı açıklamanın sonunda şöyle dedi: "
Lübnan bugün, kanıyla ve zaferleriyle koruduğu haklardan mahrum olamayacak
kadar büyük ve üçlü bir caydırıcı (ordu, millet ve direniş) tarafından
destekleniyor."