İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Dışişleri
Bakanı Irakçi’nin yarın Çin’e resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini açıkladı.
Bekayi, Irakçi’nin kısa süre önce Rusya’ya da bir ziyarette
bulunduğunu ve bu temasların ardından, İran ile ABD arasındaki dolaylı
müzakereler çerçevesinde İtalya Dışişleri Bakanı ile de bir görüşme yapıldığını
belirtti.
İran’a karşı uygulanan tüm yaptırımların haksız, hukuksuz ve
gayrimeşru olduğunu belirten Bekayi Tahran’ın bu yaptırımların tam ve etkili
şekilde kaldırılmasını temel talep olarak gündemde tuttuğunu açıkladı.
Bekayi “Farklı başlık ve gerekçelerle uygulanan yaptırımlar
arasında biz herhangi bir fark görmüyoruz. Hepsi temelsiz ve adaletsizdir.
Yıllardır karşı tarafların verdiği sözlerin tutulmadığına tanık olduk.
Özellikle yaptırımların kaldırılması konusunda ciddi bir samimiyet sergilenmedi”
dedi.
Her türlü müzakerede İran’ın öncelikli talebinin,
yaptırımların kaldırılmasının sahada hissedilir ekonomik, ticari ve bankacılık
sonuçları doğuracak şekilde gerçekleştirilmesi olduğunu vurgulayan Bekayi,
varılacak herhangi bir anlaşmanın kalıcı olması ve tarafların taahhütlerini
samimiyetle uygulaması için güvence verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre, Umman’ın
müzakerelerdeki ev sahibi ve arabulucu rolüne de değinen Bekayi “Bu süreçte
Umman’ın profesyonel yaklaşımına teşekkür ediyoruz. Yeni tur görüşmelerin
Maskat dışında yapılması önerisi yine Umman tarafından geldi ve İran olarak
buna saygı duyduk” diye konuştu.
Bekayi görüşmelerin yeni ev sahibi ülke olarak İtalya’da
yapılmasının, İran, ABD ve Umman’ın ortak mutabakatıyla belirlendiğini söyledi.
İranlı diplomat “Farklı bir ülkede toplantı düzenlemek
elbette daha fazla hazırlık ve koordinasyon gerektirir. Bu noktada İtalya’nın
sağladığı işbirliği memnuniyet vericidir” ifadelerini kullandı.
Bekayi, Irakçi'nin Çin’e yapacağı ziyaret hakkında yaptığı
açıklamada, “Bu ziyaret önceden planlanmıştı. Ziyaret kapsamında ABD ile
yürütülen dolaylı görüşmelerin süreci hakkında istişarelerde bulunulacak ve
Çinli yetkililere son gelişmeler aktarılacaktır. Ayrıca ziyaretin önemli bir
bölümü, İran ile Çin arasındaki ikili anlaşmaların uygulanmasının takibiyle
ilgilidir” dedi.
Bekayi İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei’nin
Çin’e yapacağı ziyaretle ilgili olarak da, “Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS,
İran’ın da üyesi olduğu ve önemli rol oynayan iki kuruluştur. Bu kuruluşların
gündeminde organize suçlarla mücadele ve adaletin sağlanması gibi konular daha
ciddi şekilde yer almaktadır. Yargı Erki Başkanı’nın ziyareti, bu tür
mekanizmaların uluslararası ilişkileri güçlendirme potansiyeline sahip
olduğunun bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Bekayi İran’ın ABD ile yürütülen dolaylı görüşmelere ilişkin
yaptığı açıklamada, “Her gün, yasadışı yaptırımların daha erken kaldırılması
yönünde bir fırsatsa, bunu değerlendirmekten asla çekinmeyiz. Bu konuda
ciddiyet sahibiyiz ve hızlı hareket etmek bizim için çok önemli” dedi.
Avrupa ülkelerine de çağrıda bulunan Bekayi “Avrupa bir
dönem nükleer anlaşmada önemli bir rol oynadı. Şimdi de yapıcı bir tutum
sergileyip sergilemeyeceklerine karar vermeleri gerekiyor” ifadelerini
kullandı.
Çin ve Rusya’nın nükleer anlaşma tarafları olarak İran için
stratejik öneme sahip olduğunu vurgulayan Bekayi “İngiltere, Fransa ve Almanya
ile de istişarelerimizi sürdürüyoruz. 2231 sayılı BM kararı hala geçerlidir ve
her türlü diplomatik sürecin sorunsuz ilerlemesi için bu temasların devamı
önemlidir” diye konuştu.
İranlı diplomat Suudi Arabistan Savunma Bakanı’nın Tahran’a
gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret önceden
planlanmıştı ve sürdürülen mevcut görüşmelere denk geldi. Ziyaret, bölge
ülkelerinin kendi kapasitelerine dayanarak istikrarı sağlaması gerektiği
yönündeki inancımızın bir göstergesidir. Elbette bu dönemde yapılan her türlü
temasın gündeminde görüşmeler konusu da yer almaktadır” ifadelerini kullandı.
Bekayi açıklamasında, “Suriye’nin güvenliği, tüm bölgenin
güvenliğiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu ülke terörizm ve aşırılığın gelişmesi için
bir zemin haline gelmemelidir. Bölge ülkeleri, siyonist rejimin devam eden
işgalinden duydukları ortak endişeyi paylaşmalı ve bu işgalin, Gazze kadar bir
alanı kapsayan kısmının son bulması için çaba göstermelidir” şeklinde konuştu.