Hüccetü’l İslam Hamid Şehriyar, el-Meyadin kanalına verdiği
röportajda, Şeyh Ahmed el-Tayyib’in fitne ve mezhebi ihtilafları reddetmek amacıyla
İslami diyalog oluşturma talebine yanıt olarak şunları söyledi: ‘Güvenlik ve
barış, İslam dünyasında hâkim olması gereken bir şeydir ve bu iki amaç, İslami
diyaloğun bir sonucudur.
Hamid Şehriyar konuşmasının devamında, el Ezher Şeyhinden
İslami diyaloğun temellerini oluşturmak amacıyla İran’a gelmesini istedi ve şu
ifadelerde bulundu: ‘Biz de el-Ezher Şeyhi ile bir araya gelmek ve İslami
diyalog konusunu görüşmek üzere İslam Mezheplerini Yakınlaştırma Kurumundan bir
heyetle Kahire'ye gitmeye hazırız.
El-Ezher Şeyhinin daveti denkleme önemli meseleler ekliyor
çünkü bu şekilde Müslümanlar arasında fitne çıkarmaya çalışan düşmanın plan ve
projelerine direniyoruz. İran, İslam dünyasında birlik oluşturmaya ve
güçlendirmeye yönelik her çağrıyı her yıl tekrarlasa bile desteklemektedir.
Görüşme alanı çok geniştir ve fıkhi yönlerden uzaktır.
Tekfir meselesi fikri olmaktan çok siyasi bir meseledir. Katar'da olduğu gibi
insanlar arasında yakınlaşmaya, bölücülüğün reddine, Müslümanlar arasında
savaşların önlenmesine ve ekonomik ablukaya karşı koymaya ihtiyacımız var.
İslam ülkeleri Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesine
son vermelidir, çünkü bu ilişkilerin normalleşmesi dini ilkelerin ihlali ve
zalimi mazlumlara karşı desteklemek demektir. Bazı Müslüman âlimler
yöneticilere itaat ediyorlar. Biz onlara yöneticilerine Siyonist rejimle
ilişkilerini normalleştirmekten vazgeçmeye davet etmelerini öneriyoruz. Zalim
ve katili desteklemek caiz değildir, çünkü dini ilkelere aykırıdır. Vahabi
âlimleri, tekfir projesinin uygulanmasından hala sorumludur ve bu konuyu ele
almak, el-Ezher Şeyhi ile yapacağımız görüşmenin bir parçasıdır.’
Hamid Şehriyari röportajının başka bir bölümünde yaşanan son
olaylara değindi ve şunları söyledi: ‘İran'da birçok etnik kökeni kapsayan
ihtilaf yaratmaya yönelik küresel istikbar planının uygulanmasına tanık
oluyoruz. İran güvenlik güçleri, İran'da ihtilaf çıkarmak isteyen ağları tespit
edebildi.
Şah Çerağ Türbesi'nde meydana gelen saldırı, düşmanların ve
IŞİD'in hala İran'ı hedef aldığını göstermektedir. Dünya İslam Mezheplerini
Yakınlaştırma Kurumunda yüzden fazla İranlı Sünni âlim ve İslam dünyasının
diğer âlimleri bulunuyor ve bunların hepsi Şiraz'daki terör saldırısını kınadı.
Bazı âlimler Şiraz’daki terör saldırısını, belki de taraflı medyadan
etkilendiği için kınamadı ve bu nedenle onları İran'a ziyarette bulunmaya davet
ediyoruz.’