Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı gruplar 8
Aralık'ta Şam'ı ele geçirmiş, Esad da ailesiyle beraber Moskova'ya kaçmıştı.
Daha önce yapılan açıklamalarda, Esad'ın 'habersiz' bir şekilde ülkeyi terk
ettiği ve son anlara kadar bir ulusa sesleniş konuşmasının beklendiği
bildirilmişti.
26 KASIM'DA MOSKOVA'YA GİTTİ, PUTİN 2 GÜN BEKLETTİ
Esad'ın yönetim devrilmeden önceki günlerde yoğun siyasi
temaslarda bulunduğunu aktaran Saqr, Irak da dahil olmak üzere farklı
hükümetlerin yetkilileriyle müzakereler yürütüldüğünü bildirdi. Öncelikli
hedefin bir siyasi bir 'geçiş formülüne' varmak olduğu ancak sahadaki
gelişmelerin bunu engellediği belirtildi.
Saqr, cihatçıların ordu kontrolündeki bölgelere
başlattıkları saldırılarla eş zamanlı olarak Esad'ın Moskova'ya gittiğini
söyledi. Esad'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den yardım istemek için
26 Kasım'da Moskova'ya ulaştığı ancak toplantıların iki gün gecikmeli olarak
düzenlediği aktarıldı. Bu sırada ise Halep'in düştüğü kaydedildi.
Syria TV'nin aktardığına göre Esad, İran'dan gelen yardımın
Suriye hava sahasına ulaşmasını kolaylaştırmak ve orduyu sağlamlaştırmak için
Putin'den doğrudan askeri destek talep etti. Putin'in yardım talebine karşılık
gerekli adımları atacağını söylediği ancak 'bu sözlerin hiçbir zaman gerçeğe
dönüşmediği' ileri sürüldü.
'ESAD İSTEDİĞİ SONUÇLARA ULAŞAMADI'
Esad'ın 2 gün boyunca bekletilmesinin ve toplantıların
gecikmesinin 'tesadüf' olmadığını söyleyen Saqr, görüşmelerde Esad'ın istediği
sonuçlara ulaşamadığını dile getirdi. Saqr'a göre, toplantılar sırasında
Esad'ın yanında yalnızca danışmanı Mansur Azzam ve koruma birimi lideri
Tuğgeneral Muhsin Muhammed vardı.
'Ziyaretin kamuoyuna duyurulmaması' için Putin'in talimat
verdiği, Esad'ın Moskova ziyaretinden önemli bir sonuç çıkmadığı kaydedildi.
Ziyaretin ardından bakan ve bakan yardımcıları ile Şam'da bir aray gelen
Esad'ın görüşmelerin detaylarını aktardığı belirtildi.
HALEP İŞGALİNDEN TÜRKİYE'Yİ SORUMLU TUTTU
Saqr, 6 Aralık'ta ise İran dini lideri Ayetullah Ali
Hamaney’in danışmanı Ali Laricani ile Şam'da bir araya gelen Esad'ın burada da
'hayal kırıklığı' yaşadığını söyledi.
"Esad, askeri operasyonları bir dereceye kadar
durdurmak için İran veya Rusya'nın müdahalesi ihtimaline güveniyordu ancak bu
hedefe ulaşmak için çaba gösterme konusunda her iki tarafın da açık reddiyle
karşılaştı" ifadelerinin yer aldığı haberde, Ankara ile de iletişime
geçildiği bildirildi ve şöyle denildi:
"Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Esad
ile arabuluculuk yapma niyetinde olmadığını doğruladı, bu da muhalefetin Şam'a
ulaşmasının önünü açtı. Saqr, Esad'ın Erdoğan'la görüşmeyi reddetme konusundaki
tutumunun gerçeklikten uzaklaşma ve toplantının sonuçlarından duyulan korkunun
birleşimine dayandığına dikkat çekti."
Saqr'ın aktardığına göre Esad, Halep ve Humus'un ele
geçirilmesinin ardından bir ulusa sesleniş konuşması yapmak istedi. 400
kelimelik konuşma için tüm hazırlıklar yapıldı ancak bu konuşma hiçbir zaman
gerçekleşmedi. Saqr'a göre konuşmanın ikinci paragrafı Türkiye'ye yönelik
eleştiriler içeriyordu. Esad'ın bizzat kaleme aldığı bu kısımda Türkiye,
'Halep'i işgal etmeye çalışmakla ve Suriye'ye yönelik tutumunda dürüst
olmamakla' suçlanıyordu.
duvar