Şeyh Naim Kasım şunları söyledi: ‘Seyyid
Hasan Nasrallah ve Seyyid Haşim Safiyüddin'in cenaze törenlerine halkın
katılımı eşsiz ve istisnai olmuştur. Halkımızdan her zaman olduğu gibi onurlu ve
başları dik olmalarını istiyorum. Çünkü sizler Seyyid Nasrallah'ın
evlatlarısınız.
Seyyid ile halk arasındaki
ilişkiyi artık daha iyi anlıyorum. Çünkü onlar insanların en şereflisi ve en onurlusudur.
Şartlara ve baskılara rağmen bu insanlar şehadeti arzulamaktadır ve hiç kimse
onları uykularında bile yenemez. Şehitlerin cenazesi, inancımız ve imanımız
için bir zafer ilanıydı. Savaşmaya devam ettik ve anlaşma anına kadar kararlı
kaldık.’
Şeyh Naim Kasım, Irak ulusunun
Hizbullah'a verdiği desteğe değinerek şunları söyledi: ‘Lübnan'a destek vermeye
hazır olan Irak halkına, merciiyete, Haşdi Şabi’ye ve mukaddes türbelere selam
gönderiyorum. Ayrıca, yolların kapalı olmasına rağmen törene ciddi ve önemli
bir katılım gösteren İran halkına da teşekkür ediyorum.
Direniş gerçek ve köklüdür, direniş
mensupları güçlüdür, kararlıdır, dürüsttür, zor şartlarda dik durmaya hazırdır.
Seyyid'in suikastından sonra Seyyid Haşim Safiuddin ile iletişime geçtim ve
defin meselesini görüştük. Cenaze töreninden önce, Genel Sekreterlik meselesini
bir iktidar unsuru olarak ele aldık ve kendisinden Genel Sekreter olmasını
istedim.
Seyyid Haşim'in şehadetinden sonra
çok değişik hissettim ve hayatımın alt üst olduğunu söyledim, ama endişe veya
kaygı duymadım, aksine bunun takdir-i ilahi olduğunu hissettim. Hizbullah'ın yapısı
çok büyüktür ve bizim çok fazla liderlerimiz ve kabiliyetimiz var ve 10 günlük saldırının
ardından durumu kontrol altına alabildik.
Yaşananlardan ders çıkarmak için
araştırmalar yapıyoruz, hatta savaşın ortasında bile değişiklikler yaptık.
Direnişin Netanyahu'nun evine kadar ulaşması bizim gücümüzü gösteriyor ve
kendimizi güçlendirmeye devam edeceğiz.’