“Hizbullah'ın Günde 3000 Roket Atabilme Kabiliyeti Gerçekten Dehşet Verici”

GİRİŞ: 12.06.2024 13:39      GÜNCELLEME: 12.06.2024 13:39
Rasthaber -  Bir İsrail Dergisi haberinde şunları yazdı: ‘İsrail ile Hizbullah arasında topyekün bir savaş çıkması durumunda bu hareket, İsrail'i her gün 3 bin korkunç roketle bombalama kapasitesine sahiptir.’

Bir süredir en hayalperest Siyonistler bile gerçeklerle yüzleşmiş ve az çok Lübnan Hizbullah'ının askeri gücünü itiraf etmektedir. Bölge haberlerini takip edenler belki birkaç yıl önce Siyonist rejim gazetelerinden "Jerusalem Post"un haberini okumuşlardır. Bu gazete 15 Aralık 2020’de Lübnan Hizbullah Hareketini Siyonist rejim için büyük bir tehdit olarak değerlendirmiş ve bu direniş grubunun yüksek füze gücüne sahip olduğunu itiraf etmişti.

Elbette bu tür itiraflar Siyonistler arasında yıllardır yaygın. Ancak bu yeni raporu biraz farklı kılan şey, bu raporda geçen ifadelerdi. Lübnan Hizbullah'ı 33 gün savaşında (2006 yılında) 4 binden az mermi fırlatırken, Hizbullah'ın bugün karadan karaya ateş gücü dünya ordularının %95'inden daha fazladır. Bu rapor yaklaşık 3 yıl öncesine ait ve Hizbullah askeri gücünü her ay artırıyor ve birçok gelişme, savaşta ortaya çıkacağı güne kadar gizli kalıyor!

GÜNDE 3000 KORKUNÇ FÜZE!

İşgal altındaki toprakların kuzeyinde Hizbullah'ın saldırı ateşinin henüz söndürülmediği bir durumda, apartheid rejimi İsrail’in AIPAC dergisi şunu yazdı: ‘İsrail ile Hizbullah arasında topyekün bir savaş olması durumunda bu hareket İsrail'i günde 3 bin füzeyle bombalama kapasitesine sahiptir.

Hizbullah, savaşın ilk on günü boyunca bir günde, çeşitli silahlarla 3 bine yakın bombalama operasyonu gerçekleştirebilecek kapasitededir. Eğer savaş uzarsa, Hizbullah iki ay boyunca İsrail'e günde bin roket fırlatabilecektir ve buna Lübnan'a kara saldırısı durumunda İsrail güçlerinin karadan bombardımana uğraması dahil değildir.

İşgal altındaki Filistin'in kuzey sınırlarında Siyonist rejimin karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarını araştıran ALMA Araştırma Enstitüsü, bir raporunda, Lübnan Hizbullah'ının elinde olduğuna inanılan silah cephaneliğini ortaya çıkardı. Bu araştırma enstitüsünün uzmanlarına göre, Lübnan Hizbullahı'nın elinde toplam 75 bin roket ve binlerce mermi var. Bunların arasında yüzlerce hava savunma füzesi, kıyı savunma füzesi, seyir füzesi ve su altı tespit füzesi yer alıyor.

İbranice yayınlanan Maariv gazetesinin haberine göre, Hizbullah'ın füze projesi sadece "Fetih-110 füzesi ile sınırlı değil ve aynı zamanda hassas operasyonları da içeriyor ve bu, diğer füze türlerini değerlendirmek için yapılıyor.

Maariv’in haberine göre, bu enstitü, 2021'de Lübnan Hizbullah'ının her türden yaklaşık 2 bin uçaksavar füzesine ve binlerce insansız hava aracına sahip olduğunu ve bu hareketin her türden 2 bin 500 uçaksavar füzesinden oluşan kalıcı bir cephaneliğine sahip olduğunu tahmin ediyordu.

Bu Siyonist araştırma enstitüsü raporunda, Hizbullah'ın Lübnan topraklarında silah üretme kabiliyeti olduğunu itiraf etti ve İran'ın Lübnan Hizbullah'ına silah desteği sağladığı yönünde iddialarda bulundu ve “Muhtemelen İranlıların yardımıyla Hizbullah cephaneliğini güncelleyip muhafaza edebildi” dedi.

İsrail araştırma enstitüsünün raporuna göre Lübnan'da yerli silah üretimi, İsrail ile Hizbullah arasındaki topyekun savaş sırasında bile devam edecek ve eğer İsrail ile böyle bir savaş başlarsa Hizbullah, sahip olduğu silah sayısıyla 10 gün boyunca işgal altındaki toprakların derinliklerindeki noktalara 3 bine yakın roket atabilecek. Böyle bir savaşın iki ay daha süreceğini varsayarsak Hizbullah, işgal altındaki topraklara yönelik ağır saldırılarını günde en az 1000 roket atarak yönetebilecektir.

ONLARCA FÜZE VE İHA SALDIRISI

Bilgili kaynaklar, Güney Lübnan'dan işgal altındaki Filistin topraklarının kuzeyindeki yerleşim birimlerine 40 roket atıldığını bildirdi. El-Cezire muhabiri, Güney Lübnan'dan İsba El Celil ve Yukarı El Celil'e 40 roket atıldığını duyurdu. Bu muhabirin ifadesine göre, Ocak ayından bu yana ilk kez Hayfa şehrinde uyarı sirenleri çaldı. İbrani kanallarından Kanal 12, Hayfa'da hava savunma sistemlerinin devreye sokulduğunu yazdı. Bu kanal açıklamalarına, Ocak ayından bu yana ilk kez Hayfa'da uyarı sirenlerinin çaldığını da ekledi. Bu kanalın iddiasına göre Hayfa semalarında 2 İHA, el-Celile ve Golan semalarında ise onlarca füze yakalandı. İşgalci rejim ordusu, Hayfa üzerinde bir hava hedefini yakaladığını iddia etti. Bu kanalın iddiasına göre Hayfa semalarında 2 İHA, el-Celil ve Golan semalarında ise onlarca füze durduruldu. Kaynaklar, Hayfa kenti, Yukarı Celile ve işgal altındaki Golan'da uyarı sirenlerinin çaldığını vurguladı. İbrani basınında çıkan haberlere göre, Yukarı Celile'deki Kaffar Hensiye kasabası doğrudan hedef alınırken, Yukarı Celile'deki Eylet Haşahar kasabası da füzeyle vuruldu.

İşgal altındaki toprakların kuzeyinde, önlem füzelerinin şarapnel parçaları nedeniyle birçok yerde yangınlar çıktı. Boşaltılmayan yerleşim yerlerinde alarmlar çalıyor. İtfaiye ekipleri, roket isabetleri nedeniyle güney Golan ve Yukarı Celile'de ve birçok yerde çıkan yangını söndürüyor.

Siyonist rejim medyası, Lübnan'dan işgal altındaki Golan'a atılan roketler nedeniyle çıkan yangını söndürmek için sekiz ekibin çalıştığını bildirdi. İbrani medyası, kuzeyde gergin bir gün yaşandığını ve Tepe Ramim, el-Minare ve diğer yerleşim yerlerindeki açık alanlara roket atıldığını bildirdi. Öyle ki sirenler Safed'in doğusuna kadar çalıyordu. Lübnan Hizbullah hareketi bir açıklama yaparak şu ifadelerde bulundu: ‘Gazze Şeridi'ndeki kararlı Filistin halkına ve onların cesur ve onurlu direnişine destek veren ve Siyonist düşmanın Bekaa bölgesini hedef alan saldırısına yanıt veren İslami direniş savaşçıları "Ürdün" kışlasındaki 210. Golan Tümeni'nin topçu alayı karargâhı ve zırhlı araç tugaylığını onlarca Katyuşa füzesiyle hedef aldı. Milletin desteği ve Gazze'deki direniş doğrultusunda direnişin hava savunma birimi Siyonist rejime ait uçağı karadan havaya füze ateşleyerek Lübnan hava sahasını derhal terk etmek zorunda bıraktı.’

IRAK İSLAMİ DİRENİŞİNİN İŞGAL ALTINDAKİ GOLAN'A SALDIRISI

Irak İslami Direnişi, işgal altındaki Golan'daki İsrail’in askeri hedefini İHA saldırısıyla hedef aldı. Irak İslami Direnişi Pazartesi gecesi şu açıklamalarda bulundu: ‘İsrail ordusunun işgal altındaki Golan'daki askeri hedefi çok sayıda insansız hava aracıyla hedef alındı. Irak İslami Direnişi, bu operasyonu Gazze Şeridi'ne destek ve işgalcilerin Filistinlilere yönelik katliamına tepki olarak gerçekleştirdiğini vurguladı.

ABD ASKERİ ÜSSÜNE İHA SALDIRISI

Ayrıca haber kaynakları, Suriye'nin el Tanf sınır bölgesindeki işgalci ABD’ye ait terör üssünde çok sayıda patlamanın meydana geldiğini bildirdi. Irak'taki yerel kaynaklar, Salı sabahı Suriye'nin doğusundaki el Tanf bölgesindeki ABD’nin terör üssüne iki intihar İHA’sının saldırdığını duyurdu. Şu ana kadar haber kaynakları, ABD’nin terör ordusunun Irak, Suriye ve Ürdün sınır üçgenindeki konumuna yönelik bu İHA saldırısının ayrıntılarını bildirmedi. Ancak bu alanlar genellikle Irak direnişinin eylem alanıdır.

Aynı zamanda Nuceba hareketinin siyasi bürosu üyesi Firas el-Yasir şunları söyledi: ‘Irak direnişi işgalci ABD güçlerinin Irak'tan çekilmesi konusunda bir şans daha vermeyecektir. Amerikan tarafı yeni diyaloglar önererek Irak'ta daha fazla kalmanın peşindedir.’

ABD DÜŞÜNCE KURULUŞU; YEMEN WASHİNGTON'UN DENKLEMLERİNİ ALT ÜST ETTİ

Bölgeden gelen bir diğer haber ise Yemen direnişiyle ilgili. Washington merkezli Woodrow Wilson Uluslararası Akademisyenler Merkezi şunları yazdı: ‘Amerikan, İngiliz ve Avrupa Birliği gemilerinin Yemen saldırılarını durdurma çabaları şu ana kadar başarısız oldu. Gelecekte de söz konusu çabaların başarıya ulaşması konusunda pek bir umut yok. Yemen, Ortadoğu'da Amerika’nın güvenlik denklemini alt üst etti.

ABD'YE BAĞLI CASUSLUK AĞININ ORTAYA ÇIKARILMASI VE İŞGALCİLER

Yemen Yüksek Siyasi Konseyi üyelerinden Ali Gahum, Amerikan-İsrail casusluk şebekesinin çökertilmesinin ülkenin tarihinde önemli ve hassas bir dönemde gerçekleştiğini belirtti. Güvenlik güçlerinin bu başarısının, tüm Yemen halkı için bir zafer olduğunu ve Batı'nın şeytani planlarına karşı sürekli direnişlerinin bir sonucu olduğunu ifade etti.

Ali el-Gahum, Yemen güvenlik güçlerinin Amerikan-İsrail casus ağını çökertmesinin ülkenin tüm alanlarda ve çatışmalarda (askeri, güvenlik ve diğer) zafer kazandığını kanıtlayan tarihi bir başarı olduğunu belirtti.

Bu haber, Pazartesi gecesi işgalci ABD ve İngiltere koalisyonunun ülkenin batısındaki kıyı eyaleti Hudeyde’nin güneyinde yer alan el Tahita bölgesindeki el-Faze plajlarını hedef aldığı sırada yayınlandı.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM