Lübnan Meclisinde Direnişe
Vefa Partisinin milletvekillerinden İbrahim el-Musevi, Hizbullah'ın son
haftalarda Siyonist rejime karşı gerçekleştirdiği ileri düzey operasyonlara değinerek
şu açıklamalarda bulundu: ‘Lübnan İslami direnişinin ateşlediği füzeler oldukça
uzun menzile sahip ve hedeflenen hedefe tam olarak ulaşabiliyorlar.’
El-Musevi,
Siyonistlerle savaş alanındaki durumu değerlendirdi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Önümüzdeki
günlerde direnişin gücü daha da netleşecek ve bunun güç dengesi üzerindeki etkisini
herkes görecek. Düşmanın önümüzdeki günlerde direnişin yetenekleri karşısında
daha da şok olacağının garantisini veriyoruz. Planlı davranacağız, sabırlı olacağız
ve hedeflere belirli programlar çerçevesinde ilerleyeceğiz. ‘
İsrail, Şartlarını
Lübnan'a Ve Direnişe Dikte Edecek Konumda Değil
El Musevi şunları
söyledi: ‘Henüz savaşın başındayız ve düşman bize kendi şartlarını dikte edecek
konumda değil. Biz, işgalci rejimin direnişe ve Lübnan'a kendi şartlarını dikte
edecek konumda olmasına asla izin vermeyeceğiz.
Şimdi işgalci
rejim, direnişin istikrarını ve kararlılığını görünce büyük bir şok yaşıyor. Çünkü
Hizbullah'ın lider ve komutanlarına düzenlenen suikastın ardından Lübnan
direnişinin artık ayakta kalamayacağını düşünüyordu. Elbette belki de Hizbullah
dışında herhangi bir taraf böyle bir durum yaşayabilirdi ama biz
yeteneklerimizi geri kazanmayı başardık.’
İbrahim el-Musevi, düşmanın
zaferine ve Lübnan direnişinin yenilgisine güvenenlere seslendi ve şunları
söyledi: ‘Hizbullah sandığınızdan çok daha sağlam bir yapıya sahip ve Siyonist
düşman için casusluk ve muhbir olarak çalışanlar çok geçmeden hayal kırıklığına
uğrayacaklar.’
Lübnanlı bu milletvekili,
dün ABD temsilcisi Amos Hochstein'ın Beyrut'a yaptığı ziyaret hakkında şunları
söyledi: ‘Hizbullah'ın asıl kaygısı ve dikkati sahada, biz siyasi müzakereler konusunu
Meclis Başkanı Sayın Nebih Berri'ye emanet ettik, o da Lübnan'ın tutumunu ABD
tarafına doğru bir şekilde aktardı.
Sayın Nebih Berri,
ABD Temsilcisine önceliğimizin ateşkes olduğunu vurguladı. Hockstein açık bir
şekilde 1701 sayılı kararın değiştirilmesinden bahsediyordu.’
Daha önce Lübnanlı
kaynaklar şu açıklamalarda bulundu: ‘Nebih Berri, Hochstein'a, 1701 sayılı kararın
tamamen açık olduğunu ve değiştirilmesine gerek olmadığını, tüm Lübnanlıların
bu kararın hiçbir değişiklik yapılmadan harfiyen uygulanması konusunda hemfikir
olduğunu ve ABD’nin, İsrail'in 1701 sayılı kararı ihlal etmesini engellemenin
yollarını araması ve tek taraflı eylemlerden bahsetmemesi gerektiğini söyledi.
Ayrıca Lübnan'daki
geçici hükümetin başbakanı Necip Mikati de ABD temsilcisine, yaptığı teklifin
Lübnan'da hiç kimse tarafından kabul edilmeyeceğini söyledi. Hochstein ayrıca
Lübnan'da Hizbullah'ın İsrail'in Lübnan'a kendi şartlarını dayatacak konumda
olmadığına inandığına dair bazı açıklamalar da işitti.’
Ali Feyyaz: Siyonistlerin
Sahada Hiçbir Başarısı Yok
Öte yandan
Hizbullah'ın Lübnan parlamentosundaki temsilcisi Ali Feyyaz da dün gece el-Cezire’ye
verdiği röportajda, Siyonist düşmanla mücadeleye ilişkin gelişmeler hakkında açıklamalarda
bulundu ve şunları söyledi: ‘Önümüzdeki dönemde direnişin daha ileri bir
performans sergileyeceğine şahit olunacak ve Hizbullah, işgalci rejim ordusuyla
savaşın devam etmesi nedeniyle tüm liderlik ve komuta yapısını yeniden
canlandırmayı başarmıştır.
Siyonist rejim Lübnan'daki
hedefini tamamlamış, yapacak bir şeyi kalmamıştır. Bu rejim şu anda bir ikilem
içerisinde ve son 15 günde sahada hiçbir başarı elde edemedi. Direniş
stratejisi Siyonist rejim ordusunun aşındırılmasına dayanıyor ve bu ordunun
istikrar kazanmasına izin vermiyor.
İşgalci rejim
ordusunun Lübnan'ı karadan işgal etme kararı alması Siyonist askerleri direnişin
ateşi altına alacak ve ağır kayıplara neden olacaktır. Herkesi sahaya teveccüh
etmeye ve durumu yeniden okuma konusunda aceleci davranmaktan kaçınmaya
çağırıyoruz.’
Hizbullah’ın bu
temsilcisi ateşkes çabaları hakkında şunları söyledi: ‘Siyonist düşmanla saha
çatışması aşaması, diplomatik eylem yolundan ayrıdır ve biz, işgalci düşmanın
saldırılarına son verilmesini ve ateşkese varılmasını öncelik olarak görüyoruz.
Siyonist düşmanın saldırılarına karşı direnişin gücü, Lübnan hükümetinin siyasi
pozisyonunun temel direğidir ve Siyonistlerin şu anda sahada yaptıklarının
taktiksel sonuçları yoktur.’