Lübnan Meclisinde Direnişe Vefa
Partisi’nin kıdemli üyelerinden Hüseyin El-Hacı Hasan, yaptığı konuşmada
şunları söyledi: ‘Liderlerin ve komutanların şehadeti büyük bir musibettir ama
asla İslam ümmetinin yolunu ve direnişini durduramayacaktır. Tam tersine
yaptığımız bütün fedakârlıklar bizi daha kararlı olmaya teşvik etmelidir.
Siyonistlerin Direnişi Yok Etme
Hedefleri Başarısız Oldu
Hüseyin El-Hacı Hasan şunları
söyledi: ‘Direnişin iradesi, başımıza gelen acı ve kederlere galip gelecektir.
Yaşadığımız kayıpların boyutu çok büyük, ama büyük bir iradeye sahibiz ve
yolumuza devam edeceğiz, direniş yolu asla durmayacak. Kimliğimizi yok etmeyi
hedefleyen bir savaşla karşı karşıya kaldık, ama Allah'ın izniyle direnmeyi ve
kazanmayı başardık.
Güçlü örgütsel alt yapımız, Emel
Halk Destek Hareketi ile olan derin ittifakımız ve şehadet anına kadar son ana dek
mücadeleyi sürdüren fedakâr savaşçılarımız sayesinde düşman, direnişi ve
Hizbullah'ı yok etme hedefine ulaşamadı.
Direniş ile düşman arasında silah,
asker sayısı, teknoloji ve istihbarat bakımından derin farklar bulunmasına
rağmen işgalciler direniş karşısında istedikleri hedefe ulaşamadılar.
Halkın Direnişe Yönelik Kapsamlı
Desteği, Büyük Liderlerin Cenazelerinde Kanıtlandı
Hüseyin El-Hacı Hasan, açıklamalarının
devamında Seyyid Hasan Nasrallah ve Seyyid Haşim Safiyüddin'in mübarek
naaşlarının görkemli cenaze törenine değinerek şöyle devam etti: ‘Geçtiğimiz
pazar günü büyük direniş önderlerinin cenaze törenine, Emel Hareketi, Hizbullah,
Sosyalist Parti ve Suriye Ulusal Partisi'nden direniş destekçilerinin yanı sıra
ülkenin kuzeyinden, Akkar, Sayda, El-Erkub, El-Harrub bölgesinden, batı ve orta
Bekaa, Baalbek, Cebel-i Lübnan, Beyrut ve güney banliyölerinden çok sayıda
Lübnanlı ve halk grubu katıldı.
Şehit edilen direniş önderlerinin
cenaze töreni günü, direnişin destekçileri, hem sayısal hem yapısal hem de düzenli
bir teşkilat olarak, direnişin yanında olduklarını kanıtladılar. En önemlisi bu
cenaze, önümüzdeki günlerde, aylarda, yıllarda da sözümüzü tutacağımızı,
zorluklara ve sıkıntılara göğüs gereceğimizi, görevimizi yerine getireceğimizi
kanıtladı.
Düşmanlar, halkı direnişten
ayırmak ve Hizbullah ile Emel hareketini birbirinden uzaklaştırmak istiyordu.
Düşmanlar yaptığımız her şeyde şüphe yaratmak istiyorlar; Ama biz onlara, iki
ulusal parti olan Emel hareketi ve Hizbullah arasındaki koalisyonun istikrarlı
kalacağını ve onlara yüksek halk desteği olduğunu söylüyoruz.’
Siyonistler, Lübnan'a Yönelik
Saldırılarını Sürdürmek İçin ABD'den Yeşil Işık Aldı
Emel Hareketi’nin bu yetkilisi, ateşkes
hakkında ve bu ateşkesin Siyonist düşman tarafından defalarca ihlal edilmesi
hakkında şunları söyledi: ‘27 Kasım'da, Lübnan Parlamentosu Başkanı Sayın Nebih
Berri'nin hükümet adına müzakereleri yönetmesiyle, 1701 Sayılı Kararın uygulama
mekanizması duyuruldu. Lübnan hükümeti de bu anlaşmayı kabul etti ve Siyonist
birliklerin Lübnan'da bulunması için verilen sürenin dolmasının ardından ABD
hükümeti bu süreyi 18 Şubat'a kadar tekrar uzattı. Ancak bu sürenin dolmasına
rağmen Siyonistler her gün ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye, Lübnan halkını
şehit etmeye ve yaralamaya, Lübnanlıların evlerini ve bahçelerini tahrip etmeye
devam ediyor. İsrail Dışişleri Bakanı, Amerikalıların İsrail'e Lübnan'a yönelik
saldırısında sınırsız yeşil ışık yaktığını söyledi.
Lübnan hükümeti, Siyonist rejimin
ülkemiz topraklarındaki işgalini sona erdirmesi için her türlü çabayı
göstermelidir. Bizim Lübnanlı yetkililere sorumuz şu: Siz ne yapmak
istiyorsunuz ve Siyonist rejimin Dışişleri Bakanı'na ve ABD'ye nasıl bir yanıt
vereceksiniz?’
Lübnan’da Egemenlik İddiasında
Bulunanlar İşgalcilerin Saldırıları Karşısında Neden Sessiz Kaldılar?
Hüseyin El-Hacı Hasan İran
uçaklarının Beyrut Havaalanı'na inişinin engellenmesi konusunda ABD ve Siyonist
Rejimin komplosuna ve Lübnan hükümetinin bu komplodaki rolüne değinerek şunları
söyledi: ‘Lübnan'da gece gündüz egemenlikten bahseden, saçma ve gerçek dışı
iddialarla İran'a saldırı düzenleyenler, İsrail'in Lübnanlı gençleri öldürerek,
evleri yıkarak ülkenin egemenliğini ihlal ettiğini gerçekten görmüyorlar mı? Bu
durum yetkililerin kararlı bir duruş sergilemesini veya açıklama yapmasını
gerektirmiyor mu?’
Hüseyin El-Hacı Hasan aynı zamanda
egemenlikten bahseden ancak onu korumak için pratik önlemler almayan Lübnanlı
yetkililere hitap ederek şunları söyledi: ‘Biz sadece, hem sizin hem de tüm
dünyanın gözleri önündeki gerçekler karşısında, hem de ABD’nin Lübnan'daki müdahaleleri
karşısında mutlak bir sessizlik görüyoruz. Siz Amerika'nın müttefiki ve
dostusunuz, bu dostlukları ülkenin egemenliğini desteklemek için kullanın.
Hükümetin görevi, işgal altındaki
tüm Lübnan topraklarını Siyonist düşmandan kurtarmak ve yeniden inşa etmektir.
Bu konuyu geciktirmemek ya da bunu ülkedeki reformlara bağlamamak gerekir. Yıkılan
yerlerin yeniden inşası, Lübnan egemenliğini etkileyecek hiçbir siyasi koşula
bağlı olmaksızın gerçekleştirilmelidir. Bu konudaki tek şart maliyetlerin
şeffaf bir şekilde belirlenmesi ve halka yardımın hızla ulaştırılmasıdır.’