Husi şöyle dedi: “Siyonist düşman, her gün Gazze’deki
şehirler ve yerleşim alanlarına karşı korkunç suçlar işliyor, bölgenin coğrafi
yapısını parçalamaya, altyapıyı tamamen yok etmeye ve yaşamı bu topraklardan
silmeye çalışıyor.”
“Bu soykırım, Siyonist düşmanın ve ortağı ABD’nin açık
bir hedefidir” diyen el-Husi, “Bu suçlar tüm Filistin toplumunu hedef
alıyor ve onların tehlikeli niyetlerini ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.
İslam ümmetinin bu cinayetleri durdurmak ve mazlum Filistin
halkını savunmak için acil ve birlik içinde harekete geçmesi gerektiğini
vurguladı.
Husi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını “kasıtlı
soykırım” olarak niteledi ve bu saldırıların tamamen ABD’nin desteğiyle
gerçekleştiğini söyledi.
Amerika yalnızca silah tedarik etmiyor, aynı zamanda
bu saldırıların planlanması, istihbaratı ve siyasi korumasında da doğrudan rol
alıyor.
Çarpıcı istatistikler veren Husi, İsrail’in bazı aileleri
tamamen yok ettiğini, isimlerinin nüfus kayıtlarından silindiğini ve doğum
oranının geçen yıla göre %41 azaldığını, Gazze’nin toplam nüfusunun ise
yaklaşık %10 düştüğünü belirtti.
Amerikan yapımı yüksek tahrip gücüne sahip bombalarla
saldırıların sürdüğünü, bu silahların sürekli olarak ABD'den gönderildiğini
söyledi.
Husi, Arap ülkelerinin yatırımlarının ABD aracılığıyla bu
bombaların finansmanına katkı sağladığını belirterek, bunun
“Filistinlilerin kanına ortak olmak” anlamına geldiğini ifade etti.
“Bugün Gazze’de olanlar İsrail’in değil, Amerika’nın
savaşıdır” diyen Husi, İsrail’in sadece uygulayıcı olduğunu belirtti.
ABD’ye güvenmenin İslam ümmeti için yıkım getireceğini
vurgulayan Husi, bazı Arap ülkelerinin hâlâ ABD’den destek beklemesini
"tehlikeli bir saflık ve ölümcül bir gaflet" olarak nitelendirdi.
Amerika’nın insan haklarını ihlal eden uygulamalarının
“insani yardım” olarak sunulduğunu belirtti.
Gazze’deki şehit, yaralı ve kayıp sayısının son 643 günde
200 bin kişiyi aştığını, yaşananların insanlık tarihinde eşi görülmemiş
olduğunu ifade etti.
Amerika'nın İsrail'e verdiği desteğin taktik değil
stratejik olduğunu, bu gerçeği görmezden gelmenin, yanlış beklentileri
sürdürmek anlamına geldiğini söyledi.
Husi, İsrail rejiminin uluslararası hukuk kurallarını
tanımadığını, Birleşmiş Milletler’in bizzat tanıdığı yasaları bile hiçe
saydığını belirtti. Bunun da büyük bir suç olduğunu vurguladı.
İsrail’in Gazze’yi sistematik şekilde parçaladığını,
Han Yunus’un doğu ve batısında yeni saldırı hatları açarak bölgeleri
birbirinden ayırdığını söyledi.
İsrail’in bölgeleri yıkmak için özel müteahhitler
getirdiğini, ABD'nin sürekli olarak dozer ve ağır makineler gönderdiğini
belirtti.
Husi, Mescid-i Aksa’ya yönelik günlük ihlallerden,
Kudüs surları yakınında düzenlenen film festivallerine kadar İsrail’in
Kudüs’ü Yahudileştirme çabasını eleştirdi.
Batı Şeria’da Filistinlilerin kamplardan çıkarıldığını,
göçe zorlandığını ve yeni yerleşimlerle şehirlerin izole adalara
dönüştürüldüğünü söyledi.
El-Halil’deki İbrahim Camii’nin belediye kontrolünün
kaldırıldığını ve 1949’dan bu yana en büyük değişikliklerin hedeflendiğini
ifade etti.
Filistin Özerk Yönetimi ve İsrail’le ilişkileri
normalleştirmeye çalışan Arap devletlerini sert bir dille eleştirdi.
İsrail’in Filistin devletine izin vermeyeceğini açıkça
ilan ettiğini hatırlattı.
İşgal altındaki Kudüs’te su kuyularının bile yok
edildiğini, bu kuyuların onlarca köyün tek su kaynağı olduğunu söyledi.
Şehit Muhammed ed-Dayf İlham Veren Bir Cihad Sembolüdür
Husi, Gazze’deki Filistinli savaşçıların cesaret ve
etkinliğine övgüde bulunarak, komutan Muhammed ed-Dayf’ı bir ilham kaynağı
ve cihad öncüsü olarak andı.
Gazze’deki direnişçilerin, Siyonist düşmanın yayılmasını
önleyerek İslam ümmetini savunma kalkanı olduklarını ifade etti.
Direnişin, Filistin meselesinin unutulmaması için kritik
öneme sahip olduğunu belirtti.
İsrail’in Lübnan ve Suriye’ye Yönelik Planları
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdürdüğünü,
ABD'nin bazı Lübnanlı partileri direnişin silahsızlandırılmasını kabul
etmeye zorladığını belirtti.
Suriye’ye yönelik hava saldırılarının da normalleşme
sürecine rağmen devam ettiğini, bu saldırılarla yeni bir güvenlik
dengesi kurma peşinde olduklarını söyledi.
Siyonistlerin Suriye'de 8 askeri üs kurduğunu ve
bunları korunaklı yollarla birbirine bağladığını açıkladı.
Yemen’den İsrail’e Karşı Yeni Operasyonlar
Bu hafta içinde, Yemen destek cephesinin İsrail
hedeflerine 11 füze ve İHA saldırısı düzenlediğini belirtti. Bu saldırılar Yafa,
Negev ve Eilat bölgelerini hedef aldı.
Ayrıca, İsrail ile bağlantılı iki geminin batırılması
sonucu Eilat limanının tekrar kapandığını bildirdi.
Bu operasyonları caydırıcı ve ciddi bir uyarı olarak
nitelendirdi.
Oman Müftüsü’ne Teşekkür ve Halk Çağrısı
Husi, Oman Müftüsü’nün cesur duruşunu överek, yarın
yapılacak milyonluk yürüyüşle Filistin halkına destek verilmesini
istedi.