Konuşmasının başlangıcında Çocuklar Günü'ne değinen Nasır
Kenani "Beş bin kadar Filistinli çocuk şehit düştü, uzun süredir kuşatma
altında oldukları biliniyor, hastanelerin su ve elektriği kesilmiş, erken
doğmuş çocuklar da oksijensizlikten ve ilaçsızlıktan şehit düşüyor, onları
saygı ile anmak istiyorum. Yaralılar arasında birçok çocuk görülüyor. Ayrıca
anne babalarını kaybeden çocuklar için de üzgünüz. Acı günlerden geçiyorlar.
Kalbimiz acı dolu, bunu görmek esef verici." dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Netanyahu'nun İsrail gemisinin
Yemen tarafından ele geçirilmesini İran'a atfedildiği yönündeki açıklamalarına
ilişkin şunları söyledi: "Bu suçlamalar geçersizdir. Bölgedeki direniş
gruplarının kendilerinin temsilcisi olduklarını, kendi milletlerinin
çıkarlarına göre karar aldıklarını ve hareket ettiklerini defalarca ifade
ettik. Bu tür açıklamalar yanıltma ve çarpıtma bağlamındadır ve kritik durumdan
kurtulmak içindir."
Kenani şöyle devam etti: "Bu rejim, Gazze'de bir
direniş grubundan aldığı stratejik yenilgiyi kabullenemiyor ve İran'ı
suçlayarak bu ağır yenilgiye gerekçe bulmaya çalışıyor. Çatışmaların devam
etmesi ve tırmanmasının ABD'nin Siyonist rejimin suç eylemlerine verdiği
topyekûn desteğin sonucu olduğunu, Gazze'ye yönelik aralıksız saldırıların ve
kitlesel katliamların devamına sebebiyet vereceğini bunun da ABD desteğinin
sayesinde olabildiğini belirtmek istiyoruz"
Nasır Kenani, Amerikan hükümetinin bölgede ciddi tepkilerle
karşı karşıya kalacak rejimin savaş suçlarına kapsamlı desteğini sorgulayarak
şöyle dedi: "Özellikle ABD'nin ateşkes isteyen herhangi bir karara
muhalefeti, bu durumu tetikleyecek. Bunlar Gazze'deki durumu acı verici hale
getiren eylemler arasında yer alıyor. Bunlar bölgedeki direniş güçlerinin tepki
göstermesine neden oluyor."
Direniş gruplarının, rejimin askeri saldırılarına son
vermediği takdirde eli kolu bağlı oturmayacakları hususunda uyarıda
bulunduklarını belirten sözcü Kenani, şunları kaydetti: "Böyle bir uyarıyı
defalarca yaptık. Bununla birlikte Gazze'deki savaşa yönelik yaygın muhalefet
dalgası, dünya halklarının da olup bitenlerden memnun olmadığını ve bu suçlara
son verilmesini istediğini gösteriyor. Amerika, direniş gruplarının tepkisinin
ancak cinayetlerin derhal durdurulması, ablukanın kaldırılması ve acil yardım gönderilmesine
izin verilmesiyle sona ereceğini anlamalıdır."
Kenani, bölgedeki Amerikan mevzilerine yönelik saldırılarla
ilgili de şunları söyledi: "Bölgedeki direniş grupları İran'ın komutası
altında değil. Kendi milletlerini temsil ediyorlar. Amerikan hükümeti, İran'ı
suçlamak yerine, halkların kendisinden neden nefret ettiğini, bu ulusların
neden günlerce sokaklarda Amerika ve Siyonist rejim aleyhine sloganlar attığını
araştırmalıdır."
Nasır Kenani şöyle devam etti: "Direniş grupları kendi
kararlarını veriyor ve harekete geçiyor. Müttefiklerine emir veren ve onları
kısıtlayan Amerika'nın aksine İran'ın bölgede vekalet güçleri bulunmuyor.
Bunlar rejimin suçlarına gösterilen tepkilerin bir parçası."
İran'ın Siyonist rejimi uluslararası mahkemelere tanıtmaya
yönelik eylemlerine ilişkin Nasır Kenani, şunları söyledi: "Siyonist rejim
son kırk gün içinde çok sayıda savaş suçu işledi. Soykırım, insan haklarının
ihlali, Filistin halkının bir kısmının zorla yerinden edilmesi, asker-sivil
ayrımı yapılmadan, karşılık ilkesinde orantılılık gözetilmeksizin halka ve
sivillere karşı toplu suçlar işlenmesi, İsrail tarafından savaş suçları
işlendiğinin göstergesidir. Rejim çeşitli şekillerde, farklı şekillerde bu ihlalleri
gerçekleştirdi"
Nasır Kenani, İran ile Türkiye arasındaki Gazze konulu
istişareler hususunda da "Türkiye ile Filistin gelişmelerini görüşüyoruz.
Rejimin cinayetlerinin durdurulması zarureti ve esirler konusunda da
görüşmelerimiz var, ortak tutum içerisindeyiz, iki ülke de bu alanda iyi bir
kapasiteye sahip" dedi.
İranlı yetkili bölgedeki yeni cephelerin açılması ihtimali
üzerine "Kimse adın konuşmuyoruz. Nitekim HAMAS operasyonu da bağımsız bir
eylem ve meşru savunma hakkı çerçevesindeydi. Biz direniş adın konuşmuyoruz.
Ancak direniş gerektiğinde doğruyu yapacağını biliyor. Savaşı genişletebilir, şimdi de zaten savaş
büyüyor gibi görünüyor. Cinayetler devam ederse, savaş da büyüyecek. Rüzgar
ekenler fırtına biçer. Yaptıklarının karşılığını düşünmeliler" dedi.